MEDYA KÖŞESİ

Şahin Alpay'ın medya analizi sürüyor

Şahin Alpay, "Medyada aynaya bakma zamanı" başlıklı yazısına "Medyada sorunlar nereden kaynaklanıyor?" sorusuyla devam ediyor...

Şahin Alpay'ın medya analizi sürüyor

Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay, önceki gün kaleme aldığı "Medyada aynaya bakma zamanı" başlıklı yazısına "Medyada sorunlar nereden kaynaklanıyor?" sorusuyla devam

"Türkiye'de medyanın işini iyi yapmasına hukuki kısıtlamalar kadar, belki daha fazla, medyadaki mülkiyet yapısı engel olmakta. Şöyle ki, 1980'lerde başlayarak medya giderek, esas kazancını medya-dışı sektörlerden elde eden işadamlarının egemenliğine girdi. Söz konusu patronlar ellerindeki medya gücünü, medya - dışı çıkarlarını ilerletmek için hükümetlere ve rakiplerine karşı kullanmaya başladılar. Medya, medya-dışı çıkarlar için manipüle edilir oldu. Kimi patronlar "gazeteci" olduklarını iddia eder, kimi gazete yöneticileri de "işadamı" olmakla övünür oldular. Doğan Yayın Grubu, hükümet üzerinde baskı kurarak, mülkiyet temerküzünü engelleyen ve medya patronlarının kamu ihalelerine girmelerini yasaklayan yasal düzenlemelerin yürürlükten kaldırılmasını sağladı; bundan sonra giderek büyüdü ve medyanın yaklaşık yarısını denetimi altına aldı. Güçlü medya patronları ile hükümetler birbirlerine karşı havuç-sopa taktikleri uygulamaya başladılar. Patronlar kendilerine avanta sağlayan hükümetlere siyasi destek verdiler, aksi halde muhalif kesildiler. Hükümetler de destek veren medya patronlarına avanta dağıtmaya, vermeyenleri de çeşitli yollardan cezalandırmaya yöneldiler.

Medya patronları gazetecilerin sendikal örgütlenmesini engelledikleri gibi, ellerindeki medyayı bütün şöhretlerini ve yüksek gelir düzeylerini patronlarına borçlu olan, dar bir yöneticiler ve yazarlar zümresi (ya da bir medya aristokrasisi) aracılığıyla kontrol altına aldılar. Medyada editoryal bağımsızlık dediğimiz şey, yani medyanın meslek ilkelerine göre gazeteciler tarafından yönetilmesi giderek istisna haline geldi. Asıl kararlar patronlar tarafından alınır oldu. Medyayı patronların medya-dışı çıkarları yönlendirmeye başlayınca, meslek ahlakından ve ilkelerinden giderek uzaklaşıldı. Haber-yorum ayrımı gittikçe bulanıklaştığı gibi, gazetecilik mesleğinin ana kaynağı olan muhabirlik de giderek marjinalleşti.

Medyada patronların bu denli etkin bir konum elde etmelerinde, gazeteciler arasında meslek ilke ve ahlakına, halkın doğru haber ve yetkin yorum alma hakkına değil de, ideolojik nedenlerle devlete ve/veya hükümetlere, maddi nedenlerle patronların çıkarlarına bağlılık kültürünün yaygın olmasının da önemli bir rolü oldu."

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar