KAYBETTİ

Sedat Laçiner

Bu akademik ahlâk Türkiye'de giderek çöküyor. Akademisyenler ve en fenası rektörler, dekanlar, kürsü başkanları ya siyasal iktidarı destekliyorlar körelmiş vicdanlarıyla....

Sedat Laçiner
Bütün gelişmiş ülkelerde, ileri demokrasilerde ve hatta az gelişmişlerde bile "akademik ahlâk" çok değerlidir.
Akademisyenlerin politikadan uzak, objektif, ideolojilerinin değil gerçeklerin ışığında karar verip yorum yaptıkları kabul edilir...
Bu akademik ahlâk Türkiye'de giderek çöküyor.
Akademisyenler ve en fenası rektörler, dekanlar, kürsü başkanları ya siyasal iktidarı destekliyorlar körelmiş vicdanlarıyla, ya muhalefetten yana tavır alırken, iktidarın genel kabul gören doğrularını bile karalıyorlar.
Suriye ile ilgili son 26 aylık dış politika ilişkilerimiz için de bu tespitimiz geçerli.
Akademisyenlerimiz hemen her konuda olduğu gibi o konuda da ikiye ayrıldılar.
- Hükümetten yana olanlar 
- Hükümete karşı duranlar.

Çanakkale Üniversitesi Rektörü ve Star Gazetesi yazarı Sedat Laçiner ne pahasna olursa olsun hükümetten yana duranlardan.
Suriye konusundaki politika yanlışlığına da sadece hükümetin yanında yer alabilmek duygusuyla bakıyor.
Meselâ bugünkü Star'da "Suriye'de işimiz ne?" başlığı altında yayımlanan makalesinin bir yerinde şöyle diyor:

Öncelikle Suriye 'terör üstadı' ülkelerden biridir. Hafız Esad'ın iktidara geldiği ilk günden bugüne kadar Suriye içeride ve dışarıda ayakta kalmanın en önemli araçlarından biri olarak terörü görmüştür. 
Başka bir deyişle Suriye'nin teröre başvurması için içişlerine karışmanız gerekmez. Nitekim Suriye son 40 yıldır Türkiye'deki hemen hemen tüm terör örgütlerini desteklemiştir. PKK uzun yıllar Suriye istihbaratının yan kolu gibi çalışmıştır, Abdullah Ocaİan uzun yıllar örgütü Şam'daki evinden yönetmiştir. 
Suriye, Ermeni terörünün de en önemli destekçilerinin başında gelmiştir. 
Aynı şekilde sol terör örgütleri de Suriye tarafından desteklenmiş, sol terör örgütlerine lojistik desteğe ilaveten maddi manevi her türlü katkı sağlanmıştır. 

Haksız mı?..
Yooo...
Yerden göğe haklı...
Ama...
Çok güzel tarif ettiği bu Suriye ile 26 ay öncesine kadar niçin kan kardeş olduğumuzu; Başbakan'ın ve ailesinin Esed ve ailesiyle adeta niye kapı komşusu olduklarını, hatta tatllerini bile birlikte geçirdilerini hiç sorgulamıyor...
Oysa; müzmin hükümet muhalifleri dışındakilerin eleştirileri işte orada başlıyor...
"Ya hiç yüz vermeyecek, o ülkeye bulaşmayacaktın; ya da bulaştıysan kırmadan, dökmeden kendi ülkene zarar vermesine imkân yaratmadan sıyrılacaktın işin içinden"...
Yani; Laçiner gibi akademisyen ahlâkına sahip olması gereken bir bilim adamı bu en basit gerçeği bilmez mi?..
Bilir ama "taraf" olmak duyguları en basit gerçeği bile görmezden gelmesine sebep olur...
Ve daha da fenası...
Dünyanın her yerinde insanlığın barışından yana, her türlü savaşa karşı olan bir akademisyenden beklenenin aksine;
"Belki asıl sorun Türkiye'nin Suriye'de olmasında değil, yeterince olamamasındadır. Türkiye-Suriye sınırının anlamsızlaştığı şu günlerde Türkiye, güvenlik hattını daha güneylerde kurmak zorundadır" diyerek savaş çığırtkanlığı yapması bir felâkettir. 
Ve haliyle kaybetmektedir... 
ÇOK OKUNANLAR