MEDYA KÖŞESİ

Rasim Ozan'dan ilüzyonlu 'alo Fatih' iddiası!

Turgay Ciner ve Aydın Doğan'ın cemaaten yana saf tuttukları iddiasını yineleyen Rasim Ozan Kütahyalı "bunun bir bedeli" olur diye yazdı...

Rasim Ozan'dan ilüzyonlu 'alo Fatih' iddiası!
GAZETECİLER.COM
Doğan ve Ciner medya gruplarına dönük iddialarına bugün de devam eden Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı internete sızdırılan ses kayıtlarındaki iddiaların aksine medyada çok farklı bir gerçeklik olduğunu öne sürdü.

ALO FATİH KAYITLARI BİR ALGI OPERASYONU

Habertürk grubunu sallayan "alo Fatih" depreminin ortaya koyduğu manzaranın bir ilüzyon olduğunu savunan Rasim Ozan, grubun iplerinin cemaatin elinde olmasına karşın ses kayıtlarıyla "sanki orayı Erdoğan yönetiyormuş gibi bir algı operasyonu yapıldı"ğını yazdı. Turgay Ciner ve Aydın Doğan'ın cemaatin yargıdaki gücü üzerinden "paralal yapı" tarafından "kafeslendiğini" iddia eden Sabah yazarı "şu an tuttukları taraf devlet içindeki gayrimeşru güçtür ve bu gayrimeşru tavrın elbette bedeli olur." diyerek tartışma konusu olacak bir imada bulundu.

İşte Rasim Ozan'ın yazısındaki ilgili bölüm:

HABERTÜRK'ÜN İPLERİ HALA CEMAATTE

Paralel örgütün Habertürk operasyonu bir taşla birkaç kuş avlama sanatının net bir örneğidir. Hem şu an Habertürk'ün iplerini paraleller elinde tutuyor. Hem de bu Alo Fatih geyiklerinden sonra sanki orayı Erdoğan yönetiyormuş gibi bir algı operasyonu yapıldı.

HABERTÜRK'TE USTACA PARALEL BİR OPERASYON YAPILDI

Yani bu paralel örgüt Habertürk televizyonu ve gazetesi üzerinden hem Başbakan Erdoğan'a saldırtmaya devam ediyor hem de Erdoğan'a saldırttığı bu medya grubunun tüm günahları Erdoğan'a yükleniyor.
Ustaca bir paralel polis istihbarat operasyonu bu.

CİNER'İN DE DOĞAN GİBİ YARGIDA DOSYALARI VAR

Dün de yazdığımız gibi Turgay Ciner'in tıpkı Doğan gibi yargıda dosyaları var. Bunların istisnasız hepsi paralel yargının elindeydi. Ciner'in ipini paralel yargı örgütü tutuyordu. İmamlardan gelecek tek bir talimatla Ciner'i mahvedebilirlerdi. Zaten paralel örgüt yüzlerce işadamını bu yöntemlerle kafesleyerek kendine köle etti. Dikkat edin gazeteciler bu konuda sadece Erdoğan'a yükleniyor ve paralel örgüt bu işten sıyrılıyor. Gazetecilerin çok önemli bir kısmının mahrem kaset arşivinin paralel örgütte olduğunu ve o yüzden paraleller konusunda dut yemiş bülbül gibi olduklarını unutmayalım. Paralel örgüt tarafından kafeslenmiş olan sadece Fatih Altaylı değil. Altaylı'nın özellikle çok çekindiği bir mesele var ki sürekli şantaj malzemesi olarak o dosyayı kullanıyor örgüt.

ALTAYLI KENDİNİ KAFESLEYEN ÇETENİN YANINDA SAF TUTTU

Altaylı dürüstçe çıkıp bu mağduriyetini anlatsa kendisine meşru devlet dahil herkes sahip çıkardı. Çünkü Altaylı'ya yapılan şantaj alçaklıktır. Fakat maalesef Altaylı kendisini de kafesleyen şantaj çetesinin yanında yer almayı tercih ederek gayrimeşru bir pozisyona düştü. Altaylı gibi birçok medya aktörü gerçekten korktukları ve baskı gördükleri mecraya karşı dik durmadıkça meşruiyetlerini kaybediyorlar. Eğer adil ve tarafsız olsalar ne varsa her şeyi anlatsalar o zaman AKP'ye yaptıkları eleştiriler de çok daha ikna edici olacak. Şimdiyse amacın bu güç savaşında sinsice taraf tutmak olduğu anlaşılıyor.

CÜNEYT ÖZDEMİR TARFSIZLIĞINI KAYBETTİ

İş işten geçtikten sonra diyelim 2016'da çıkıp hangi şantajlara maruz kaldığınızı anlatırsanız da hiçbir önemi olmaz. Zaten o gün sizi kimse de dinlemez. Aynı şey Altaylı'yı konuştururken paralel yapı gerçeğini sürekli karartan ve sadece AKP'ye saydırtan Cüneyt Özdemir için de geçerlidir.
Özdemir tarafsızlığını kaybetmiştir. Aydın Doğan medyası genel politika itibariyle paralel örgüte taraf olarak kendi okurlarına da ihanet ediyor ve hayatının hatasını yapıyor. Oysa bu kavgada gerçekten tarafsız kalabilselerdi ve iki tarafa eşit mesafe alsalardı bu Doğan Medya için yeniden doğuş olabilirdi.
Daha beteri şu an tuttukları taraf devlet içindeki gayrimeşru güçtür ve bu gayrimeşru tavrın elbette bedeli olur.

RASİM OZAN KÜTAHYALI