MEDYA KÖŞESİ

Şamil Tayyar'ın başı yine dertte!

Nedir şu Şamil Tayyar'ın hukuktan çektiği! Bu kez kendi davasını başka bir avukattan öğrendi. İşte ayrıntılar...

Şamil Tayyar'ın başı yine dertte!

GAZETECİLER.COM
Nedir şu Şamil Tayyar'ın hukuktan çektiği!
Hakkında açılmayan dava kalmadı.
Bu kez yine başı dertte!
Hem de hakkında dava açıldığından ve o davanın devam ettiğinden bi haber!
Bu kez kendi davasını başka bir avukattan öğreniyor...
'O da nasıl oluyor?' dediğinizi duyar gibiyiz.
Açıkçası okuyunca biz de şaşırdık!
Çünkü normalde talimatla ifadesi alınması gerekiyordu.
Ama bu Şamil Tayyar'ın başına ilk kez gelmemiş.
Tayyar'ı bu duruma sokan da Ali Çakır isimli bir savcıymış.
Savcı Çakır, Tayyar hakkında açtığı hiçbir davada ifadesini almamış.

Ya tebligat yapmamış ya da usule aykırı şekilde İstanbul'dan Ankara'ya doğrudan tebligat yaparak ifade vermesini dolaylı şekilde engellemiş.
Ayrıca, Şamil Tayyar'ın anlattıklarına göre, Savcı Ali Çakır bu durumu kendine adet edinmiş.
Çünkü aynı durum Tayyar'ın tanıdğı bir muhabirin de başına gelmiş.

Tabii Tayyar'ın, savcı hakkında anlattıkları bununla da kalmıyor.
Neyse biz sözü Şamil Tayyar'a bırakalım...

"Ali Çakır, böyle bir adamdır. Anahtar teslimi dava açıyor. Ergenekon sürecinde açtığı dava sayısı yüzlercedir. Hele Bülent Ersoy hakkında açtığı dava, hukuk tarihi açısından utanç davasıdır. İddianamenin gerekçesi ise evlere şenliktir. İnternette var. Herkesten istirham ediyorum, bulun okuyun. Okuyun ki, bu savcıyı yakından tanıyın.

Hülya Avşar'a açtığı soruşturmayı, konuşmaya bile gerek yoktur.

1 yıl 3 ay hapis cezası aldığım davanın da iddianamesini hazırlayan şahıstır. Allah'tan hakim insaflı çıktı, yoksa savcıya kalsa 18 yıl hapis cezasına çarptırılabilirdim.

Darbe günlükleri hazırlamış, evinde el bombaları saklamış, law silahlarıyla eğitim yaparken yakalanmış gibi hissettim kendimi.

Şimdi noter olmak niyetindeymiş, emeklilik dilekçesi vermiş. Giderayak başta Star Gazetesi olmak üzere Ergenekon'un üzerine giden gazetelere onlarca dava açarak veda etti.

Peki neden? Nedenini bir sonraki yazıma sakladım.

Artık, mızrak çuvala sığmıyor. Savcımızın kimi Ergenekon sanıklarıyla muhabbeti, öyle geçiştirilecek türden gözükmüyor. Ali Suat Ertosun'u gölgede bırakacak gibi...

BU NE MUHABBET BÖYLE

Savcımız, 2006 yılında Bağcılar Cumhuriyet Savcısı iken “Latife” isimli kitabı nedeniyle Yazar İpek Çalışlar'ı şimdi Ergenekon sanığı olan Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Genel Başkanı Taner Ünal'la birlikte sorgulamış. Soruşturmada bizim ifademize bile tenezzül etmeyen savcımız, Taner Ünal dostuna savcılık stajı yaptırırcasına Çalışlar'la aynı odada tartışma zemini oluşturmuş.

Haberin ayrıntılarını, Zaman Gazetesi, 9 Eylül günü ayrıntılı olarak yayınladı.

Dün de Taraf Gazetesi, Ali Çakır'la ilgili önemli bir ayrıntıya dikkat çekti. Meğer savcımız Ergenekon yöneticisi olmakla suçlanan Veli Küçük'le de ahbapmış.

Küçük'ün ajandasındaki 1 Eylül tarihli not şöyle: “26 Şubat pazartesi akşam savcı Ali ve Hasan ile yemek yiyeceğiz ve ortaklık görüşülecek”

Ajandanın dört yerinde Alı Çakır'ın ismi var. İş ve cep telefonu kayıtları da...

Sıradan arkadaşlığın ötesinde “ortaklık” görüşmeleri yapacak kadar samimiyet var aralarında. Veli Küçük'ün 30 Mayıs (2007) tarihli notu şöyle: “Hasan Çetin (Savcı Ali Çakır gönderdi) elektronik görüntü sistemlerinin sahibi. 0 212. 434....., 0 532 414..., L. Türkan ile görüştüm. Türker nakliyat ile görüşecek ve tekrar toplantı yapacağız ilk uygulamayı yapmak için. (Tekrar görüşeceğiz fiyat konusu incelenecek)”

Bu durumda merak edilen soru şudur: Ergenekon haberleriyle ilgili soruşturmalar, Ergenekon sanıkları Veli Küçük ve Taner Ünal'la yakın dostlukları tespit edilen bir savcıya neden teslim edildi?

Ali Çakır, yüzlerce medya mensubu hakkında dava açarken, Adalet Bakanlığı neden sessiz kaldı?

Ali Çakır'a ise tavsiyem şudur; Görevini layıkıyla yaptın veda ediyorsun, noterini Silivri'de aç, sırtın yere gelmez...

Baktın olmadı, TRT'de Medya Müfettişi'ne danışman olursun..."

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 2 yorum