Rasim Ozan Kütahyalı: Cansu Çamlıbel'e haksızlık yapmıştım
Güneş yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, bugünkü köşesinde "Adalet Ağaoğlu'na vefasızlık ve benim yaptığım bir haksızlık" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Ağaoğlu ile ilgili içten bir yazı yazdığını söylediği Cansu Çamlıbel'e bir bölüm ayıran Kütahyalı, "Ben de zamanında Cansu Çamlıbel’e haksızlık yapmıştım. Anlatayım..." diyerek bir itirafta bulundu.
"Medyaya ve özellikle sol medyaya baktım bu vefat haberinden sonra. Adalet Ağaoğlu ile ilgili beklediğimden çok az sayıda yazı çıktı... Adalet Hanım’a vefasızlık ve haksızlık ediliyor..." diyen Rasim Ozan Kütahyalı şunları kaydetti:
"ORHAN PAMUK'TAN AÇIKLAMA BEKLEDİM"
Nobel ödüllü tek Türk edebiyatçısı olan Orhan Pamuk’tanda da Adalet Ağaoğlu’nun vefatına dair bir cümle de olsa açıklama yapmasını bekledim... Ağaoğlu ancien regime’in yani askeri vesayetin yıkılmasını tam desteklemişti tıpkı Orhan Pamuk gibi...
2010 referandumunda “Evet” demiş ve çözüm sürecine inatla sonuna kadar omuz vermişti büyük yazar... Ayrıca kimilerinin yanlış şekilde yazdığı gibi 2010’daki kararından da pişmanlık duymadı. Kübra Par ile 2014’teki röportajında daha da iddialı bir biçimde yaptıklarının arkasında durdu. Bunun yanında yeni rejime karşı da mesafeliydi...
Aynı Kübra Par röportajında eski rejimin başörtüsü düşmanlığından hareketle nasıl militarist ve ırkçı noktalara savrulduğunun analizini de yapıyor Ağaoğlu...
"EN İÇTEN YAZIYI CANSU ÇAMLIBEL KALEME ALMIŞ"
Demin bahsettiğim Gazete Duvar’da Adalet Ağaoğlu ile ilgili en içten ve sahici yazıyı da Cansu Çamlıbel kaleme almış. Hepinize bu yazıyı okumanızı tavsiye ederim.
"BEN DE CANSU ÇAMLIBEL'E HAKSIZLIK YAPMIŞTIM..."
Adalet Ağaoğlu’na sol medyanın yaptığı haksızlıktan bahsederken bir insanın kendi yaptığı haksızlığın üstünü örtmesi dürüstlüğe ve adalete sığmaz. Ben de zamanında Cansu Çamlıbel’e haksızlık yapmıştım. Anlatayım...
Biz o zaman başka birini, yakın bir arkadaşımızı paraşütle Cansu’nun önüne geçirdik. Doğrudan Aydın Doğan ile o kişiyi ben ve Nagehan tanıştırdık. Doğan’a telkinde bulunduk. Sonra bu operasyonun bizden bağımsız görünmesi için de mükemmel bir üstünü örtme mekanizmasını bizzat ben kurdum.
Bir sabah uyandığında kendisi yerine hariçten birinin köşe yazarlığına tepeden getirildiğini görünce Cansu’nun sinir krizi geçirdiğini söylemişlerdi bana. İçim burkulmuştu ama hemen bu duygumun üstünü örtmeyi tercih etmiştim...