MEDYA KÖŞESİ

Serdar Turgut'u mest etti Hürriyet'i deli

Hiç uzatmadan söyleyelim bu yazı Yeni Şafak'tan Fehmi Koru'ya ait...

Serdar Turgut'u mest etti Hürriyet'i deli
GAZETECİLER.COM - Pek alışkın değilizdir, bir yazarın karşı cenahta gördüğü bir başka yazarı övmesine...
Serdar Turgut bugün onu yapmış...
Alışkın olduğumuz örneği de Hürriyet yazarı Kanat Atkaya sergilemiş...
Yani fırsat bu fırsat deyip çakmış...

Peki kime bu övgüler ve çakmalar derseniz?
Serdar Turgut'tan övgüler, Hürriyet yazarından yergiler alan aynı isim;
Yeni Şafak'da Taha Kıvanç imzası altında yazan Fehmi Koru...

Mevzu ne derseniz?
Taha Kıvanç'ın 14 Ağustos tarihinde yazdığı "Çeşitlilik iyidir, tekdüzelik ise kötü" başlıklı yazısı... Yazı ramazanda oruç tutmayanlara dair. İşte Habertürk ve Hürriyet yazarları Koru'nun bu yazısına takılmış. İki yazarın ortaya koyduğu tavır, bir yazıyı okurken ki niyetin ne kadar önemli olduğunu belgeliyor... Çünkü aynı yazı birini mest ederken, öbürünün asabını bozabiliyor.

VİCDANIN GÖR DEDİĞİ

Önce yazıdan olumlu etkilenip de "şeytanın gör" dediği yerine, "vicdanının gördüğünü" yazan Serdar Turgut'a kulak verelim... 

Diyor ki;
"Benim için Fehmi Koru önemlidir. Başta iyi bir yazar olduğunu düşünüyorum ayrıca dini duyarlılığı olup da seküler yaşamın duyarlılıklarını da bilip modern yaşamın gereklerini yerine getiren bir yazar o."
 
Ardından şöyle devam ediyor Serdar Turgut;
"Fehmi Koru ile hayatın bu en önemli meselesi üzerine anlaşırız ben onun bu yazısına hiç düşünmeden imzamı da atarım da referanduma yaklaşımımızda yine aynı nedenlerden dolayı farklılaşıyoruz."

ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ

Fehmi Koru'nun aynı yazısına Hürriyet'ten Kanat Atkaya ise "şeytanın gör" dediği noktadan yaklaşmış. Şunları yazmış;

"Fehmi Koru “Ramazanda hep beraber yaşıyoruz, işte oruç tutan, oruç yiyen” yazısı yazmış dün. AVM izlenimlerini aktarıyor. İyi niyetli olduğunu söylüyor, vallahi ben de inanıyorum kendisine. Ama hem “Kınadığım veya hoş görmediğim sanılmasın” diyor hem de hoşgörü temalı yazısında AVM’lerde yemek yiyenleri “Ramazan ayı içinde bulunduğumuza aldırmaksızın aç karınlarını doyurmakla meşguldüler” diye sunuyor. Fikirlerimiz aksi istikamette seyretse de kalem erbabıdır Koru, yine de “aç karınlarını doyuruyorlardı”dan başka ifade bulamıyor.
BAŞKA NE YAZABİLİRDİM Kİ...

Kanat Atkaya'nın yazıda bulduğu 'kusura' Fehmi Koru bugünkü köşesinden yanıt vermiş. Diyor ki;

O cümleyi başka nasıl kurabilirdim, bilmiyorum. Ramazan ayında iftar zamanından önce yemek yiyenlerin varlığını bir 'çeşitlilik' olarak görmeyi ifade etmenin başka bir yolunu ben bulamadım. Ramazan'da bulunduğumuzu hatırlatmasaydım veya aç karınlarını insanların iftar zamanından önce doyurduğu gözlemimi aktarmasaydım ve bunu kınamadığımı da yazmasaydım... İyi de, o yazıyı neden yazmış olurdum ben? ()


Bu kadar farklı bakış açısı yaratan Fehmi Koru'nun 14 Ağustos tarihli yazısını da merak etmişsinizdir sanırız... Buyrun buraya tıklayıp