MEDYA KÖŞESİ

Serdar Akinan SAVAŞ mı ilan ediyor?

"Soysuzlar çetesi" diyerek sert bir giriş yapmış. Sözün muhatabı da Ergenekon operasyonunu yapanlar...

Serdar Akinan SAVAŞ mı ilan ediyor?
GAZETECİLER.COM - Onun da başı az daha yanıyordu.
Neredeyse Ergenekon'dan Silivri tüneline sokuluyordu.
O sıralar SKY Türk'ün başındaydı...
Dolaylı yollardan (hem de bir gazeteci aracılığı ile) "sıra sende" mesajları almıştı...
Bugünkü köşesinde işte o dönemi anlatıyor...

Ama belli ki niyeti sadece anlatmak değil...
Bir meydan okuyuş var...
'Soysuzlar çetesi' diyerek de bunu ilan ediş...
Serdar Akinan, 'ertelediği savaşına' yeni mi başlıyor acaba...

Yazısını dikkatinize sunuyoruz...

"O sıralar SKY'ın başındaydım ve Ergenekon operasyonları dalga dalga devam ediyordu. Hemen her hafta adliyeye gidiyor ve yağmur gibi yağan davalar nedeniyle ifade veriyordum... Birkaç ay öncesinde ise sonradan adı ortalığa saçılan o malum gazeteci, bizim kanalda program yapan ve kendi gazetesinde yazan bir arkadaşıma, 'Sıra seninkinde... Yakında Ergenekon'dan alacaklar...' demişti.

Dürüstlüğünden asla şüphe etmediğim o gazeteci dostum ise gelip, 'Aman Serdar, bunlar bir hazırlık içinde haberin olsun... Alacaklar seni...' demişti. Birkaç hafta sonra ise ifade verdiğim sırada yanıma gelen ve kendini savcı olarak tanıtan biri, 'Serdar Bey, siz namuslu ve vicdanlı bir yayıncılık yapıyorsunuz. Ama bu duruşunuzun bedeli var. Tesadüfen öğrendim... Sıra sizde... Bir süre susun ve durun' demişti.

Fotoğraf çok netti... Ya bir süre daha muhalif yayınları sürdürecek ya da Silivri'de ucu karanlık bir tünele sokuluverecektim.
Bir süre sonra SKY'daki görevimi bıraktım... Birileri açıkça, 'Ya sen sus ya biz seni susturmasını biliriz' mesajını dolaylı ve doğrudan vermişti.

O günlerde SAT'lara yönelik operasyon başladı. Artık hesaplı operasyonel kurgusu belli, psikolojik harekatının dağıtım kanalları deşifre olmuş bu örtülü yapı o zaman da kamunun zihin algısı üzerinde mükemmel bir orkestrasyon yapmıştı.

Mustafa Balbay'ın, Tuncay Özkan'ın en son Hanefi Avcı'nın başına gelen
o zaman da sadece kahramanlıklarını bildiğim bu şerefli insanların başına geliyordu. Şimdi 'üretildiği tek tek ispatlanmaya başlanan suç unsurları'nın evlerine, işyerlerine baskınlar sırasında yerleştirildiği anlaşılmaya başlanan bu komplo sürecinin mağdurlarıydılar.

Bir dönemin mağrurları şimdinin mağdurlarıydı... Artık yılan hikayesine dönen bu süreç, yıllar sonra bittiğinde bu insanlardan birçoğunun masumiyeti ispatlanacak. İnancım bu yönde.

Ama asıl önemlisi o zaman şu soruyu soracağız, 'Peki ama neden?'...
İşte o zaman Türkiye'nin (şimdi gizlice lağvedilen) en kritik operasyonel birliğinin sıralı müstakbel komutanlarının tek tek alınarak işlevsiz hale getirilmesi, Türkiye'nin en önemli istihbaratçısının cezaevine apar topar alınarak susturulması gibi onlarca kritik adımın son derece planlı bir şekilde kotarılması sırasında Türkiye'de neyin değiştirilebildiğini fark edeceğiz.
Ve tabii ki çok geç olacak.
(...)
Bugün bu ülkenin sokaklarında tedirginlik içinde yürüyen binlerce insan var. Sadece aktörler değişti... O sloganın anlamı idrak edilene kadar terennüm etmek vaciptir: Susma sustukça sıra sana gelecek!
Bu soysuzlar çetesinin yüzüne haykırdıkça sesimiz daha da gür çıkacak.
Bir gün mutlaka.

ÇOK OKUNANLAR