MEDYA KÖŞESİ

Ruhat Mengi'yi aratıyor!

Ahmet Kekeç'in hedefinde bugün Serdar Turgut vardı. Kekeç, Serdar Turgut'a 'Sen ne terbiyesiz olmuşsun böyle?' diye seslendi!

Ruhat Mengi'yi aratıyor!

"Serdar Turgut'u severim... Bayılmam ama, severim... Esprilidir, muziptir, tuhaftır, sinir bozucudur, tahammülfersadır, hırttır, delişmendir..." diyor Star yazarı Ahmet Kekeç Akşam yazarı Serdar Turgut için..  Ama bazen  "Solcuymuş ve muhalifmiş gibi yaptığında, Ruhat Mengi zekasını aratan işlere imza atıyor ve hakikaten çekilmiyor. " diye de ekliyor...


- (...) Solcuymuş ve muhalifmiş gibi yaptığında, Ruhat Mengi zekasını aratan işlere imza atıyor ve hakikaten çekilmiyor.

Onu çekilir kılan, Amerikan espri anlayışıyla kalkıştığı 'tuhaf ötesi' yazılarıdır yine de...

Haa, Ruhat Mengi'den de, Emin Çölaşan ihtiyacına gayet güzel cevap veren Ahmet Coşkun'dan da zekidir.

Cesurdur da...

Ertuğrul Özkök'ün sosyolog yanıyla yaptığı siyasal ve toplumsal analizleri, bir dönem, 'hırt ve delişmen' yanıyla somuta indirgemişti.

Daha doğrusu, birincisinin (yani Özkök'ün) 'mıy mıy mıy' bir üslupla, bin dereden su getirerek anlatmaya çalıştığı şeyi, 'satirik' bir kalem olan, satirik kalmasında sonsuz yararlar bulunan Serdar Turgut arkadaşımız Türkçeye tercüme etmiş ve 'Evet arkadaş, teknokratlar hükümeti istiyorum. Ne var bunda?' demişti. Bunu diyebilmişti.

Çünkü, 'Demokrasiyi iyi eğitim almış, aydın, bilinçli kitleler olarak Serdar Turgut gibiler kurabilirdi, bu da ancak 'teknokratlar hükümeti'yle mümkündü.'

Bu da bir fikirdir elbette...

Fakat, hem 'demokrasiyi, anti demokratik yöntemlerle tesis etme' fikrini seslendireceksin, hem de bu fikrin mümessillerine 'Öteki Türkiye'yi hatırlatıp 'efendiler, biraz da bu yana bakın' diyeceksin.

Serdar'ı bu nedenle bir 'aydın' olarak ciddiye almıyoruz.

Serdar türü vakalar için, genellikle, 'ne yaptığını bilmiyor' denir ve arada bir tolerans mesafesi bırakılır.

Dünkü 'Başbuğ güzellemesi'ni okuduktan sonra fikrim değişti.

Serdar, 'ne yapmadığını' da bilmiyor.

Mesela, 'sorumlu' bir aydın olarak, bu kez bizleri, 'Medya içine kümelenmiş ahlaksız, ilkesiz, düşman tavırlı, gözü dönerek saldırganlaşmış bir grubun gerilla taktikleriyle sürdürdüğü iç savaşa karşı', İlker Başbuğ ilkeleri etrafında kenetlenmeye çağırıyor.

Görüldüğü üzere, sadece niyetini değil, ağzını da bozmuş...

İnsanın, 'Sen ne terbiyesiz olmuşsun böyle?' diyesi geliyor.

Hadi diyelim ki 'teknokratlar hükümeti' isterken bir şey yapmış oldun.

Peki, Jandarma İstihbarat Daire Başkanı'na 'hizmet arz' ederken suçüstü yakalanan medya patronuna değil de, bunu ortaya çıkaran 'ahlaksız basın'a giydirirken ne yapmamış oldun?

Hakikaten merak ediyorum.

Bir insan ne yapmadığını bilmez mi?

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 3 yorum