Sadece Kılıçdaroğlu'nun ayıbı değil bu!..
Ya da, “laylay lom” eğlence kanallığıyla “körler sağırlar birbirlerini ağırlar” modeli tartışma programları yayınlayarak “habercilik” yaptıklarını zanneden....
ADNAN BERK OKAN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün; ulusal medya yöneticileriyle kahvaltı yapmış…
Gördüğüm kadarıyla ulusal medya olarak kabul gören bütün gazetelerin hepsinden davetli yoktu…
“Seçici” davranılmış ve sadece bazı ulusal gazetelerle kimi popüler ve tematik TV kanalı yöneticileri davet edilmiş…
Katılanlar, daha doğrusu davet edilenler arasında günlük bir milyona yakın bireysel okuru olan İnternethaber Gazetesi’nden kimse yoktu…
Daha doğrusu, internet medyasından hiç kimse yoktu…
Ama beni işin o kısmı ilgilendirmiyor…
Kendini “internet gazetesi” olarak tanıtan her site yöneticisinin davet edilmesini tabii ki önermem; öneremem…
Beni İnternethaber Gazetesi’nden kimsenin davetli olmayışı alâkadar ediyor sadece…
Ve işte bu nedenle soruyorum:
Hem Ulusal ve hem de Küresel yayıncılık yapan İnternethaber Gazetesi’nin günlük bireysel okur sayısının onda biri kadar bile okuru olmayan ulusal yazılı gazete yöneticileri davet ediliyor da; biz niçin davet edilmiyoruz?..
Bu sorum sadece Sayın Kılıçdaroğlu ve çalışma arkadaşlarına değil…
Hem Sayın Cumhurbaşkanı’na, hem Sayın Başbakan’a ve hem de bütün muhalefet partilerinin sayın liderlerine soruyorum:
“Medya” deyince aklınıza sadece “kâğıda basılı” olanlar mı geliyor?..
Yani; kâğıt üstüne baskı yapan, etkinliği hemen hemen hiç olmayan gazetelerin “medya” olduğunu mu sanıyorsunuz yalnızca?..
Ya da, “laylay lom” eğlence kanallığıyla “körler sağırlar birbirlerini ağırlar” modeli tartışma programları yayınlayarak “habercilik” yaptıklarını zanneden 50 bilemediniz 60 bin izleyicisi olan tematik kanalların medya olduğu görüşü mü hâkim zat-ı âlilerinizde?..
Oysa günümüz dünyasında medya artık sadece ulusal ya da yerel değil; aynı zamanda küresel de…
Okurlarımızın günahı ne?
Sayın Cumhurbaşkanı, sayın Başbakan ve muhalefet partilerinin sayın genel başkanları!..
İnternethaber Gazetesi’nin Kars’ta da okurları var; Los Angeles’te de…
Antalyalı okurlarımız da katılıyor haberlerimize yorumlarıyla; Toronto’daki okurlarımız da…
Sinoplu da okuyor İnternethaber Gazetesi’ni; Cape Town’lı da okuyor…
Allah aşkınıza sayın liderler söyler misiniz bana; bizim günahımız ne?..
Pardon, “bizim” değil; “bizim okurlarımızın günahı ne?”
Bir milyona yakın İnternethaber Gazetesi okurunu ne hakla bilgiden mahrum bırakıyorsunuz?..
Kahvaltıya davetli olan meslektaşlarımıza lâfımız yok…
Onlar “İnternethaber Gazetesi’ni de davet etmezseniz biz de gelmeyiz” diyecek değiller elbette…
Zaten onu dedikleri an görevlerini de ihmal etmiş olurlar…
Ama…
Sayın Cumhurbaşkanı, sayın Başbakan ve muhalefet partilerinin sayın genel başkanları!..
Hem yerel, hem ulusal ve hem de küresel yayıncılık yapan İnternethaber Gazetesi’nin yöneticilerinden birini hem gezilerinize ve hem de toplantılarınıza davet etmelisiniz…
Hani belki biraz amiyane olacak ama rızaları hilafına evlenen çocuklarından olan torunlarını barışa vesile eden ebeveynler gibi sizler de artık değişen dünya şartlarını vesile edip İnternethaber Gazetesi’ni ailenizden biri gibi görmelisiniz…
Soruyorum:
Bizi daha ne kadar süreyle görmezden geleceksiniz?..
Hem; değişen dünyada, gelişen iletişim ağının en güçlüsü olan İnternethaber Gazetesi’ni görmezden gelmek bir milyona yakın okuruna karşı yapılmış bir haksızlık değil mi?..
Çoktan hak ettik…
Sayın Cumhurbaşkanı, sayın Başbakan ve muhalefet partilerimizin sayın Genel başkanları!..
Günlük okur sayısı, davetli arkadaşlarımızın yönettikleri gazetelerin okur sayısından en az 3-4, bazılarından en 10 misli daha fazla olan ve hem de tamamen “objektif” gazetecilik yapan İnternethaber Gazetesi artık toplantılarınızın, gezilerinizin gediklilerinden biri olmalı.
İnternethaber Gazetesi bunu çoktan hak etti…
Bağlı olduğu kurumun “yan organı” gibi ve sadece 25-30 kişi ile çıkarılan havuz gazetelerini davet ediyorsunuz da; 60 kişiyi istihdam eden, Devlet’e yüz binlerce lira vergi ödeyen İnternethaber Gazetesi’ni niçin davet etmiyorsunuz?..
Davet edilmeyi sadece kendimize değer verdiğimiz ve önem atfettiğimiz için değil; okurlarımıza olan saygımızdan ötürü istiyoruz…
Okurlarımıza duyduğumuz saygıyı sizlerin de duymanızı istiyoruz…
Bizler de okurlarımıza katıldığımız davette gördüklerimizi, dinlediklerimizi, yaşadıklarımızı canlı yayında aktarabilmeliyiz…
Bizim okurlarımız da Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın ya bir siyasi parti genel başkanının açıklamalarını anında öğrenmeli…
Açıklamalarla ilgili görüşlerini anında, aktif bir katılımla diğer okurlarımızla paylaşmalı…
Günümüz gazeteciliği bu…
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan’ın ve muhalefet partilerinin Sayın genel başkanları!..
Sadece “yazılı” veya “görsel” medya yöneticilerini davet etmekle internet medyacılığına haksızlık ediyorsunuz…
Kaldı ki; aynı zamanda haksız rekabete sebep oluyorsunuz…
Çünkü…
Davete katılan meslektaşlarımızın internet şubeleri de var ve onlar davette görüp dinlediklerini haberleştiriyorlar…
Yani aslında davet yine internet medyasına yapılmış oluyor…
Tek farkla: Ulusal gazetelerin yöneticileri davete katılma imkânı elde ederken; hem “ulusal” ve hem de “küresel” olan biz İnternethaber Gazetesi davetli olmadığımız için bir milyona yakın okurumuzu bilgilendiremiyoruz…
Umuyoruz ve hatta inanıyoruz ki bundan sonra her türlü gezi ve davetlerinizde “Çağrılı Medya” listenize “İnternethaber Gazetesi” diye de yazacaksınız…
Saygılarımla
Adnan Berk Okan