ALKIŞ

Reha Muhtar için...

Bir taraf; masum, demokrat ve mükemmel bir gelecek vaat eden gençleri bile "anarşist" olarak tanımlıyordu...

Reha Muhtar için...

Önceki gece, Salzburg-Fenerbahçe maçını izlediğim yere, iftar için davetli polisler üçer beşer geliyorlar...

 Devre arasında, hoşbeş sohbet derken soruyorlar kafalarındaki soruyu;

 - “Sizce Gezi Parkı’nda kim haklı?.. Olaylarını nasıl görüyorsunuz?..”

 Onlara şöyle diyorum;

 - “Gezi Parkı olayları iki aşamalı...

 Birinci aşama gençlerin ve vatandaşın doğal tepkisi ve o tepkisine, polisin şiddet kullanması...

 Bu birinci aşama ve bu aşamada vatandaşın, gençliğin doğal olan her tepkisi demokratik bir hak...

 Bunu engelleme ise antidemokratik bir davranış...

***

İkinci aşama;

‘Gezi Parkı’nda ağaç kesme işinin yapılmayacağının, parkın değişmeyeceğinin, AVM olmayacağının anlaşılmasından sonraki eylemler kısmı...

Olayların bitmek bir yana; artarak devam etmesi...

Taksim’deki eylemlerin değişik merkezlerde, şehirlerde her gece organize edilip, geç saatlere kadar sürmesi...

Sokakların ve meydanların eylem merkezi haline gelmeleri...

Polisle çatışma, dükkanlara saldırı gibi görüntülere prim verilmesi...

 Gençliğin “yaşam tarzı taleplerinin” doğallığından uzaklaşıp, “vatandaşın yaşam biçimi protestosundan sıyrılıp, eylemlerin başka bir mecraya bilinçli olarak sürüklenmesi...”

 Bu aşama, başka bir organizasyonu işaret ediyor...

 Bu Gezi Parkı olaylarının arkasından kaynaklanıyor, ancak Gezi Parkı’yla alakası yok...

 Hedef daha büyük, daha kapsamlı daha çetrefil...

 Buradaki güçler Gezi Parkı’ndaki ağaç kesimini protesto eden gençler değil...”

 Böyle söylüyorum onlara...

 Bakıyorum hiçbirisi itiraz etmiyor...

                                 *     *     *

Az önce okuduklarınızı Reha Muhtar'ın dünkü Vatan'da  çok uzun başlığı altında yayımlanan makalesinden alıntıladık.
Gezi Parkı protestoları ilk başladığında ve sonrasında dıştan "vandallar" tarafından kaynak yapıldığında biz de işte bunları yazdık.
Yani; Reha Muhtar gibi baktık olaylara...
Oysa ilk günden itibaren hem siyaset hem de medya tam da ortadan ikiye bölünmüştü...
Bir taraf; masum, demokrat ve mükemmel bir gelecek vaat eden gençleri bile "anarşist" olarak tanımlıyordu...
Diğer taraf ise her tarafı yakıp yıkan; esnafa kan ağlatırken aynı zamanda siftahsız dükkân kapatıp evlerine dönmek zorunda bırakan vandalları dahi "masum" göstermek için bir yerlerini yırtıyordu... 
Bir kez daha tekrar ediyoruz...
Gezi Parkı protestocularına, vandallara ve Gezi Parkı'nın masum protestocularına zulmeden emniyet teşkilâtı ile onları "anarşist, vandal" olarak tanımlayan siyasetçilere bakışımız Reha Muhtar'la aynıdır...
Müsaadenizle bu defa; bizim görüşümüzü destekleten makalesiyle Reha Muhtar'ı alkışlayalım... 
ÇOK OKUNANLAR