RTÜK'ten ders niteliğinde çifte standart örneği!
AKP ve Cemaat medyası arasındaki dershane savaşlarını mercek altına alacağı iddia edilen RTÜK'ten ibretlik çifte standart örneği. Bugün yazarı Tarık Toros yazdı...
GAZETECİLER.COM
Bugün gazetesi yazarı Tarık Toros RTÜK'in aynı konuda iki kanal hakkında aldığı iki farklı kararı sorguladığı çarpıcı bir "çifte standart" tartışmasının kapısını araladı.
RTÜK'TEN DERS NİTELİĞİNDE ÇİFTE STANDART ÖRNEĞİ
RTÜK'ün Suriye'deki kimyasal katliam görünütlerini ekrana taşıyan bazı televizyon kanallarına ağır cezalar verdiğini hatırlatan Tarık Toros kurulun aldığı iki kararı köşesine taşıdı. Toros'un alıntıladığı kararlara göre RTÜK, görüntüleri buzlayarak ekrana taşıyan Kanaltürk'e para cezası verirken aynı görüntüleri buzlamadan yayınlayan 24 TV hakkında cezai yaptırıma gerek görmemiş.
KURUL ÜYELERİ NİYET OKUMA MI YAPIYOR?
Kararda Kanaltürk'ün görüntüleri buzlayarak yayınlasa da asıl amacının "izleyiciyi şiddetin olumsuz ve yıkıcı etkisinden korumak" değil "Hafif flulaştırma yaparak yasal yaptırımdan kurtulmaya çalışmak" iddiası dikkat çekiyor. Toros Kurul üyelerinin böyle bir gerekçelendirme ile "niyet okuma" yaptığını söylerken ortada net bir çifte standart olduğunu söyledi. Kurul'un adalet ve tarafsızlık ilkelerine bağlı olduğuna inanmak istediğini belirten Toros cezaların "Kimseyi kayırmadan, kimseye yüklenmeden" verilmesini istedi.
KANALTÜRK CEMAAT-AKP ÇATIŞMASININ KURBANI MI
Tarık Toros'un yazısı Taraf gazetesinin bugün yayınladığı bir haberle birlikte okunduğunda Gülen Hareketi için ufukta beliren tehtidin adı RTÜK olabilir. Taraf'ın haberine göre RTÜK, AKP ile Gülen Hareketi arasında patlak veren dershane savaşının medya ayağını mercek altına aldı. Haberde Fethullah Gülen’in “firavun” açıklamalarının ardından yapılan yayınları inceleyen RTÜK'ün bazı kanallara ağır cezalar vereceği iddia edildi. "Hizmet" bünyesinde olduğu varsayılan Kanaltürk'ün kimyasal katliam görüntülerinden dolayı aldığı ceza RTÜK'ün dershane yayınları için vereceği kararları da şimdiden tartışma konusu yapacak gibi gözüküyor.
İşte Tarık Toros'un yazısındaki ilgili bölüm:
Bunlar gizli bilgi de değil. RTÜK'ün sitesinde duruyor.
Önünüze, aynı günkü toplantıda, aynı konuda alınmış iki farklı karar koydum.
Birbirine ters, tezat, 180 derece farklı kararlar... Biri oy birliği, öbürü oy çokluğu ile. (İktidar-muhalefet dengesi...)
Bunu görünce, kişi ister istemez soruyor:
RTÜK, belli yayın organlarını daha farklı bir gözle mi takip ediyor?
Aynı günkü toplantıda, aynı konuda iki farklı karar alan RTÜK üyeleri, bunu nasıl izah ediyorlar?
Keşke dalgınlığa gelse... Zira ilk kararda ceza verilirken nasıl detaya girilmiş, gerekçeler sıralanmışsa... İkinci kararda da ceza verilmemesi için hayli iyi niyetli bahaneler konulmuş.
Bu iki karar örneğini şunun için verdim: Biz, RTÜK'ün gerçekten ekran jandarması olmadığına, yasalar ve kamuoyu nezdinde TV yayınlarını düzenleyen ve denetleyen bir kurum olduğuna inanmak istiyoruz. Üyelerinin tarihe isimlerini hayırla yazdırmalarını temenni ediyoruz. Kimseyi kayırmadan, kimseye yüklenmeden... Gerçekten ama...
Bugün gazetesi yazarı Tarık Toros RTÜK'in aynı konuda iki kanal hakkında aldığı iki farklı kararı sorguladığı çarpıcı bir "çifte standart" tartışmasının kapısını araladı.
RTÜK'TEN DERS NİTELİĞİNDE ÇİFTE STANDART ÖRNEĞİ
RTÜK'ün Suriye'deki kimyasal katliam görünütlerini ekrana taşıyan bazı televizyon kanallarına ağır cezalar verdiğini hatırlatan Tarık Toros kurulun aldığı iki kararı köşesine taşıdı. Toros'un alıntıladığı kararlara göre RTÜK, görüntüleri buzlayarak ekrana taşıyan Kanaltürk'e para cezası verirken aynı görüntüleri buzlamadan yayınlayan 24 TV hakkında cezai yaptırıma gerek görmemiş.
KURUL ÜYELERİ NİYET OKUMA MI YAPIYOR?
Kararda Kanaltürk'ün görüntüleri buzlayarak yayınlasa da asıl amacının "izleyiciyi şiddetin olumsuz ve yıkıcı etkisinden korumak" değil "Hafif flulaştırma yaparak yasal yaptırımdan kurtulmaya çalışmak" iddiası dikkat çekiyor. Toros Kurul üyelerinin böyle bir gerekçelendirme ile "niyet okuma" yaptığını söylerken ortada net bir çifte standart olduğunu söyledi. Kurul'un adalet ve tarafsızlık ilkelerine bağlı olduğuna inanmak istediğini belirten Toros cezaların "Kimseyi kayırmadan, kimseye yüklenmeden" verilmesini istedi.
KANALTÜRK CEMAAT-AKP ÇATIŞMASININ KURBANI MI
Tarık Toros'un yazısı Taraf gazetesinin bugün yayınladığı bir haberle birlikte okunduğunda Gülen Hareketi için ufukta beliren tehtidin adı RTÜK olabilir. Taraf'ın haberine göre RTÜK, AKP ile Gülen Hareketi arasında patlak veren dershane savaşının medya ayağını mercek altına aldı. Haberde Fethullah Gülen’in “firavun” açıklamalarının ardından yapılan yayınları inceleyen RTÜK'ün bazı kanallara ağır cezalar vereceği iddia edildi. "Hizmet" bünyesinde olduğu varsayılan Kanaltürk'ün kimyasal katliam görüntülerinden dolayı aldığı ceza RTÜK'ün dershane yayınları için vereceği kararları da şimdiden tartışma konusu yapacak gibi gözüküyor.
İşte Tarık Toros'un yazısındaki ilgili bölüm:
Bunlar gizli bilgi de değil. RTÜK'ün sitesinde duruyor.
Önünüze, aynı günkü toplantıda, aynı konuda alınmış iki farklı karar koydum.
Birbirine ters, tezat, 180 derece farklı kararlar... Biri oy birliği, öbürü oy çokluğu ile. (İktidar-muhalefet dengesi...)
Bunu görünce, kişi ister istemez soruyor:
RTÜK, belli yayın organlarını daha farklı bir gözle mi takip ediyor?
Aynı günkü toplantıda, aynı konuda iki farklı karar alan RTÜK üyeleri, bunu nasıl izah ediyorlar?
Keşke dalgınlığa gelse... Zira ilk kararda ceza verilirken nasıl detaya girilmiş, gerekçeler sıralanmışsa... İkinci kararda da ceza verilmemesi için hayli iyi niyetli bahaneler konulmuş.
Bu iki karar örneğini şunun için verdim: Biz, RTÜK'ün gerçekten ekran jandarması olmadığına, yasalar ve kamuoyu nezdinde TV yayınlarını düzenleyen ve denetleyen bir kurum olduğuna inanmak istiyoruz. Üyelerinin tarihe isimlerini hayırla yazdırmalarını temenni ediyoruz. Kimseyi kayırmadan, kimseye yüklenmeden... Gerçekten ama...
