RÖPORTAJ

'Saddam beni dinlese asılmazdı'

Türk gazeteciliğin çınarı Lütfü Akdoğan, Habertürk'ten İzzet Çapa'ya çok çarpıcı bir röportaj verdi.

'Saddam beni dinlese asılmazdı'
GAZETECİLER.COM - Türk gazeteciliğinde tam anlamıyla bir çınar Lütfü Akdoğan. Cumhuriyet tarihimize tanıklık etmiş, Ortadoğu konusundaki uzmanlığını mesleğinden öteye de taşıyarak ülkeler ve başbakanlar düzeyinde temsil etmiş, arabuluculuk yapmış bir duayen.

Habertürk'ten İzzet Çapa, 'Kralların kralı' Lütfü Akdoğan ile görüşmeye giderken toy bir gazetecinin ezikliğini taşıyordum içimde. dedi ve şöyle devam etti: Ama Akdoğan, öylesine bir adam ki, hoş görüsüne ve alçak gönüllüğüne hayran kalmaktan kendimi alamadım. 'Kralların Kralı' lafını boşuna etmedik. Bu tabir, Babıali'deki lakabı Lütfü beyin. Çünkü Abdül Nasır'dan, Kral Suud'a, Kral Fahd'a, Faysal'a, Ürdün Kralı Hüseyin'e, Nehru'ya, Tito'ya, Kaddafi'ye, Saddam'a kadar yüze yakın Kral, Cumhurbaşkan ve Devlet Başkanları ile sadece söyleşi yapmamış, aynı masalarda oturmuş, birlikte yemek yemiş ve dostluklarını paylaşmış. Onlara tavsiyeler vermiş, görüşlerini aktarmış.

"Saddam sözümü dinleseydi asılmazdı" diyecek kadar iddialı konuşuyor üstelik.

Lütfü Akdoğan 10 savaşa, 20 ihtilale tanıklık etmiş. Savaş muhabirliği yaparken 8 kez ölüme 'merhaba' demiş. Mısır Devlet Başkan'ı Nasır'la tavla oynayacak kadar yakın olan Akdoğan, yaptığı özel röportajlarla sadece Türkiye'de değil Arap aleminde de olaylar yarattı. Ayrıca Hac ve Kabe'ye özel izinle ilk kez kamera ve fotoğraf makinasını sokarak sinemalarda uzun sure oynayan Hac ve Kabe filmini gerçekleştirdi.

Bütün bunların yanı sıra, yazdığı kitaplar Hitler'den, Gandhi'den ve Putin'den daha fazla satmış bir Ortadoğu uzmanı o... Lütfü Akdoğan ile hem güncel politika hem de tadından yenmez anılarını konuştuk. 'Kralların Kralı'nın anlattıkları karşısında hem keyiflendim hem de şaşırıp kaldım. Aynı keyfi ve şaşkınlığı sizlerin de yaşayacağına inanıyorum.

 

SADDAM BENİ DİNLESEYDİ ASILMAZDI


Dünya liderlerinden yok muydu hiç kankanız? Saddam mesela?

Saddam düşmeden 15- 20 gün öncesine kadar görüştük. 60'a yakın devlet başkanı tanıdım, bunların 22si ile samimi olup siyasi görüş teattisinde bulunduk. Kim sözümü dinlediyse  yakayı kurtardı, diğerleri ya asıldı, kurşuna dizildi ya da sürüldü

Saddam söz dinlemeyenlerden miydi?
Çok öğüt vermiştim O'na. BM'in kararlarına uy, seçime git, Amerika ile yolu aç gibi pek çok şey söyledim ama dinlemedi. Fakat yine de onun idam edileceği hiç aklıma gelmezdi.


Niye gelmezdi ki? Sözünüzü dinlememiş işte.

                          
Çünkü Saddam'ın bir daha iktidara gelme ihtimali vardı. Bizim Dışişleri de bilir bunu. Amerikalılar Saddam'ın adamlarıyla üç yıldan beri Amman'da, Beyrut'ta, Dubai'de hatta Türkiye'de bile görüşüyorlardı ama Saddam yanaşmadı ve onların hiç bir teklifini kabul etmedi.

Kendisi sonunun böyle olacağını tahmin etmiş olabilir miydi peki?

Hayır. Amerika'nın biraz daha akıllı olup onu yeniden iktidara getireceğini ummuştu. Çünkü uluslararası hukuka göre, Saddam meşru bir devlet başkanıydı.Bunu kimse inkar  edemez.  Onu insan haklarına yakışmayacak bir şekilde astılar. Böyle bir vahşeti Afrika kabileleri bile yapmaz. Ama bir devlet 'Ben güçlüyüm bunu da yaparım' derse sonunda 3. Dünya savaşının da çıkması kaçınılmaz.

Bu sonu haketmiyordu mu diyorsunuz?

Saddam'a yazık oldu. Ne O ne de Irak halkı böyle bir muameleye layık değildir. Yabancıların Ortadoğu'dan elini çekmesi lazım. Ama Arap dünyasındaki liderlerin çoğu da siyasette rüştünü ispat etmemiş insanlar. Adam yüzbaşıyken gelmiş devlet başkanı olmuş.

SADDAM HÜSEYİN DE ÇAPKINDI

Nereden çıktı bu soru demeyin ne olur ama merakımı mucip oldu, Saddam zampara mıydı?

Yeryüzünde çapkın  olmayan erkek var mı? Clinton gitti bir de Beyaz Saray'da yaptı yapacağını

Her zaman size sert mi görünürdü?

Aksine komik ve şakacı bir adamdı. Kendisinden 7-8 yaş büyük  olmama rağmen bir gün bana "Çok genç görünüyorsun, bunun sebebi bal mı, viagra mı" diye sordu.

 Neymiş sebebi? Biz de öğrenelim.

(gülüyor) "Türkiye dağlarından çıkan bal" dedim ve sonradan da O'na 50 kilo bal yolladım. Çok sevinmişti.

ÇOK OKUNANLAR