Sevilay Yılman'dan Canan Kaftancıoğlu'na: Siz iyi misiniz Doktor Hanım?
Koronavirüs tüm dünyanın bir numaralı meselesi haline geldi. Habertürk yazarı Sevilay Yılman da tüm yaşantımızı koronaya göre biçimlendirdiğimizi, virüs konusunda olağandan fazla hassasiyet göstermeye itirazı olmadığını belirtti.
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, bu dönemde herkesin aynı şeyleri yapması gerektiğini yani kalabalık toplantılar yapmamak, vücut temizliğine çok özen göstermek, aynı iş yerinde çalışıyor olunsa bile aradaki mesafeyi olabildiğince korumaya çalışmak ve el sıkışmama, öpüşmeme, sarılmama kurallarını dört dörtlük uygulamak gerektiğini belirtti ve il kadınlar kongresini toplayan Canan Kaftancıoğlu'nu eleştirdi.
"Kadın Kolu Kongresi’ni toplaması tam bir tutarsızlık örneği... Ve onun hemen ardından CHP’li milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Turan Aydoğan’ı da yanına alıp katıldığı cenaze töreninde insanlara sarılırken, öpüşürken fotoğraflarının servis edilmesine izin vermek de absürtlüğün daniskası oldu!" diyen Sevilay Yılman, Kaftancıoğlu'nun gazeteci İsmail Saymaz’ı da cahillikle suçlayıp hakaret ettiğini söyledi.
Yılman, "Bizim gazeteci olarak sorumluluğumuz milyonlarca insanın sağlığını tehdit eden ölümcül bir virüs konusunda kim hata yapıyor ise onları uyarmaktır! Bu sorumlulukla hareket eden insanlara hakaret etmek, aşağılamaya kalkmak ve işi siyasetle falan bağlayıp sulandırmak ise...En hafif deyimle lakaytlıktır!" dedi.
Siz iyi misiniz Doktor Hanım?
Biraz geç girdi gündemimize corona virüs ama girdiğinden bu yana da başka bir meselemiz kalmadı.
Neredeyse 7/24 virüs ve bağlantılı mevzularla ilgileniyor ve tüm yaşantımızı coronaya göre biçimlendiriyoruz.
Bazılarına göre bu durum aşırı ve abartılı bulunuyor.
Haklı olabilirler hiç itirazım yok. Yani gerçekten de corona virüs konusunda olağandan fazla bir hassasiyet gösteriyor olabiliriz ama bence bunun hiç zararı yok.
Hatta faydası var.
Nihayetinde çok ciddi bir tehdit ile karşı karşıyayız ve biz de tedbirimizi en üst düzeyden alarak olası olumsuzlukları en aza indirgiyoruz.
Bence şu dönem herkesin yapması gereken aynı olmalı.
Kalabalık toplantılar yapmamak, vücut temizliğine çok özen göstermek, aynı iş yerinde çalışıyor olunsa bile aradaki mesafeyi olabildiğince korumaya çalışmak ve tabii el sıkışmama, öpüşmeme, sarılmama vs kurallarını dört dörtlük uygulamak!
Uygulamayanları da mümkün olduğunca sert dille uyarmak!
İşte o uyarılardan biri geliyor şimdi...
Bilen bilir CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun asıl mesleği doktorluktur.
Bir bilim insanıdır yani hanımefendi.
Siyasete girdikten sonra yapmıyor galiba mesleğini ama bildiğimiz kadarıyla o vakte kadar tıp bilimi ile iç içe yaşadığı bir hayatı vardı.
Dolayısıyla olmadı dün sergilemiş olduğu hal ve hareketler!
Bir gün önce başkanı olduğu örgüt tarafından; ”Kendimizi korumak birbirimizi korumakla mümkün! EL SIKIŞMIYORUZ, SARILMIYORUZ, BİRBİRİMİZİ SEVİYORUZ!” paylaşımlarının gölgesinde Kadın Kolu Kongresi’ni toplaması tam bir tutarsızlık örneği...
Ve onun hemen ardından CHP’li milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Turan Aydoğan’ı da yanına alıp katıldığı cenaze töreninde insanlara sarılırken, öpüşürken fotoğraflarının servis edilmesine izin vermek de absürtlüğün daniskası oldu!
Pekiii aralarında benim de olduğum bu tutarsızca ve umursamazca hal ve hareketlerine tepki verenlere karşı ne yaptı Sayın Doktor Kaftancıoğlu?
Şaka gibi ama bir bilim insanı, kadını olarak, düştüğü hatadan dolayı özür dileyip kamuoyunu teskin edecek cümleler kuracağına…
Herkes gibi corona virüsle ilgili kırmızı alarmın çaldığı bir dönemde vurdumduymazlığına dikkat çeken gazeteci dostumuz İsmail Saymaz’ı cahillikle suçlayıp hakaret etmeyi tercih etti!
Evet. Yanlış okumadınız değerli okurlarım.
Aynen bunu yaptı Canan Kaftancıoğlu!
İsmail’in nezdinde biz tepki gösteren herkesi küçümseyip alay etti ve dahası; “AKP’yi eleştirebilmek için yanına CHP’yi de koymalıyım kolaycılığı ve fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olma cehaleti!” ifadelerini kullanarak bu eleştirilerin arka planında siyasi bir art niyet olduğunu filan söyledi!
Bir kere Canan Hanım’a yaptığı yorumda; ”Fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olmak!” deyimini yanlış kullandığını hatırlatmak isterim.
Ona öyle demiyoruz… Diyoruz ki; ”Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz!”
İkincisi ise hem bir tıp insanı hem de önemli siyasi bir figür olarak virüse karşı alınacak önlemler konusunda Kaftancıoğlu’ndan beklenen şey virüs tehdidine karşı böyle bir vurdumduymazlık, umursamazlık değil, örnek bir tavır, doğru bir duruş sergilemesiydi!
Ayrıca sosyal medyada etkin olan İsmail’in de onun gibi tepki gösteren bizlerin de; “bilim adına” konuşmak, ahkam kesmek gibi bir derdi de yoktur.
Derdimiz, bilimin yol göstericiliğine, uyarılarına riayet etmeyenlerin düştükleri yanlışa mümkün olduğunca dikkat çekmektir.
İster CHP’li Canan Kaftancıoğlu olsun isterse AK Partili X bir isim…
Hiç fark etmez…
Bizim gazeteci olarak sorumluluğumuz milyonlarca insanın sağlığını tehdit eden ölümcül bir virüs konusunda kim hata yapıyor ise onları uyarmaktır!
Bu sorumlulukla hareket eden insanlara hakaret etmek, aşağılamaya kalkmak ve işi siyasetle falan bağlayıp sulandırmak ise...
En hafif deyimle lakaytlıktır!
Neyse ki yazıyı bitirdikten sonra farkına vardım:
Yanlışa,kimin yaptığına bakmadan yanlış diyorsak hiç problem yok doğru yoldayız demektir
— Canan Kaftancıoğlu (@Canan_Kaftanci) March 15, 2020
Özellikle bu saate kadar bekledim acaba gün içinde buna dair ne yazılıp çizilecekdiye
Bunu yazmamdaki amaç yapılanın doğru olduğunu iddia etmekten ziyade klavyeşörlere bir ayna tutmak sadece https://t.co/nyjTLIZOw0