ALKIŞ

Serdar Turgut için...

Ya da "tarafsız" gazeteciliğin yerini "taraflı" (ama taraf olmayan) gazeteciliğin aldığı veya almasına birkaç adım kaldığı doğrusu...

Serdar Turgut için...
Hürriyet Gazetesi okurları onu alışıldık olmayan, "aykırı mizah" yazılarıyla tanıdı.
Halen de Gazete HaberTürk'de haftanın altı günü (Çarşamba günü yazısı yayımlanmadığı için gazetenin tirajının düşmesinden belli oluyor; en azından biz o gün HaberTürk'ü sadece web sayfasından okuyoruz) yazıyor...
Yok, eskiden oladuğu kadar "mizah" ağırlıklı değil yazıları.
Yazdığında da medyanın "en kaliteli ve üst düzey" mizahını yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz...
Dikkat1..
"Mizah" diyoruz, "komedi" değil...
Zaten zaman zaman kendisi "komiklik" yaptığını zannetse de hiç komik değil...
Ama mizahta kesin bir numara...
Bugün köşesinde "mizah" yok ama mükemmel bir "gazetecilik dersi" var...
Gazete HT'de "Milliyet'in kavrayamadığı" başlığı altında yayımlanan makalesi, gerçekten günümüz gazeteciliğinin nasıl olduğunu ama aslında nasıl yapılması gerektiğini en iyi anlatan yazılardan biri.
Hele "kâğıt baskı" gazeteciliği yapanlar, kâğıt baskı gazeteye köşe yazanlar ve haberciler mutlaka okumalılar Serdar Turgut'un bugünkü makalesini.
Öncelikle, "Milliyet'in İmralı görüşmelerine ait tutanaklar" olduğu iddia edilen haberiyle ilgili analizi, günlerdir "tartışma" adı altında birbirlerini yiyenlerin sığlıklarını göstermesi bakımından çok ilginç...
Ve daha da ilginci; (bizim de yaklaşık son 20 yıldır savunduğumuz) objektif gazeteciliğin yerini giderek nasıl da "duygusal" gazeteciliğe terk etmek üzere olduğu gerçeği.
Ya da "tarafsız" gazeteciliğin yerini "taraflı" (ama taraf olmayan) gazeteciliğin aldığı veya almasına birkaç adım kaldığı doğrusu...
Çok gerçekçi...
Çok akılcı...
Çok kişisel (çünkü köşe kendisine ait, dilediğini yazmakta özgür)...
Biz de henüz taraftarlıkla taraf olmanın; objektiflikle, uzak kalmanın ne demek olduğunun ayırdına varamamış medyamızda bu farklılığıyla Serdar Turgut'u alkışlıyoruz...
Not: Günümüz gazetecisi övgüyü, yergiyi ve özürü çok rahatlıkla kullanabilen gazetecidir. Turgut, dün "İmraıl Süreci" diyerek süreci "tek taraflılaştırdığı"nı fark edip bugün özür diliyor ve "Barış Süreci" olarak müzakereleri gerçek yerine oturtuyor...
Bu gerçekçiliği ve özür dileyici büyüklüğü de ayrıca alkışlanması için bir başka gerekçedir.
"Bilinsin" istedik...
 
ÇOK OKUNANLAR