Serdar Turgut
Wittgenstein de üzerinde konuşulamayan bir konu üzerinde susulmasını öneriyordu...
Serdar Turgut, 22.03.2011 tarihli Gazete HT'de, başlığı altında yayımlanan makalesinde nefis bir analiz yaptığı gibi gazeteciler.com'da görev aldığımız günden bu güne kadar üstünde durduğumuz çok önemli bir konuya (daha doğrusu yaraya) değiniyor...
Medyamızda ve medyamızın da yönlendirmesiyle aynı konuda iki farklı görüşün (pencerenin) ortasında ve daha gerçekçi bir üçüncü pencere açılamamasını eleştiriyor...
Yaşanan yasa dışı veya "komplo" olduğu ileri sürülen tüm eylemlerin ya "ergenekon yaptı" veya "Cemaat yaptı" idiasıyla karşılıklı iki tarafa birden yıkılışındaki mantıksızlığa dikket çekiyor...
Turgut haklı...
Ortada artık tamamen kemikleşmiş iki taraf var...
Bu taraflardan biri "Ergenekon'dan yana" diğeri "Cemaatçi"...
Ve bu iki tarafın birbirleriyle bir noktada kesişmeleri de mümkün değil...
Hani lisedeyken ezberletmişlerdi bir şiir dizesi:
"Asimptotumda buluşalım..."
Asimptot, sonuna kadar uzatılsa bile yaklaştığı eğriyi asla kesmeyen doğrudur...
Tıpkı Ergenekoncular ve Cemaatçiler gibi...
Birbirlerine yaklaşsalar da kesişmezler...
Wittgenstein de üzerinde konuşulamayan bir konu üzerinde susulmasını öneriyordu...
İyi ama "susmak" çözüm mü?..
Serdar Turgut her ne kadar aynı gün bir başka yazısında "objektif gazetecilik yalandır" diyerek, kendi makalesindeki dileğinin imkânsızlığını anlatıyorsa da talebine hak veriyoruz...
Ve biz "dışlanmayı" da göze alarak aylardır, { "ergenekon yaptı" veya "Cemaat yaptı" }yerine, "çözümün yargıda olduğunun kabulünü" istiyoruz...
Bu arada hukukun bütün kurallarıyla uygulanmasını ve tutukluluğun da cezaya dönüşmemesi gerektiğini ifade ediyoruz...
Hâsılı...
Tartışılmasının bile güzel olduğuna inandığımız üçüncü pencere talebiyle Serdar Turgut'u "Günün Köşe Yazarı" seçiyoruz...
Medyamızda ve medyamızın da yönlendirmesiyle aynı konuda iki farklı görüşün (pencerenin) ortasında ve daha gerçekçi bir üçüncü pencere açılamamasını eleştiriyor...
Yaşanan yasa dışı veya "komplo" olduğu ileri sürülen tüm eylemlerin ya "ergenekon yaptı" veya "Cemaat yaptı" idiasıyla karşılıklı iki tarafa birden yıkılışındaki mantıksızlığa dikket çekiyor...
Turgut haklı...
Ortada artık tamamen kemikleşmiş iki taraf var...
Bu taraflardan biri "Ergenekon'dan yana" diğeri "Cemaatçi"...
Ve bu iki tarafın birbirleriyle bir noktada kesişmeleri de mümkün değil...
Hani lisedeyken ezberletmişlerdi bir şiir dizesi:
"Asimptotumda buluşalım..."
Asimptot, sonuna kadar uzatılsa bile yaklaştığı eğriyi asla kesmeyen doğrudur...
Tıpkı Ergenekoncular ve Cemaatçiler gibi...
Birbirlerine yaklaşsalar da kesişmezler...
Wittgenstein de üzerinde konuşulamayan bir konu üzerinde susulmasını öneriyordu...
İyi ama "susmak" çözüm mü?..
Serdar Turgut her ne kadar aynı gün bir başka yazısında "objektif gazetecilik yalandır" diyerek, kendi makalesindeki dileğinin imkânsızlığını anlatıyorsa da talebine hak veriyoruz...
Ve biz "dışlanmayı" da göze alarak aylardır, { "ergenekon yaptı" veya "Cemaat yaptı" }yerine, "çözümün yargıda olduğunun kabulünü" istiyoruz...
Bu arada hukukun bütün kurallarıyla uygulanmasını ve tutukluluğun da cezaya dönüşmemesi gerektiğini ifade ediyoruz...
Hâsılı...
Tartışılmasının bile güzel olduğuna inandığımız üçüncü pencere talebiyle Serdar Turgut'u "Günün Köşe Yazarı" seçiyoruz...