ANALİZ

Sabah yağcılıkta sınır tanımıyor arkadaş!..

“Battı, bitti, mahvoldu” deyip para yardımı yapmayı düşündüğümüz Yunanistan’da kişi başına milli gelir 29.392.—Dolar…

Sabah yağcılıkta sınır tanımıyor arkadaş!..

ADNAN BERK OKAN

Ey güzel insanlar!..

Bendeniz Ak Parti Hükümeti’ni, Kemal Derviş’in hazırlayıp yürürlüğe koyduğu ekonomi politikalarını hiç taviz vermeden uygulamaya koyduğu ilk günden itibaren (Irak, Suriye, Mısır, Gezi Park ve özel dershanelerin kanun marifetiyle kapatılması inatlaşması hariç) hep destekledim…

Barş Süreci konusunda ise çok geç kaldığı için eleştirdim...

Son zamanlarda ekonomi politikalarını da eleştiriyorum…

Çünkü…

Ak Parti Hükümeti benim ekonomi politikalarını övdüğüm o dönemdeki ekonomik büyüme (İç üretim / iç tüketim / ihracat artışıyla yıllık % 7) hedefinden vazgeçti…

Ak Parti Hükümeti ekonomi yönetimi artık; “ne kadar az büyürsek o kadar sağlıklı oluruz” aldatmacasını“sahi” sanıyor; kamuoyuna da o yanlışı, “kiraladığı” klavyelerle “doğruymuş gibi” anlattırıyor…

Hükümet’e yakın iktisatçılar ise ya iktisadı bilmiyorlar…

Ya da sadece “yağcılık” yapıyorlar…

 

Bunlardan biri Sabah Gazetesi…

Sabah Gazetesi’nin dünkü nüshasının birinci sayfa ana manşeti şöyle idi:
"Büyüme hızında yine fark attık".
Bu manşeti kim attıysa, ya hiç iktisat bilgisi yoktu...
Ya da Sabah'ta iktisattan anlayan bir tek kişi bile bulamadılar...
Neden mi?..
Yahu o çok övündükleri büyüme hızından yıllık % 1.5 nüfus artışını düşün geri kalan sadece % 2.9'dur..
Yani...
Bizim gibi ekonomik büyümesini tamamlayamamış bir ülke için "TEHLİKE"...
Evet "TEHLİKE"...

Efendim;

ABD ve Avrupa'da durum daha kötüymüş...
Tamam ama…

O ülkelerin kiloları 150; bizim kilomuz 44...
Yani...
Onlar hiç büyümeseler bile yağlarından yerler...
Yani onlar için bazen küçülme sağlıktır…

Biz ise büyüyemedik mi kaslarımızdan yiyoruz...
Yani, giderek iç organlarımız hastalanıyor, çürüyoruz…

Çünkü…

Halen “Fukaralar Ligi”ndeyiz…

“Battı, bitti, mahvoldu” deyip para yardımı yapmayı düşündüğümüz Yunanistan’da kişi başına milli gelir 29.392.—Dolar…

Evet evet…

Yirmidokuzbin üçyüz doksaniki Dolar…

Ya bizim kişi başına milli gelirimiz ne kadar?..

Söyleyeyim: 10.504.—Dolar…

“Battı, bitti, mahvoldu” deyip para yardımı yapmayı düşündüğümüz Yunanistan’ın neredeyse üçte biri (1/3)…

 

Efendiler...

Hükümet’
ten taraf olmak; Hükümet’e sürekli “Yağ çekmek” demek değildir…

Hükümet’ten taraf olmak; doğrularını olduğu kadar yanlışlarını da cesaretle haykırabilmektir…

Hükümet’ten taraf olmak; başı yukarıda yürüyen bir adama önündeki çukuru hatırlatmamak değil…

“İndir şu bakışlarını, biraz da ayakuçlarına bak; yoksa çukura düşeceksin” demektir, diyebilmektir…

 

Ey güzel insanlar!..

Dünyada hiçbir iktisatçı yoktur ki; cari açığı yıllık milli gelirinin % 9’una yaklaşmış bir ülke için “alkış” tutsun…

Tutmaz, tutamaz…

Tutarsa ne mi olur?..

Diplomasına bakılır ki kazara veterinerlik fakültesinden alınmış olup da üzerine “İktisat mezunu” diye yazılmış olmasın…

Ve…

Biliyor musunuz ki Türkiye ekonomisinin yıllık cari açığı 80 Milyar Dolar’ın üzerindedir…

Yani…

Yıllık milli gelirinin % 9’una yakındır…

Oysa bu oranın % 4 olması makul olarak kabul edilmektedir…

 

Buna rağmen…

Yani…

Bu kadar acınası bir fukaralığa rağmen yılda 2.5 milyar dolar dış yardım yapıldığıyla “gurur” duyanların zekâları yerindeyse mutlaka vicdanları uçup gitmiştir…

Çünkü…

Yıllık 80 Milyar Dolar cari açığı olan bir ülke başkalarına 2.5 milyar dolar yardım ediyorsa; bunun adı atalarımıza göre:

"Yeni Cami’de dilenip, Sultanahmet'te bahşiş vermek"tir...

Görüyorum ki…

Ekonomideki büyüme tehlike sınırında…

Görüyorum ki…

Cari Açığımız 80 Milyar Doları geçecek bu sene…

Yani…

Kendi gelirimiz yetmediği için, 80 milyar dolar borçlanarak yabancı ülkelerden öteberi satın alıyoruz…

Peynir, et, süt bile alıyoruz hatta…

Böylesi acınacak bir halde olduğumuz halde bu felâket tablosunu “Müjdeleyen” kişi ve kurumlara; Türkçe sözlükte;"Yağcı" deniyor…

Ki…

Bir kişi ya da kurum için en tehlikeli tipler bunlardır...

Ve o tipler…

1965 - 1969 arasında geçen yaklaşık beş yıllık iktidarı döneminde yıllık sadece % 5 enflasyon ama yıllık % 7 büyüme hızı yakalayan AP Genel Başkanı ve dönemin başbakanı Süleyman Demirel'in o muhteşem başarılarıyla alay edenler olunca insanın içindeki öfke daha da kabarıyor...
Hâsılı...
Türkiye gibi, kişi başına milli geliri henüz 10 bin Dolar'ı yeni aşan (Son 11 yılda milli gelirin dört kat arttığı yalanından da lütfen vazgeçilsin çünkü son dört yılda kişi başına milli gelir artışı sadece iki mislidir ve çok düşüktür) bir ülke için yıllık net % 2.9 büyüme felâkettir.

2023’e geldiğimizde hayal ettiğimiz zirveyi asla yakalayamamaktır…
Bu felâketi görüp Hükümet'e "aman dikkat!" denileceğine alkış yapmak gazeteci ahlâkının ayaklar altında süründüğünün kanıtıdır, yazıktır, ayıptır...

[email protected]
ÇOK OKUNANLAR