Sedat Laçiner
“Müslümanlar değişmediği sürece yaşadıkları utanç da devam edecek” derken de o kadar haklı…
Akıllı, gerçekçi devlet adamları ve stratejistler düşmanı bile olsa karşısındakinin gücünü, yeteneklerini, hasletlerini kabul edendir…
Kim ki düşmanını (Rakibini) küçümser…
Hasletlerini aşağılar…
O kişi ya da kurum ya da devlet çökmeye mahkumdur…
Sedat Laçiner bugünkü internethaber’de “İsrail'e kim dur diyecek?” başlığı altında yayımlanan makalesinde; en başından beri birçok konuda eleştirdiği İsrail için bakın neler yazıyor:
*
İsrail ve Musevi dünya sadece eğitime önem vermekle kalmıyor, aynı zamanda eğitim, kültür ve düşünce materyallerinde de üretici olarak tekel haline gelmeye çalışıyor.
Tüm bunların doğal sonucu ise teknolojiden siyasete; medyadan ticarete sağlanan üstünlük ve diğer ülkelerin güçlerini de kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilme gücü… İsrail’in özellikle ABD’nin askeri ve siyasi gücünü arkasına alabilmesi olağanüstü bir başarı ve bu başarıyı karanlık güçlerde ve örgütlerde aramak doğru değil. ABD’de kim Musevi radikaller kadar örgütlense ve çalışsa benzeri sonuçları alabilir. Başka bir deyişle ABD’de Müslüman azınlıklar da benzeri çalışmalar ile ciddi mesafeler alabilirler, en azından İsrail’i dengeleyebilirler.
Kuran-ı Kerim’de dendiği gibi, “insana emeğinin karşılığı, çalıştığı var”. Kim ne kadar çalışıyorsa karşılığını iyi veya kötü istikamette alıyor. Bu da demek oluyor ki Müslümanlar değişmediği sürece yaşadıkları utanç da devam edecek…
*
Evet…
Aynen bunları yazıyor Laçiner…
İsrail’i eleştirdikten sonra hasletlerini sıralarken nasıl haklıysa…
“Müslümanlar değişmediği sürece yaşadıkları utanç da devam edecek” derken de o kadar haklı…
İşte bu gerçekçiliğiyle, akılcılığıyla kazanıyor…