Rıdvan Dilmen
Başbakan “Rıdvan’ı istihdam edin” diye emretmiş o emri yerine getiriyorlar…
Yazının başlığına bakar mısınız?..
Kim atıyor bu başlığı?..
“Tarafsız” olmakla “övünen” Rıdvan Dilmen atıyor…
Hangi gazetede?..
Fotomaç’ta…
Dilmen’i dün gece zaten dinlemiştim de…
NTV’de ne söylerse aynısını yazıyor iki gazetede (Sabah ve Fotomaç) de…
İki gazetenin yöneticileri de Rıdvan’a “NTV’de söylediklerinden farklı şeyler yaz” demiyor, diyemiyorlar…
Neden?..
Çünkü onlar Rıdvan’ın hiçbir yerde yayımlanmamış görüşlerinin peşinde değiller…
Başbakan “Rıdvan’ı istihdam edin” diye emretmiş o emri yerine getiriyorlar…
Bir an için bunun o iki gazeteyi yönetenlerin sorunu olduğunu kabul edeyim…
İyi ama ya kullandığı dil?..
Bir felâket…
Tam da “hır çıkaracak” cinsten bir üslûp…
Fenerbahçeli taraftarları öylesine tahrik ediyor ki…
Bu ülkede futbol maçlarının neden eğlence değil de savaş haline geçtiğini çok derin ifade ediyor…
Hakemi itin kıçına sokup çıkarıyor Rıdvan…
Oysa dünyanın “en başarılı” hakemlerinden biri olduğu kabul edilen Marcus Merck Maraton’da yaptığı yorumda; Hakem Bülent Yıldırım’ın verdiği kararların sadece bir veya ikisinin “yanlış” olabileceğini; çıkardığı bütün kartların “doğru” olduğunu söyledi…
Futbolcuların kötü niyetli olduklarını, Bülent Yıldırım’ın o kadar kötü niyetli futbolcuya rağmen maçı iyi yönettiğini söyledi…
Galatasaray- Fenerbahçe maçından önce Westham United – Liverpool maçını izledim…
İlk yarının son dakikasında Westham United bir gol attı ki evlere şenlik…
Kornerden gelen topa yükselen kaleci topu tuttu ancak Westham United’ın futbolcularından biri Liverpool kalecisinin önce kafasına bastı eliyle, sonra da koluna vurdu.
Top haliyle kalecinin elinden düştü ve bir başka Westham United’lı futbolcu golü yaptı…
Bugün İngiliz basınında o gol için neler yazıldığını bilmiyorum…
Ancak…
Hiçbirinin Rıdvan’ın kullandığı “küstah” dili kullanmış olabileceğine de ihtimal vermiyorum…
Ve…
“Rıdvan Dilmen kaybetti” diyorum…