MEDYA KÖŞESİ

Sazak Zabıtları değil Kadir'i yazdı

Bugün, herkes Derya Sazak'ın İmralı Zabıtları'yla ilgili yazacaklarını merak ederken, o köşesini Milliyet'in birinci sayfa sekreteri Kadir Pastutmaz'a ayırdı.

Sazak Zabıtları değil Kadir'i yazdı
GAZETECİLER.COM - Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, son günlerin en çok konuşulan isimlerinden biri. Sazak, önce İmralı Zabıtları haberi ile, sonra haberin içeriğinin edit edilip edilmediği tartışmasıyla, ardından Başbakan istemiyor diye iki yazarının gazeteden patronaj tarafından uzaklaştırılmasıyla, son olarak da bu sorunun aşılmasıyla defalarca gündeme geldi.

Bugün, herkes onun İmralı Zabıtları ve yaşanan süreç ile ilgili yazacaklarını merak ederken, o köşesinde en büyük bölümü, 29 yaşında geçirdiği bir kriz sonucu hayata gözlerini yuman Milliyet'in birinci sayfa sekreteri Kadir Pastutmaz'a ayırdı.

KADİR'İ KAYBEDİYORUZ

"On gündür ilk kez huzur içinde bağlamıştık gazeteyi; gece yarısına doğru Tahir (Özyurtseven) aradı, sesi güçlükle çıkıyordu, kötü haberi verdi: 'Kadir'i kaybediyoruz!'
Kadir Pastutmaz'dan söz ediyordu." diyerek başladığı yazısına Sazak şöyle devam etti:

"Milliyet Yazı İşleri'nde görsel yönetmenimiz Ersoy Diyar'ın 'ikinci adamı' olan, birinci sayfa sekreterimiz Kadir, cumartesi iznini kullanırken rahatsızlanmış ve hastaneye kaldırılmıştı. Solunum yetmezliği çekiyormuş. Florance Nigthingale'e nakledilmesine karşın tüm çabalara karşın arkadaşımızı hayata döndüremedik. Genç yaşında, en verimli çağında aramızdan ayrıldı.

Beş aydır gece gündüz koşuşturduğumuz mutfağın en çalışkan ve yaratıcı isimleri arasındaydı.

Gazete dışında olduğum saatlerde sayfalar hazırlandığında, gece sorumlumuz Baydu Can'dan geçen baskı değişiklerinde PDF çıkışları cep telefonuma Kadir tarafından gönderilirdi. Son derece disiplinliydi.

BİZİM MESLEK BÖYLEDİR

Onun işine bağlılığının temposu ve heyecanıyla geçmişten gelen bir 'ritm bozukluğu' olduğunu ve kalp kasına bağlı ölüm riskinin altında yaşadığını fark edememiştik!
Bizim meslek böyledir.

Olayların baş döndüren hızı, başkalarının hayatları ve acımasız bir rekabetin delice temposu altında kendi gerçeğimizden soyutlanır, uzaklaşırız.

Cumartesi akşam saatlerinde Tahir'le Yazı İşleri'ndeki genç sayfa sekreterlerinden birisine yapılan transfer teklifi üzerine arkadaşımızı Milliyet'te kalmaya ikna ediyorduk. Gece yarısı 'Kadir'i kaybediyoruz' telefonu geldiğinde, belleğim o noktada kilitlenmiş olmalı ki, 'Kadir de nereye gidiyor?' diye duraksadığımı hatırlıyorum.

MİLLİYET İÇİN ACI VE BÜYÜK BİR KAYIP

O denli başarılıydi ki; Milliyet üzerinde koparılan fırtınalar arasında 'Onu da mı kaybediyoruz!' diye düşünmüşüm. Keşke yaşasaydı ve sayfa çizmekteki yeteneğini, yaratıcılığını sürdürseydi.

Milliyet için acı ve büyük bir kayıp. Onu son gecesinde yalnız bırakmayan yoğun bakımda 'nöbet' tutan Yazı İşleri'nin başı sağolsun. Ailesine, sevenlerine ve okurlarımıza başsağlığı diliyorum.
Kadir'i unutmayacağız.