MEDYA KÖŞESİ

Ruşen Çakır, Clinton'ın sorularını yanıtladı!

Taraf'ın yayınladığı WikiLeaks belgelerinde Hillary Clinton'un yanıtını aradığı sorulara Türkiye'de İslami akımlar üzerine çalışmaları ile tanınan Ruşen Çakır yanıt verdi.

Ruşen Çakır, Clinton'ın sorularını yanıtladı!

Vatan yazarı Ruşen Çakır, Taraf gazetesinde yayımlanan ABD yazışmalarında yer alan ABD Dış İşleri Bakanı Hillary Clinton'ın başkonsolosundan acilen cevaplamasını istediği Türkiye'deki İslam siyaseti sorularını yanıtladı.

Çakır, en güçlü dini cemaatin Gülen Cemaati olduğunu belirtti. Gönüllülük üzerinden girilen cemaatlerde ilişkilerin büyük ölçüde "rekabet" temelinde geliştiğini belirten Çakır, dini oluşumların eğitim, medya, sağlık gibi hizmet sektörlerinde yoğunlaştıklarını ve siyasetin sanılanın aksine ikincil bir uğraş olduğunu yazdı. Çakır, "Gülen cemaati de ilk kez son referandumda açıkça tarafını belirledi ve önümüzdeki seçimlerde AKP'ye destek olabileceğinin işaretlerini verdi" dedi.

Çakır'ın Bayan Clinton'ın sorularına cevaplar başlıklı yazısında şöyle dedi:

22 Temmuz 2009 günü ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın onayıyla Washington'dan Ankara'daki ABD Büyükelçiliği'ne "Tarikatlar, Kürtler ve İslam ve Türkiye" başlıklı bir telgraf gönderildi. Taraf Gazetesi tarafından yayınlanan Wikileaks Türkiye belgeleri arasında yer alan bu telgrafın, Türkiye'nin en hassas konularından olan "din-siyaset ilişkisi"ni, hem işin içine özel olarak Kürtleri de dahil etmesi, hem de bunu uluslararası bağlama, daha doğrusu "İslam ümmeti" bağlamına oturtmasıyla ayrıca dikkat çekiyor. Wikileaks belgeleri arasında Ankara'nın Washington'a cevapları yer almıyor. Son derece kritik olan bu soruların cevapsız kalmasını istemediğimiz için üç günlük bir yazı dizisi boyunca ve bildiklerimiz ışığında Bayan Hillary Clinton başta olmak üzere konuyla ilgili kişilerin meraklarını gidermeye çalışacağız.

Hangi islami cemaat ne kadar güçlü?

Hillary Clinton imzalı telgrafta ilk olarak tarikatlar ve diğer İslami cemaatlerin durumu ve bunların siyasetle ilişkileri üzerine dört soru yer alıyor. Sırayla gidecek olursak:

SORU 1: Bugün Türkiye'de üye sayıları ve siyasi kudretleri bakımından en güçlü İslami cemaatler ya da tarikatlar hangileri?

Öncelikle her İslami cemaatin "tarikat" olarak adlandırılamayacağını vurgulamalıyız. Tarikat derken, kökleri çok gerilere giden, başlarında bir şeyhin bulunduğu, belli kural ve ritüelleri bulunan İslam tasavvufu örgütlenmelerini kastediyoruz. Bunun dışında, özellikle 20. yüzyılla birlikte ortaya çıkan ve tasavvufla ilgisi olmayan yapılara da genel olarak "İslami ekoller" deniyor. Örneğin Nurculuk ve Süleymancılık, tasavvufla belli ölçülerde bağları olmakla birlikte birer bağımsız ve modern İslami ekoldür. Her ne kadar tasavvuf geleneksel olarak bu coğrafyada çok güçlü olsa da günümüz Türkiyesi'nde Nurculuk başta olmak üzere çağdaş cemaatlerin son yıllarda iyice ön plana çıktığını görüyoruz.

Çakır'ın "Tarikat üyeliğinin, mesela oy kullanma tercihleri gibi siyasi eylemlerle arasındaki ilişki ne? Tarikatlar hangi işlevleri görüyor?"; "Bu gruplara üyelik nasıl işliyor? Dışarıdan birileri de bir gruba yaklaşıp katılmak isteyebilir mi, yoksa üyeler tarafından davet edilmeleri mi gerekir? İnsanlar hiç tarikatlarından ayrılırlar mı? Tarikatlar birbirleriyle nasıl geçinir ya da ilişki kurarlar ve bunu niçin yaparlar?" gibi sorulara verdiği yanıtların tamamını okuyabilirsiniz.

ÇOK OKUNANLAR