MEDYA KÖŞESİ

Sabah'ın ki 'ahlaki' mi 'ticari' mi?

Sabah grubu "rating mi etik mi" diye tartışma başlattı ya... Şeytan dürttü, ATV'nin rating tablosuna baktık...

Sabah'ın ki 'ahlaki' mi 'ticari' mi?
GAZETECİLER.COM - ATV'nin dizileri iş yapmıyor mu? Ratingler neden düştü? Rakip kanalların dizileri "ahlaksız" olduğu için mi tuttu?
Sabah Gazetesi'nin "ahlak mı rating mi?" tartışmasının asıl sebebi ATV'nin çakılan ratingleri mi?

ATV'NİN RATİNGİ DÜŞTÜ : AHLAKİ Mİ RATİNG Mİ?

Yeni sezona dizi bombardımanı ile giren ATV ratingde umduğunu bulamadı. Bu bizim tespitimiz değil. Kanal ölçümleri gösteriyor ki tüm günde FOX, prime time da Star ATV'yi sollamış durumda...
Pazartesi günü açıklanan tablo şöyle:

Deneme

ATV HAVLU ATINCA SABAH DEVREYE GİRDİ

ATV'nin rating kaybı yaşadığı bir dönemde çok ilginçtir ki Sabah Gazetesi bir
YÜKSEL AYTUĞ GİBİ YAZSALAR YA...
Bir tartışma nasıl yapılır? Sabah Gazetesi'nden örnek bir yazıyla Sabah'taki kalemşörlere örnek verelim. Bakın Yüksel Aytuğ ne demiş:

"Belli ki bu hafta "Reyting mi, etik mi?" diye daha çoook tartışacağız. Aslında ortada 'tartışılacak' bir konu da yok. Hemen hepimiz oyumuzu 'etik'ten yana kullanıyoruz. Yıllardır ekrandaki şiddetten, cinsel sömürüden, ahlaksız ilişkilerin fütursuzca reytinge tahvil edilmesinden şikayetçiyiz. Ama ıslah edilmesi gereken bu durumun tüm sorumluluğunu senaristlere, yapımcılara, kanal yöneticilerine yüklemek de biraz insafsızlık oluyor doğrusu... Zira asıl yapmamız gereken; 'talebi' ortadan kaldırmak. Bunun da başı eğitim...

Eğer ekran başında iyiyi, kötüyü ayırt edecek bireyler yaratmış olsaydık, malum diziler bu kadar yüksek reyting alır mıydı? Ekranlarda son derece masum, gönül rahatlığıyla aile üyelerinin bir arada izleyeceği pek çok dizi ve program varken, neden tecavüzlü dizilerin önüne yığılıyoruz? Asıl bunu tartışmak lazım...
tartışma ortaya attı...

"Ahlak" mı "rating" mi başlığı altında yapılan tartışma "etik" kaygıdan çok "ticari" kaygı taşıyor gibi. Çünkü Sabah yazarları sadece rakip kanalların çok iş yapan dizilerini bu tartışmada hedef tahtasına oturtuyor. Buna karşılık ATV'nin dizileri "en küçük" bir eleştiri dahi almıyor.

TEZEL NİYETİ AÇIK EDİYOR

Bu bizim hüsnü kuruntumuz değil. Mevlüt Tezel kaleme aldığı yazılarla asıl niyeti fazlasıyla açık ediyor.

Tezel, dün RTÜK'ü göreve çağırdı (kınamayın da dizileri kaldırın demeye getirdi), bugün reklam verenleri...
Önce dünkü yazıdan bir bölüm alıntılayalım:

"Aşk-ı Memnu' ve 'Fatmagül'deki sapkın temalar bütün dizilere sıçradı. Daha 10 gün önce yazdım; böyle bir zihniyetle reyting mücadelesi yapılır mı? Ortada haksız rekabet var! Adam gibi, seviyeli dizi yapanlar reyting sıralamasında çuvalladı. Toplumu yozlaştıran, ahlaksızlık pompalayan diziler lider! RTÜK'ün eli armut mu topluyor?
(...)
Bu RTÜK üyeleri ne iş yapar çok merak ediyorum. Onlar değil miydi geçtiğimiz yıl, daha radikal yaptırımlar uygulayacaklarını söyleyenler? Bu mudur radikal yaptırımlar? Dalga mı geçiyorsunuz siz? Bence bu arkadaşlar TV falan izlemiyor, izleyicilerden çok şikayet gelirse 'kınıyorlar' falan işte!"

BU DİZİLERE REKLAM VERMEYİN

Mevlüt Tezel'i RTÜK kesmemiş olacak ki bugün de reklamveren susma diyerek dalmış ortaya yere... (Kanallar niye dizi yaptırıyor... Reklam parası için değil mi?) Diyor ki Tezel:

Eğer sapık ruhlu dizi yapmak başarı kabul ediliyorsa, her sene birileri çıkar daha da sapkın bir dizi yapar! Zaten sapkın dizilerdeki artış da bu anlayışa prim tanındığını gösteriyor.
Gelelim çözüm önerime... (...) Bu sorunu bence çözse çözse reklam verenler çözer. Tecavüze, ensest ilişkiye, çocukları psikopat yapan ağır abi dizilerine reklam vermeseler her şey çözülür.