ALKIŞ

Reha Muhtar

Samimi bir dille yazılmış “Bu toplum için çok geniş kapsamlı bir af artık elzem hale geldi” deyişini alkışlıyorum…

Reha Muhtar

Samimiyet ortama göre tavır almak değil, aklından ve kalbinden geçeni hiç tereddütsüz, çıkar hesabı yapmadan söyleyebilmektir…

Meselâ, yedi yıla yakın hapis yattıktan sonra tahliye edilen ve her ana bir bahane üretilip yeniden hapsedilme tehlikesi olan Tuncay Özkan’la aynı fikir mahallesinde olmadığım halde; ailesinin ve kendisinin çektiği çileleri her dinlediğimde kendi cezaevi günlerimi mi hatırlıyorum ve hep ağlıyorum…

Sonra da oturup yazıyorum…

Tabii ki öfke ve küfürlerin de muhatabı oluyorum…

Oysa bir insandır acı çeken…

Fikirler zulüm görmez…

Zulüm gören fikirlerin sahibi bireylerdir…

Fikirler hapsedilmez…

Söz olur yazı olur uçar demir parmaklıkların arasından…

Hapsedilen “bedenlerdir”…

Tıpkı Tuncay ve diğerlerinin hapsedilen bedenleri gibi…

Reha Muhtar bugünkü Vatan’da “Tuncay Özkan’ın yumuşak üslûbu...” başlığı altında yayımlanan makalesinde Tuncay’ın ”kin gütmeyen, sertleşmeyen, kin kusmayan” üslûbunu hatırlatıyor…

Ki…

Çektiği onca acıya…

Gördüğü onca zulme…

İlle de cezaevine girdiğinde “çocuk”, çıktığında “genç kız” olan evlâdı Nazlı’ya yapılan ruhsal işkenceye rağmen hem de…

Yumuşacık (Oysa daha 4 – 5 ay öncesine kadar can ciğer kuzu sarması olan İslâmcılar birbirlerini nasıl da aşağılıyorlar) konuştuğuna dikkat çekiyor…

Birçok konuda Tuncay’dan çok farklı şeyler düşündüğünü bildiğim Reha’nın bu komplekssiz tavrını ve bu arada samimi bir dille yazılmış “Bu toplum için çok geniş kapsamlı bir af artık elzem hale geldi” deyişini alkışlıyorum…

ÇOK OKUNANLAR