MEDYA KÖŞESİ

Sabah'tan 'Kafes Planı' özeleştirisi!

Sabah Taraf'ın 'Kafes Planı' haberini görmemiş ve Ahmet Altan'ın sert eleştirilerine muhatap olmuştu. Sabah bugün özeleştisini yaptı...

Sabah'tan 'Kafes Planı' özeleştirisi!

GAZETECİLER.COM

Sabah gazetesi Taraf'ın gündeme bomba gibi düşen 'Kafes Planı' haberini görmemiş ve Ahmet Altan'ın sert eleştirilerine muhatap olmuştu. Hürriyet, Milliyet, Vatan gibi gazeteler de haberi görmezden gelmişti. Ancak Doğan Grubu gazetelerinin bu konularda çoğu zaman bir taraflı ve subjektif bir yayıncılık içinde olduğu bilindiğinden pek de garip karşılanmamıştı. Garip olan Sabah'ın da bu haberi görmemesiydi.

Anlaşılan sadece Ahmet Altan değil okurları da Sabah'ı çok sert eleştirmiş. Gazetenin okur temsilcisi Yavuz Baydar bugün Kafes Planı haberindeki tavırları nedeniyle özeleştiri yapmış. Hatta özeleştiri yaparken Hürriyet ve Oktay Ekşi'ye çakmaktan da geri durmamış. Ekşi, 'Kafes Planı haberini neden görmüyorsunuz?' eleştirilerini 'ister yazarız ister yazmayız, sana ne!' diyerek cevaplamış ve çok tepki toplamıştı.

İşte Sabah'ın 'Kafes Planı' özeleştirisi:

Gazetecinin "gündemi beğenmemek" gibi bir lüksü yoktur.
Haberlerde sonuncu "muhakeme faciası" (yani haberi "görmeme" tercihi) Kafes adlı, orduda bir grup subay tarafından Mart 2009'da hazırlandığı iddia edilen bir "gizli eylem planı" konusunda yaşandı. Haberi 19 Kasım'da Taraf gazetesi vermişti; ama basının bir kesimi ne haberi gördü, ne de yankılarını, tepkilerini izledi.
Bundan SABAH da payını almış görünüyor. Okurumuz Celal Tekin, 22 Kasım tarihli yazısında hayli sitemkar bir dille eleştiriyor, "duyarsızlık" olarak gördüğü eksikliği. "Demokrasi ve özgürlüklerin manşetlerden tasfiye edilmesini doğru bulmadığını" söylüyor. "Keşke kaydığınız kulvar Hürriyet ve Milliyet'in kulvarı olmasaydı, yakışmıyor" diyor.
Bayram günü arayan üç okur da benzer ("eski SABAH gibi gündemi yakalayın, kaçırmayın") görüşte.
Haber gazete(ci)yi gelir yakalar, dedim. Öyle oldu: Perşembe günü, Kafes soruşturması çerçevesinde iki muvazzaf albay ve bir yarbay hakkında tutuklama kararı çıkarıldı.
Haberi -hele rakip gazete vermişsesükunetle değerlendirmek zor olabilir. Ama okurlar "haberdar edilmeyi" bekler, gazeteye sığan her fazladan haber bu beklentiyi daha iyi karşılar.
SABAH, elbette, okuruna, bazılarının yaptığı gibi, küstahça "sana ne?" demiyor.
Özeleştiri, gazeteciliği yüceltir.
Okurların uyarısı doğrultusunda bakıldığında görülen şu:
20 Kasım'dan itibaren Kafes ile ilgili haber hemen hiç verilmemiş (23 Kasım'da Başbakan'ın açıklamaları içinde yer almış, ama o da "bihaber" okura bir bağlam sağlamadan). Ta ki, 27 Kasım tarihli gazetenin baş sayfasında 3 subay için tutuklama emri haberi çıkana kadar (o haberde de Kafes ile ilgili bir "arka plan" yapılmamış).
Oysa, iddialarla ilgili doğan pek çok sorunun izi sürülebilirdi. Meslektaşım Alper Görmüş'ün yazdığı gibi, "Bu ölçüde vahim iddialar barındıran bir haberi hiç görmeyen bir gazetenin pozisyonu, ayrıntılı bir cinayet ihbarının, "gerçek olmayabilir" kuşkusuyla sumen altına itildiği polis merkezi gibidir..."
Denilebilir ki, bazı köşe yazarları o zaman aralığında konuya girmişler. Emre Aköz, Nazlı Ilıcak, Refik Erduran ve Mahmut Övür gibi. Ama yorumla haber aynı şey değil.
Okur haberi okuyacak ki, köşe yazarının kanaatini yerli yerine koyabilsin.
Okurun dediği şu: Ülkenin gündemine (tutuklama kararında olduğu gibi) giren büyük olaylar, gazetenin haber gündeminde de muhakkak yer almalı.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar