Sabah'taki kavga tatlıya bağlandı...
Sabah okur temsilcisi Yavuz Baydar, köşesinde ekonomi müdürü Oğuz Karamuk'un kendisi için yazdıklarına yanıt verdi.
GAZETECİLER.COM - Gazetesinin TOBB ile ilgili haberlerini eleştiren okur temsilcisi ile Ekonomi müdürü arasındaki polemikte ikinci perde...
Sabah okur temsilcisi Yavuz Baydar, köşesinde ekonomi müdürü Oğuz Karamuk'un kendisi için yazdıklarına yanıt verdi. Karamuk ile buluşup görüşen, başbaşa bir yemek yiyen Baydar tartışmayı tatlıya bağladı.
Baydar "Bu köşede geçen pazartesi yer alan 'Öteki Taraf' başlıklı ombudsman yorumuna Ekonomi Servisi şefi Oğuz Karamuk'tan ertesi gün bir yanıt geldi. Hem yöntem hem de içerik bakımından beklemediğim bir yanıttı. Üslubu sertti." diyerek başladığı yazısında polemiğin bir özetini verdi ve şöyle devam etti:
KARAMUK'U ARADIM, BULUŞTUK, KONUŞTUK
"...en önemlisi, ombudsmanın 'daha önce yaptığı gibi' Ekonomi Servisi'ni aramadığını belirtti. Bir sitemi de 'bu haberler başarılı gazeteciliktir, başka yerlerde ödüllendirilir, çelme takılmaz' mealindeydi.
Bu sert cevap ardından Karamuk'u aradım. Haklı olabileceği noktaları anlamak istedim. Buluştuk, konuştuk. Açık bir dille anlattı. En önemli eleştiri noktası üzerinde biraz durduk: Acaba onu aramalı mıydım? Aranması gerektiğinde ısrarlıydı.
Ona şunu söyledim: Evet, bunu düşündüm.
(...) Velev ki, Karamuk'u aradım ve bana Hisarcıklıoğlu'yla temasa geçildiğini belirtti. Yorumum değişir miydi? Bana göre hayır.
Ama Karamuk'u dinleyince hak verdim.
Bana vereceği cevapla okurlar servisin görevini yerine getirdiğini anlayacaktı. O sayfalardaki eksiklik, belki böyle giderilecekti.
Bunu kabul ettim ve paylaştım. Kendisini aramalıydım.
Karamuk da bu köşede şu görüşünü sizlerle paylaşmamı istedi. Notu şu:
"Okur Temsilcisi Yavuz Baydar'la geçen hafta küçük bir tartışmamız oldu. Konu köşelere yansıyınca sanırım medya çevresinde gereğinden fazla da ilgi gördü. Baydar'la hafta ortasında oturduk yemek yedik. Her zaman olduğu gibi kibar bir dille derdini anlattı. Ve yemek sonunda fark ettik ki aramızdaki sorunun temelinde bir iletişim eksikliği var. Bundan sonra birbirimizle daha sıkı diyalog kurma kararı aldık. Sanıyorum bu diyalog hem bizim hem de gazete açısından kazandırıcı bir iletişim olacak. Baydar yemek sırasında bana haberlerin içinde, (tabii ki gerekli durumlarda), 'bu kişiyi aradık ama cevap vermedi' notunu -ya da bir benzerini- koymamızın yararlı olabileceğini anlattı.
Ben kendisine yaptığımız haberlerde, konunun taraflarına her zaman söz hakkı verdiğimizi söyledim. Aramızda tartışmaya neden olan TOBB haberlerinde de durumun farklı olmadığını belirttim. Ama şu konuda hemfikir kaldık: Karşı taraf konuşmaktan çekinip cevap vermiyorsa da haberde bunu bir not olarak belirtmek, yararımıza olacak.
Zaten, başta Anglosakson basını olmak üzere dünyanın birçok yerinde medyanın dili, bizim Türkiye'de alışageldiğimizin dışında, farklı. Bu tip üslup detaylarına daha çok dikkat ediliyor. Sanıyorum sadece ekonomi sayfaları değil, Sabah'taki tüm haberlerin bu şekilde yazılması gazetemizin kalitesini artıracak. Öte yandan Baydar'ın yaptığımız TOBB haberlerinin içeriğine bir itirazı olmadığını ve gazetecilikteki başarımızı takdir ederek, benim ve muhabirlerimin hakkımızı teslim ettiğini belirtmeliyim, ayrıca bu haberlerin gazetemize yaklaşık 4 bin traj kazandırdığını da eklemeliyim."
HERKES HATA YAPABİLİR, MAKSAT BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL
Baydar ardından şunları yazdı: "Herkes hata yapabilir, önemli olan okurun önünde samimiyetle vicdanları muhasebeye çekebilmek; doğruları bulabilmek. Bu köşenin derdi üzüm yemek. bağcı dövmek değil."
Sabah okur temsilcisi Yavuz Baydar, köşesinde ekonomi müdürü Oğuz Karamuk'un kendisi için yazdıklarına yanıt verdi. Karamuk ile buluşup görüşen, başbaşa bir yemek yiyen Baydar tartışmayı tatlıya bağladı.
Baydar "Bu köşede geçen pazartesi yer alan 'Öteki Taraf' başlıklı ombudsman yorumuna Ekonomi Servisi şefi Oğuz Karamuk'tan ertesi gün bir yanıt geldi. Hem yöntem hem de içerik bakımından beklemediğim bir yanıttı. Üslubu sertti." diyerek başladığı yazısında polemiğin bir özetini verdi ve şöyle devam etti:
KARAMUK'U ARADIM, BULUŞTUK, KONUŞTUK
"...en önemlisi, ombudsmanın 'daha önce yaptığı gibi' Ekonomi Servisi'ni aramadığını belirtti. Bir sitemi de 'bu haberler başarılı gazeteciliktir, başka yerlerde ödüllendirilir, çelme takılmaz' mealindeydi.
Bu sert cevap ardından Karamuk'u aradım. Haklı olabileceği noktaları anlamak istedim. Buluştuk, konuştuk. Açık bir dille anlattı. En önemli eleştiri noktası üzerinde biraz durduk: Acaba onu aramalı mıydım? Aranması gerektiğinde ısrarlıydı.
Ona şunu söyledim: Evet, bunu düşündüm.
(...) Velev ki, Karamuk'u aradım ve bana Hisarcıklıoğlu'yla temasa geçildiğini belirtti. Yorumum değişir miydi? Bana göre hayır.
Ama Karamuk'u dinleyince hak verdim.
Bana vereceği cevapla okurlar servisin görevini yerine getirdiğini anlayacaktı. O sayfalardaki eksiklik, belki böyle giderilecekti.
Bunu kabul ettim ve paylaştım. Kendisini aramalıydım.
Karamuk da bu köşede şu görüşünü sizlerle paylaşmamı istedi. Notu şu:
"Okur Temsilcisi Yavuz Baydar'la geçen hafta küçük bir tartışmamız oldu. Konu köşelere yansıyınca sanırım medya çevresinde gereğinden fazla da ilgi gördü. Baydar'la hafta ortasında oturduk yemek yedik. Her zaman olduğu gibi kibar bir dille derdini anlattı. Ve yemek sonunda fark ettik ki aramızdaki sorunun temelinde bir iletişim eksikliği var. Bundan sonra birbirimizle daha sıkı diyalog kurma kararı aldık. Sanıyorum bu diyalog hem bizim hem de gazete açısından kazandırıcı bir iletişim olacak. Baydar yemek sırasında bana haberlerin içinde, (tabii ki gerekli durumlarda), 'bu kişiyi aradık ama cevap vermedi' notunu -ya da bir benzerini- koymamızın yararlı olabileceğini anlattı.
Ben kendisine yaptığımız haberlerde, konunun taraflarına her zaman söz hakkı verdiğimizi söyledim. Aramızda tartışmaya neden olan TOBB haberlerinde de durumun farklı olmadığını belirttim. Ama şu konuda hemfikir kaldık: Karşı taraf konuşmaktan çekinip cevap vermiyorsa da haberde bunu bir not olarak belirtmek, yararımıza olacak.
Zaten, başta Anglosakson basını olmak üzere dünyanın birçok yerinde medyanın dili, bizim Türkiye'de alışageldiğimizin dışında, farklı. Bu tip üslup detaylarına daha çok dikkat ediliyor. Sanıyorum sadece ekonomi sayfaları değil, Sabah'taki tüm haberlerin bu şekilde yazılması gazetemizin kalitesini artıracak. Öte yandan Baydar'ın yaptığımız TOBB haberlerinin içeriğine bir itirazı olmadığını ve gazetecilikteki başarımızı takdir ederek, benim ve muhabirlerimin hakkımızı teslim ettiğini belirtmeliyim, ayrıca bu haberlerin gazetemize yaklaşık 4 bin traj kazandırdığını da eklemeliyim."
HERKES HATA YAPABİLİR, MAKSAT BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL
Baydar ardından şunları yazdı: "Herkes hata yapabilir, önemli olan okurun önünde samimiyetle vicdanları muhasebeye çekebilmek; doğruları bulabilmek. Bu köşenin derdi üzüm yemek. bağcı dövmek değil."