MEDYA KÖŞESİ

Reha Muhtar iş mi arıyor?..

"Yahu görün artık beni... Ben bir zamanların en başarılı genel yayın yönetmeniydim" mektubu yazıyor...

Reha Muhtar iş mi arıyor?..
GAZETECİLER.COM
Reha Muhtar bugünkü makalesinde, 4 tip g
"İngiliz ve Çek kadın gazeteci arkadaşlarımın evinde"..
Yahu Reha...
"kadın gazeteci arkadaşlarımın" yerine sadece "gazeteci arkadaşlarımla" desen olmaz mı?..
Ne yani?..
Gazeteci arkadaşlarının "kadın" olduğunu belirtince diğer kadınlara "reklâm" mı yapıyorsun?..
A.B.O.
enel yayın yönetmeni olduğuna dikkat çekip bu 4 tipin tanımını yapıyor...
Yazısına önce, kendi reklâmıyla başlıyor...
Öyle ki, bazı medya patronlarına, "yahu görün artık beni... Ben bir zamanların en başarılı genel yayın yönetmeniydim" mektubu yazıyor...
Bakın bunu nasıl yapıyor:
 
Dört tip genel yayın yönetmeni ve güç aldıkları merkezler...  
 
Londra’ya 2 saat mesafede bir sağlık merkezinde spor yapıp, sigara içmeden, kalorisi düşük yemeklerle güya toksinlerden arınmış(!) Londra’ya dönmüştüm...
İngiliz ve Çek kadın gazeteci arkadaşlarımın evinde Türkiye’ye dönmeden önceki 2-3 günü geçiriyordum...
"Aslında keyfim yerindeydi ve yakın arkadaşım, genel yayın yönetmeni olan rahmetli Ufuk Güldemir kanaldan ayrılmıştı..."
Şuraya bakar mısınız?..
Yakın arkadaşı Ufuk Güldemir, genel yayın yönetmenliğinden ayrıldığı için Reha'nın keyfi yerindeymiş...
E vallahi pes!...
Yakın arkadaşı işi bırakıyor, Reha'nın keyfi yerine geliyor...
Ya bir de yakın arkadaşı olmasaymış, havai fişekli kutlama mı yaparmış acaba?..
A.B.O.
Ağustos’un son günleriydi ve 1.5 aydır yurt dışındaydım...
Her gece çok yüksek rating yapan bir televizyon programım vardı...
Aslında keyfim yerindeydi ve yakın arkadaşım, genel yayın yönetmeni olan rahmetli Ufuk Güldemir kanaldan ayrılmıştı...
Sahtekârlığı ve dolandırıcılığıyla meşhur tiplerin kanala genel yayın yönetmeni olmak için kulisler yaptıklarını duyuyor, ancak hiç oralı olmuyordum...
Ben her gece 23.00’te başlayacak programımı düşünüyordum...
Ratinglerim çok iyiydi, program her taraftan konuşuluyordu...
Benim de keyfim yerindeydi...
Genel yayın yönetmeni olacaktım da ne olacaktı ki sanki?..
 
***
"Sahtekârlığı ve dolandırıcılığıyla meşhur tiplerin kanala genel yayın yönetmeni olmak için kulisler yaptıklarını duyuyor"muş...
Kim bu "Sahtekârlığı ve dolandırıcılığıyla meşhur tipler" peki?...
İsimlerini de saysana sıkıyorsa...
Ama hayır!...
"İma" yoluyla "çamur atmak" işine geliyor...
Hem rahatça karalıyor...
Hem "intikam" alıyor...
Hem de "yargılanmaktan" yırtıyor...
 
A.B.O.
 
Ben öyle düşünüyordum ama, televizyonun patron katında böyle  düşünülmüyordu...
Televizyon gazetelere göre çok açık bir rekabet alanı olduğundan, bulunduğum kanal ratinglerde patlayan programın ve benim her an bir başka televizyona transfer olabileceğimin hesabını yapıyordu...
Bunu önlemenin yolu, patron katına göre beni genel yayın yönetmeni yapmaktı...
Londra’dan döndüğüm günün ertesi gecesi patron aradı telefonla:
“Yarın seni genel yayın yönetmeni yapıyorum... Sabah 11.00’de odamda bekliyorum...”
“Yarın konuşuruz efendim” gibisinden bir şeyler gevelemiştim...
 
Sonra neler olduğunu ve genel yayın yönetmeni tiplerini

 

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar