'Sa-bah-Ga-ze-te-si-ni-Yıl-lar-ca-Kim-Mon-taj-la-dı'
Yani TÜBİTAK çıksın, "AKP medyasını da zamanında paralel yapı montajladı" açıklaması yapsın, anca öyle açıklanır bu çapta bir skandal. Yerseniz...
TÜBİTAK'ın 17 Aralık sonrasında ortaya dökülen Tapeler ile ilglili olarak yaptığı "hece hece montajlanmış" açıklaması ile ilglili çok çarpıcı bir yazı BirGün gazetesinde medya eleştirileri kaleme alan Ümit Alan'dan geldi. Alan,
"TÜBİTAK'ın montaj iddiaları bir yana bu haftaki Köşe Vuruşu'nda başka bir montaj şüphemden bahis açmak istiyorum" diyen Alan, Sabah gazetesinin reklamlarına değinmeden de edemedi.
İşte Ümit Alan'ın o yazısından çarpıcı bir bölüm:
ŞAKA GİBİ SABAH REKLAMI
Son günlerde yayınlanmaya başlayan bir Sabah gazetesi reklamı, bence TÜBİTAK'a yeni bir görev yüklüyor. İbret olması açısından reklamın tam metni şöyle:
"Kimse bu kadarını beklemiyordu. Özel yetkili savcılar operasyon üzerine operasyon yaptılar. Yeni TAPELER, CD'ler deliller ortaya çıkarıldı. Polis her gün onlarca şüpheliyi tutukluyordu. Vatana hizmet için yemin edenler vatan haini olmuştu. Halk artık gerçeği görmüştü. Gazeteciler, akademisyenler, askerler, bürokratlar hapisteydi. Hedefleri devleti ele geçirmekti. Bir çoğu görevini kötüye kullanmaktan suçlandı. Herkes operasyonları başlatan savcıları konuşuyordu. Ülke tarihi bir an yaşıyordu.
YA DA
Ülke tarihi bir an yaşıyordu. Herkes operasyonları başlatan savcıları konuşuyordu. Hedefleri devleti ele geçirmekti. Gazeteciler, akademisyenler, askerler, bürokratlar hapisteydi. Halk artık gerçeği görmüştü. Vatana hizmet için yemin edenler vatan haini olmuştu. Polis her gün onlarca şüpheliyi tutukluyordu. Özel yetkili savcılar operasyon üzerine operasyon yaptılar. Kimse bu kadarını beklemiyordu Tarih neyin doğru olduğunu er ya da geç yazar. Şimdiden bilmek isteyenler ise Sabah okur.."
BU MANŞETLER NE OLACAK?
Reklam zamanında yaptıkları haberlere bir de tersten bakıyor ve bu kez "paralel yargıyı" suçlu buluyor. Doğrusu bu reklamı izledikten sonra acaba "şaka mı?", "trolleme" mi diye araştırdım, yok tamamıyla gerçek.
Yani Sabah gazetesi gerçekleri şimdiden bilmek için Sabah okuyun diyor, ama cemaatle-hükümetin arası iyiyken yaptığı haberlerin hepsini de bir çırpıda yok sayıyor.
O günleri tek tek incelesek tez konusu olur, özetle söyleyecek olursak bugün "paralel yapı" adını verdikleri yapı, ne yazıyorsa Sabah da onu yazıyordu.
Zaman'ın, Taraf'ın manşetleriyle Sabah'ın manşetleri tıpkı basım gibiydi. Örneğin; Ahmet Şık ve Nedim Şener tutuklandığında Sabah gazetesi, "Açıklanmayan deliller var!" manşetini basıvermişti.
Yine Balyoz operasyonu başladığında reklamdaki gibi sahte delil filan dememiş "Balyoz gibi iddialar" manşetini boca edivermişti.
"BALYOZ Darbe Planı'na ilişkin ortaya çıkan iki belge, Plan Semineri'nin "hükümeti yıkmaya yönelik eyleme" dönüştüğünü gösteriyor" gibi iddialı cümlelerle haberlere giriş yapılmıştı.
"Ergenekon Dağa Çıktı" gibi manşetlerle Ergenekon ve Kandil arasında bağlantılar kuruluyor, Ergenekon'un bazı yöneticileri PKK yöneticileriyle görüştü gibi ifadelerle masabaşı haberler yapılıyor, ne bir kaynak, ne bir isim vermeye bile ihtiyaç duyulmuyordu.
"Evet darbeye teşebbüs ettiler" gibi üst başlıklarla "darbecilere müebbet" haberleri hiçbir şüpheye gerek duyulmadan veriliyordu. Gazeteciliğe dair hiçbir belirti yoktu, yani ne servis edildiyse aynen manşetteydi.
YANDAŞ MEDYA MONTAJ MIYDI?
Bugün Sabah reklamı "gerçekleri şimdiden bilmek için Sabah okuyun" diyor. Peki gerçekleri o gün öğrenmek isteyenlerin suçu ne? Şimdi yalan olduğunu iddia ettiğiniz şeyleri o gün niye araştırmadınız?
Evet, adı üzerinde reklam, evet abartı da reklama dahildir, ama hiçbir reklam olanın tam tersini iddia etmez, aksine unutturmaya çalışır. Düz vitesli arabayı, otomatik diye satmaya çalışmazsınız örneğin. Bugün Sabah'ın ve tüm iktidar medyasının yaptığı bu. Sabah üzerine bir de "dalga geçer" gibi reklamını yapmış.
Bu ne demektir bilir misiniz? Zamanında AKP muhalifi bazı yazarların çok eleştirilen, halka "bidon kafalı", "göbeğini kaşıyan adam" ithamlarından bile daha öte bir saygısızlıktır.
Bu insanları düpedüz aptal yerine koymaktır. Azıcık utanması olan, "demek ki kandırılmışız" der oturur. Üzerine çıkıp "biz gerçekleri yazıyoruz" demenin tek Türkçe açıklaması "o zamanki haberlerimiz montaj" demek olur.
Yani TÜBİTAK çıksın, "AKP medyasını da zamanında paralel yapı montajladı" açıklaması yapsın, anca öyle açıklanır bu çapta bir skandal. Yerseniz...
