Sabah neden takımdan ayrı düz koşu yapıyor?...
Grubun satış süreci mi gazetenin elini kolunu bağlıyor, mutfakta başka bir sorun mu var bilinmez ama Sabah takımdan ayrı düz koşu yapıyor...
GAZETECİLER.COM
"Yandaş" ya da "muhafazakar" olmadı "hükümeti destekleyen" gazeteler diyerek kategorize ettiğimiz onca medya kurumu arasında en değerli, en etkili, en güçlü olanı hangisidir tam olarak kestiremiyoruz... Ama soruyu "en değerli ve en güçlü olması gerekeni hangisidir?" diye değiştirirsek cevabımız kesinlikle Sabah olur.
Sabah'ın "marka, ticari değer, tiraj" gibi konularda ifade ettiği gücü görmezden gelmek mümkün değil. Ancak anlaşılan bunları biz değil gazetenin kendisi görmezden geliyor. Sabah'ın son dönemde attığı manşetler gazetenin iddiasındaki esaslı bir eksilmeye işaret ediyor. Hatta yer yer grubun B sınıfı gazetesi olan Takvim'e kıyasla daha apolitik daha gündem dışı bir tutum görülüyor. Zaman, Star, Yeni Şafak, Radikal, Taraf, Hürriyet gibi gazeteler öyle ya da böyle gündemin içinde kendi "cephelerinden" mevzi kazanmaya, söz söylemeye çalışırken Sabah'ın manşetleri son dönem çoğu zaman incik boncuk peşinde koşuyor. Arada bir Kürt sorunu temalı operasyonel bazı manşetler ve Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları dışında pek de politik bir resim vermemeye çalışıyorlar. Daha çok Takvim'de görebileceğiniz manşetlerle yetiniyorlar. Bir çeşit "dinlenme koşusu" ya da "takımdan ayrı düz koşu" durumundalar...
"Sezaryanle doğan bebekler obez oluyor" gibi gülümsemeden geçemediğimiz manşetlerin yanında "katil baba", "ihale mafyası", "bebek çalan kısır kadın" gibi manşetlerle geçtiğimiz haftayı kapatan Sabah politik gündemin sıcak tartışmalarında topa pek girmiyor. Muhafazakar medyanın bile kendi içinde esaslı bir ayrışma yaşadığı, muhalefetinden hükümetine birbirinden sarsıcı gündemlerin ardı ardına dizildiği bir ülke için bu manşetler biraz fazla lüks kaçıyor. Gazetenin politik bir tutumu olmayabilir (ki var) ama politik gündemin bu kadar uzağında durabilme lüksü olmasa gerek. Takvim ya da Güneş olsa tamam ama Sabah'tan söz ediyoruz. Arada bir Başbakan Edoğan'ın yarım sayfalık resimleriyle bezenmiş güzellemeler gazeteyi gündemin içinde tutmaya yeter mi?
Grubun satış süreci mi gazetenin elini kolunu bağlıyor, mutfakta başka bir gündem mi var bilinmez ama Sabah takımdan ayrı düz koşu yapıyor...
"Yandaş" ya da "muhafazakar" olmadı "hükümeti destekleyen" gazeteler diyerek kategorize ettiğimiz onca medya kurumu arasında en değerli, en etkili, en güçlü olanı hangisidir tam olarak kestiremiyoruz... Ama soruyu "en değerli ve en güçlü olması gerekeni hangisidir?" diye değiştirirsek cevabımız kesinlikle Sabah olur.
Sabah'ın "marka, ticari değer, tiraj" gibi konularda ifade ettiği gücü görmezden gelmek mümkün değil. Ancak anlaşılan bunları biz değil gazetenin kendisi görmezden geliyor. Sabah'ın son dönemde attığı manşetler gazetenin iddiasındaki esaslı bir eksilmeye işaret ediyor. Hatta yer yer grubun B sınıfı gazetesi olan Takvim'e kıyasla daha apolitik daha gündem dışı bir tutum görülüyor. Zaman, Star, Yeni Şafak, Radikal, Taraf, Hürriyet gibi gazeteler öyle ya da böyle gündemin içinde kendi "cephelerinden" mevzi kazanmaya, söz söylemeye çalışırken Sabah'ın manşetleri son dönem çoğu zaman incik boncuk peşinde koşuyor. Arada bir Kürt sorunu temalı operasyonel bazı manşetler ve Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları dışında pek de politik bir resim vermemeye çalışıyorlar. Daha çok Takvim'de görebileceğiniz manşetlerle yetiniyorlar. Bir çeşit "dinlenme koşusu" ya da "takımdan ayrı düz koşu" durumundalar...
"Sezaryanle doğan bebekler obez oluyor" gibi gülümsemeden geçemediğimiz manşetlerin yanında "katil baba", "ihale mafyası", "bebek çalan kısır kadın" gibi manşetlerle geçtiğimiz haftayı kapatan Sabah politik gündemin sıcak tartışmalarında topa pek girmiyor. Muhafazakar medyanın bile kendi içinde esaslı bir ayrışma yaşadığı, muhalefetinden hükümetine birbirinden sarsıcı gündemlerin ardı ardına dizildiği bir ülke için bu manşetler biraz fazla lüks kaçıyor. Gazetenin politik bir tutumu olmayabilir (ki var) ama politik gündemin bu kadar uzağında durabilme lüksü olmasa gerek. Takvim ya da Güneş olsa tamam ama Sabah'tan söz ediyoruz. Arada bir Başbakan Edoğan'ın yarım sayfalık resimleriyle bezenmiş güzellemeler gazeteyi gündemin içinde tutmaya yeter mi?
Grubun satış süreci mi gazetenin elini kolunu bağlıyor, mutfakta başka bir gündem mi var bilinmez ama Sabah takımdan ayrı düz koşu yapıyor...