MEDYA KÖŞESİ

Salih Tuna'dan Özkök'e 'tilkilik yapma' uyarısı

Yeni Şafak yazarı, 'Erbakan hükümeti de 28 Şubat kararlarına imza atmıştı' savına ateş püskürdüğü yazısında Özkök için "seni tilki seni" dedi...

Salih Tuna'dan Özkök'e 'tilkilik yapma' uyarısı
GAZETECİLER.COM
Salih Tuna'nın Ertuğrul Özkök'e yönelttiği 28 Şubat eleştirileri tam gaz devam ediyor. Özkök için "seni tilki seni" diyen Yeni Şafak yazarı, 'Erbakan hükümeti de 28 Şubat kararlarına imza atmıştı' savına ateş püskürdü.

28 Şubat soruşturmasını "rövanşizm" iddiasıyla eleştiren çevrelere de yanıt veren Tuna "Cuntadan bir başka cunta mı hesap soruyor?" diye sordu. Özkök'ün adını anmadan kendisinden "eleman" diye söz eden Salih Tuna "Tarzan zorda" dedi.

İşte Tuna'nın yazısındaki ilgili bölüm:

"Eleman" kaşla göz arası Evren'den taktik öğrenmiş de ruhum duymuyor desenize!

Doğrusu şu ki, darbeciler ve "darbeseviciler" birbirlerinden kopya çekmiyor; dara düştükleri vakit argümanları kendiliğinden aynileşiyor.

Peki mahut argümanın neyi ifade ettiğini "Eleman"a nasıl anlatacağız?

Deneyelim...

Diyelim sen "demokrasisin", sana silah doğrultan adamın biri, "Kaldır ellerini balans ayarı yapacağım" diyor.

Ellerini kaldırman, sana silah çekene de silah çekene yardım ve yataklık yapana da meşruiyet kazandırmaz.

Birisi kalkıp "Sen de ellerini kaldırmıştın ama!" derse, zırvadan öte anlam taşımaz.

Besim Tibuk olsaydı hiç kuşkusuz çok daha eğlenceli misaller verirdi, artık bununla idare edeceksin.

İmdi, imza sürecinde attığın manşetleri hatırlatmanın vaktidir.

"Hoca direniyor" manşetinden bir gün sonra, "Ya uy ya çekil" tehdidini manşete çekmiştin. İki gün sonra da "Aynen imzaladı" şeklinde istihfaf etmiştin.

Şimdi de kalkmış 28 Şubat kararlarının altında falanın filanın da imzası var diyorsun.

Sayın tilki "Gerekirse silah kullanırız" manşetini kim attı?

Tankların Sincan'da yürütüldüğü, Çevik Bir'in dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener hakkında, "Söyle o kadına, gelirsek onu ve avenesini İçişleri Bakanlığı'nın önünde yağlı kazığa oturturuz..." dediği, "Topyekûn savaş" manşetlerinin kotarıldığı, Mesut Yılmaz'ın "Erbakan sivil mutabakat arıyor" şeklinde jurnal yaptığı bir dönemde neyin imzasını kimden soruyorsun?

Yanlış anlaşılmasın, mesele "Eleman" değil.

O bir türden ibaret sadece.

Yazık ki alt türlerinden çok var.

Mahalle baskısından biat medyasına, makul akıl insanından rövanşist duygulara kadar tedavüle soktuğu ne varsa anında temellük ediyorlar.

"Rövanş" denilen zamazingoda hiç müsavat aranmaz mı yahu?

Cuntadan bir başka cunta mı hesap soruyor?

Demokrasinin cuntadan hesap sormasına "rövanşist" demek de ne oluyor?

Geçenlerde "Ulan yoksa bazı konularda domuzluğuna mı anlamazlıktan geliyorsun" demiştim de, birkaç gün sonra, "Ben bir domuzum" başlıklı bir yazı dercetmiş, kendisiyle domuz hayvanı arasında durduk yere bir takım "benzerlikler" kurmuştu.

Şimdi de "tilkilik yapıyorsun" diyorum; bakalım "Ben bir tilkiyim" diyecek mi?


Yazının tamamı için
ÇOK OKUNANLAR