Serpil Çevikcan kazandı

Atalarımız, “dost acı söyler ama doğru söyler” demişler.
Demokrasilerde de muhalefet aslında halkın, rejimin, ülkenin, devletin dostudur…
O nedenle söyledikleri genelde acıdır ama doğrudur.
Gelin görün ki…
Türkiye’de “muhalefet” denilince “düşman” görmüş gibi olunduğu için; muhalifler ne kadar doğru söylerlerse söylesinler inanılmaz, ciddiye alınmaz.

*

Serpil Çevikcan Milliyet’te yazıyor.
Onu televizyonlardan tanıyanlar ise Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a ve haliyle Ak Parti’ye yakın olduğunu biliyorlar.
Cumhurbaşkanlığı uçağının da vazgeçilmez konuklarından olması, Çevikcan’ın sadık bir iktidar muhibbi olduğunun kanıtı olarak kabul ediliyor.

*

O halde; Serpil’in “dost” olarak görülmesi gerekiyor.
Yine o “halde”; bugünkü Milliyet’te “Üç koldan saldıracaklar” başlığı altında yayımlanan haber analizi “acı” olsa da “doğru” kabul edilerek tedbir alınmalı.

*

Serpil Çevikcan’ın haber analizini okurken tüylerim ürperdi.
“İyi ki bir AVM’ye davetli değilim. İyi ki yaşadığım köyde sinemalar, kafeler falan yok” diye düşündüm.
Zaten büyük şehirlerden birinde yaşasaydım da, haber analizi okuduktan sonra sokağa çıkmaya bile korkardım.

*

Evet…
Serpil Çevikcan bir muhalif değil hatta muvafık…
Evet…
Haber analizi ürkütücü…
Ama…
Bu gerçekçi haber analizleri, bu olası tehlikeleri Serpil Çevikcan gibi muvafık yazarların vermesi; haberin ve tehlikenin ciddiye alınması açısından çok daha yararlı…

*

Yaptığı gerçekçi ve uyarıcı haber analiziyle Serpil Çevikcan kazandı.