Rum gazeteci 'Kanımdaki zehiri attım' diyor!
6-7 Eylül'den 3 yıl sonra yaşanan Üsküdar Vapuru Faicasının ardından 387 kişinin ölümü üzerine 'oh olsun' dediğini sonra bir anda kendine geldiğini anlattı
Vasiliadis, ekonomik nedenlerden gazetenin kapanma aşamasına geldiğini belirterek, Apoyevmatini'nin 30 binlerden 600'e düşen tirajının öyküsünü anlattı.
6-7 Eylül 1955'te İstanbul'da Rumlara karşı yaşanan olaylarda yaşadıklarını aktaran Vasiliadis, kendi evlerinin saldırıdan nasıl kurtulduğuna yer verdi.
"AHMET EFENDİ KENDİ RUM'UNU KORUDU"
Çocukluğunda oturdukları apartmanın kapıcılığını yapan "Ahmet Efendi" sayesinde linçten kurtulduklarını anlatan Vasiliadis, "Ahmet Efendi, kendi Rum'unu korudu. Rum'u korumadı. Bizi kurtardıktan sonra kazmasını alıp diğer eylemcilerle Rum evlerine yöneldi." sözlerini de ekledi.
"ÜSKÜDAR FACİASI İÇİN ÖNCE 'OH OLSUN' DEDİM"
Gazeteci Vasiliadis, Gülay Afşar'ın yaşananlardan dolayı kin beslesleyip beslemediği sorusuna, Üsküdar faciasıyla ilgili geçmişte hissetikleriyle yanıt verdi.
İzmit Körfezi'nde 1 Mart 1958 tarihinde, içinde çoğunluğu öğrenci 600'e yakın yolcusuyla İzmit İskelesi'nden hareket ettikten kısa süre sonra fırtınaya yakalanarak batan 'Üsküdar Vapuru'nda 387 kişi hayatını kaybetmişti.
Vasiliadis, yaşadıklarına duyduğu öfkenin Üsküdar faciasına kadar sürdüğünü açıkladı:
"Facianın haberini aldıktan sonra önce 'Oh olsun' dedim. Sonra 18 yaşında sol görüşlü bir öğrenci olarak, 'Ben ne diyorum' diyerek pişman oldum. Daha sonra rahmetli Hrant'ın dediği gibi, 'kanımdaki Türk zehrini atmamı sağlayan' olay bu oldu. O günden sonra ben, yaşadıklarmdan duyduğum öfkeye son verdim. Yaşadıklarımı unutmadım, ama affettim."
