Rasim Ozan Kütahyalı

Biliyorum...
Hatta eminim...
Birileri yine çok kızacak...
Küfür kıyamet gidecek...
Ama umurumda değil...
Çünkü...
Yine biliyorum…
Ve hatta eminim ki; bir başkaları da beni alkışlayacak...
Yani...
Az sonra "alkışlar" diyeceğim delikanlının nefret edeninden çok daha fazla sayıda "hayranı, seveni, fanatiği" var... 
Kim mi bu delikanlı?..
Söyleyeyim:
Cüneyt Özdemir'in de dünkü Radikal'de "Başiktaşlı ağlamasın da kim ağlasın?" başlığı altında yayımlanan makalesinin bir yerinde dediği gibi:  

Kısa bir süre içinde tam da siyasi bir fenomen olmak üzereyken Rasim Ozan kendini futbol dünyasına polemikçibaşı olarak adını altın harflerle yazdırmışa benziyor. Genç bir ismin futbol sahalarına yıllarını vermiş hakemlerin, yıldız futbolcuların veya spor gazetecilerinin arasında böylesine hızlı yükselmesi ve adını altın harflerle yazdırması eminim kolay iş değil.  

Evet...
O delikanlı Cüneyt Özdemir'in de ironiyle de olsa hakkını teslim ettiği Rasim Ozan Kütahyalı...
Muhalifleri; ne muhalifleri, nefret edenleri diyorlar ki:
"Başbakan'ı övdüğü için bu kadar çabuk yükseldi..."
Yahu etmeyin eylemeyin...
Başbakan'ı övgüde Ozan’a bin basanlar neden yükselemediler, aksine patinaj çekiyorlar da o bu kadar yükseldi?..
Daha birkaç yıl önce Taraf'ta konuk yazardı...
Sonra Takvim, şimdi de SABAH...
Dün ise SABAH'ın manşetindeydi...
Hem de öyle bir haberle ki; düşman çatlatan cinsinden...
"Polemikleriyle futbol yorumcusu oldu" diyenleri utandıracak kadar "atlatma" bir haber...
Bu arada unutmadan...
Futbol dünyamızda Fatih Terim'i eleştirebilecek kaç cesur yürek var sayar mısınız?..
"Etkin" olan hiç yok...
Rasim'den başka...
Ne imparatorluğu umurunda Rasim Ozan'ın ne de Fatih'in Başbakan'ın korumasında oluşu...
Kodu mu oturtuyor...
Dünkü SABAH'ta "Aysal&Terim konuşmuyor" başlığı altında yayımlanan haberi okuyun önce...
Bu haberi kim yapabilirdi?..
Ya da kimin bu haberi yayımlamak için maçası sıkardı?..
Belki de kimsenin sıkmazdı ama o haberi verdi, SABAH da yaptı...
Hem de manşetten yayımladı…
Ve…
Akşamüzeri Rasim Ozan haklı çıktı...
“Olamaz” denilen oldu…
Fatih Terim Galatasaray’dan “kibarca” kovuldu…
Böylece hiç kimsenin ve hiçbir başarının “Galatasaray ve Galatasaraylılık”tan daha büyük olamayacağı bir kez daha anlaşıldı…
O halde ltfen izin verin de; bütün futbol muhabirlerini ve futbol medyasının “en etkin” yazarlarının, spor sayfası yöneticilerini atlatarak yaptığı haberiyle Rasim Ozan Kütahyalı'yı alkışkayayım...