Reha Muhtar neden Gazeteciler Cemiyeti üyesi değil?
Vatan gazetesi yazarı Reha Muhtar, gazeteci olarak bugüne kadar neden cemiyete, derneğe, örgüte, resmi ya da gayri resmi kuruluşa üye olmadığını anlattı.
Gazeteciler Cemiyeti...
Hemen hemen her gazetecinin gönlünden üyeliğini geçirdiği, üyesi olduğu bir nevi gazetecilik mesleğinin çatı örgütü konumunda...
Ancak, bazı gazeteciler, medya ile ilgili hiçbir dernek, cemiyet, örgüte üye olmamayı kendilerine prensip ediniyor...
Fatih Altaylı'nın "basın kartı" almadığını kendi açıklamasından biliyoruz...
Bugün de REha Muhtar'ın neden hiçbir mesleki örgüte, resmi ya da gayri resmi yapıya üye olmadığını kendi köşesinde kendi ağzından öğrendik...
Tabiki Reha Muhtar için tek istisnayı da!...
AFFETSİN BENİ GAZETECİLİK!..
İşte Reha Muhtar'ın “Affetsin beni gazetecilik...” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle;
Gazeteci’yi, çevresindeki bütün meslektaşlarından ayıran birçok önemli bir özellik vardı...
***
Gazeteci; hayatı boyunca “gazetecilik mesleğinin dışında, resmi çalıştığı kurumlar haricinde” hiçbir kurumla, dernekle, örgütle, resmi kuruluşla, gayr-i resmi grupla, “Gazeteciler Cemiyeti” de dahil hiçbir mesleki organizasyonla bağlantıya girmemişti...
***
O; hiçbir yere üye olmazdı...
Hiçbir topluluğun, derneğin, örgütün, kuruluşun bir parçası haline gelmezdi...
Aidiyetsiz yaşardı...
Gazeteciydi o...
Tarafsız, objektif kalabilmek, olaylara bir adım yukarıdan bakabilmek için bir yerin aidiyetini taşımayı kabullenmezdi...
Yalnız takılırdı o...
Onun adına “Gazetecilik” diyordu...
***
Kişisel içtihadını oluşturan bir kuralı; hayatında sadece bir kez; uzun uzun düşündükten sonra bozmuştu...
SHOW TV’yi yönettiği yıllardı...
***
Bütün Türkiye onun haberciliğini konuşuyordu; oysa o, televizyoncular derneğine bile üye olmuyordu...
Hayatında “ailesi ve ülkesi dışında” gazetecilik kadar önemsediği, benimsediği bir şey daha vardı...
6 yaşından itibaren renklerine aşık olduğu Beşiktaş’tı bu...
***
Ancak Gazeteci; mesleği olan gazeteciliği o kadar kutsamıştı ki; “hayatının nirengi noktası Beşiktaş’a kongre üyeliğini bile; “gazetecilik ilkelerine aykırı olabilecek, gazetecilikteki tarafsızlığını etkileyebilecek” bir şey olduğunu düşünmüş; Beşiktaş’a resmi üye olmaktan kaçınmıştı...
***
Askerlik arkadaşı Serdar Bilgili, Beşiktaş’a ikinci kez Başkan seçildiğinde; siyah beyaz üyelik kartını kulüpte hazırlatmış Gazeteci’ye direkt göndermişti...
***
Gazeteci eline kartı aldığında; uzun uzun olayın kişisel muhasebesini yapmış;
“Hayatta hiçbir şeye üye olmadım... Gazeteciler Cemiyeti’ne bile... Ama Beşiktaş’a üyeliği reddedersem, bunu hayat boyu kendime izah edemem... Beşiktaş konusunda “Gazeteci” olamayacağım... Affetsin beni “Gazetecilik...” demişti içinden...