MEDYA KÖŞESİ

Salih Tuna’nın çakma olmayan çakması!

Oray Eğin’in işin içine aile bireylerini karıştırıp sonra kendi ailesi yazı konusu olunca yaptığı çılgınlıklardan girip Yılmaz Özdil’

Salih Tuna’nın çakma olmayan çakması!

GAZETECİLER.COM

Salih Tuna, medya dünyamızda kalemi ve düzeyli polemikleriyle sürekli yıldızı yükselen bir arkadaşımız…
Kimileri gibi belden aşağı çalışmayan ama belden aşağı çalışanlara da omuz üstü salvolarla haddini bildiren bir kardeş…
Bugün Oray Eğin’in işin içine aile bireylerini karıştırıp sonra kendi ailesi yazı konusu olunca yaptığı çılgınlıklardan girip Yılmaz Özdil’in “densizliğinden” bir çıkışı var ki…
Lütfen okuyun…

Yılmaz Özdil'in kulağı Ahmet Türk'ün burnu

Kutsal toprakların etkisini doyasıya terennüm ederken hiç değilse bir müddet kimseciklere "çakmayayım" diyordum.

Sırf bu yüzden Akşam gazetesi yazarı Oray Eğin'in babasının mesleği hakkındaki iddialara verdiği cevabı görmezlikten geldim.

Yoksa...

Babasının oto tamircisi olduğu iddiasını dillendiren Star gazetesi yazarı Kudret Köseoğlu'na, "Bir süredir babamın oto tamircisi olduğu yalanını yazıp duruyor... Kaldı ki, olsa ne olur? Aklı sıra küçük düşürecek..." şeklindeki restine bigâne kalmazdım.

En azından, "Elalemi baba mesleğinden hareketle 'kolonya kokulu' şeklinde 'aklı sıra' aşağılamaya çalışan sen değil miydin?.." diye sorardım.

Tamam, beyan esastır; babasının oto tamircisi olmadığına inanalım.

Gelgelelim...

Kolonya kokusunu "sınıfsal" aşağılamaya tâbi tutan bir insan evladının, babasının mesleğini açıklamamaya bu denli özen göstermesinin bir nedeni olmalı.

"Kolonya kokusu" karşısındaki aşağılık psikolojisi, babasının orta dereceli bir kolonya tüccarı olmasından kaynaklanmasın?

Şaka bir yana da...

Şalom gazetesinde Yahudi olduğunu ilan eden bu zırtapoz çocuk, başkalarına baba mesleğinden hareketle saygısızlık ederken, bizzat kendi babasının mesleğinin de sorgulanacağını aklına getirmeliydi.

Neyse, burada keselim; çünkü bu işin sonu "çakmaya" doğru gidiyor!

Sadece bu değil tabii.

Takıldığım birkaç mevzu daha oldu ama çok şükür hepsini "lahavle" çekerek başımdan savdım.

Lakin...

Yılmaz Özdil'in dünkü yazısını okuyunca kan beynime sıçradı: Gel de çakma dedim birader, gel de çakma!

Öyle zırvalamış ki; çakılacak ağız tokada yakın gelirmiş misali.

Yine de çakmamaya gayret edeceğim; bi ufaktan kulağını çekeceğim sadece.

O kadar da olsun ey erenler.

Zira...

Yenilir yutulur densizlik değil yaptığı.

"Ahmet Türk yumruğu hak etti..." demeye ramak kalmış yazısından şu kadarcığını okuyun bakalım siz ne diyeceksiniz:

 

Salih Tuna’nın makalesinin tamamını

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 1 yorum