Radikal yazarı '<font color='#FF0000'>dinden</font>' çıktı
Radikal yazarı Yıldırım Türker öyle bir yazı kaleme almış ve öyle bir adım atmış ki... Ciddiyiz 'dinden' çıkmış.
GAZETECİLER.COM - Radikal yazarı Yıldırım Türker "DİNDEN" çıktı...
Kinaye filan yapmıyoruz.
Gerçekten "dinden" çıktı...
Nüfus kağıdından "DİN" hanesindeki "İSLAM" ibaresini kaldırdı.
Zoraki "Müslüman" olmak istemiyormuş.
Sadece kendinin de değil...
Eşinin ve 10 yaşındaki oğlunun kimliğindenden din hanesini sildirmiş.
Bu adımı köşesine taşıyıp devlet dairesinde gördüğü muameleyi aktaran Türker, oğlundan Başbakan'ın "dindar" olduğunu sakladığını da söylemiş.
Sebebini de şöyle izah etmiş;
"Ben ondan Başbakan'ın dindar olduğunu bile saklıyorum. İzin vermem ya, bir gün televizyondaki bir konuşmasına rast gelirse dindarlardan ve din fikrinden korkup soğumasın diye. Müslüman olmanın ve bunu hayata kalkan etme yolunun kibir, nefret ve düşmanlık duygularından geçtiğini sanmasın diye. "
İŞTE DİNDEN ÇIKIŞ ÖYKÜSÜ
Bundan bir buçuk yıl önce gidip nüfus kâğıtlanmızdaki din hanesini sildirdik. Bu kadar kolay olacağını tahmin etmediğimiz için bürokratik cehennemden ürken insanlar olarak nüfus dairesine giderken epeyi gerilmiş, doğrusu kavgaya bilenmiştik.
Elimizde oğlumuzun da nüfus kâğıdıyla, ilgili tezgâhta beklerken işte bu durumdaydık. Sonra her şey en ufak bir şahsilik, tehdit, ikaz, sallama, ilgisizlik ve benzeri mutat ilişkiler yaşanmadan kolaylıkla çözülüverdi.
İyi muamele gördük. Yani her şey normaldi.
OKULA DİLEKÇE VERDİ
Nüfus kağıtlarındaki din hanesi sildirdikten sonra 10 yaşındaki oğlunun okuluna bir dilekçe verdiğini aktaran Yıldırım Türker, okul yönetiminden oğlunun "din dersinden" muaf tutulmasını istemiş.
Ancak aldığı yanıt olumsuz olmuş.
Bunun üzerine dava açmış o davayı da kaybetmiş. Şimdi Danıştay'a taşımayı dünüyor davayı. Orada da kaybederse AİHM'e kadar gidecek.
Yıldırım Türker oğlu için verdiği "din dersi" mücadelesi aktardıktan sonra diyor ki;
"Ateist olmak için de mücadele mi edeceğiz?
İslam dini, genetik olarak mı yayılır? Bu genetik zincirden kopabilmek için kaç halka gerekmektedir? Dini inanışı olmayan kaçıncı kuşak Müslüman yaftasından kurtulabilir? Benim ve çocuğumun Müslüman olduğuna devlet nasıl karar verebilir?
Şahsen oğlumun anlamlandıramadığı, bu konudaki sıkıntısını dile getirdiği Müslümanlık eğitimi onu hizaya getirmek için mi dayatılıyor? Hangi hizaya?
Ateist olma hakkı için de devletle mücadeleye girmek zorunda mıyız?
DİNSİZ DÜNYA HAKKIMI SAVUNACAĞIM
Yıllardır dindar olma hakkım destekleyen, başörtüsüne özgürlük çağıran yazılar yazdım. Şimdiki hükümetin üstüne 'Asıl Müslüman biziz' diye yürüyen Kemalist vahşilerin karşısında durdum. Yine dururum. Ama dinsiz kalma hakkımı, çocuğumu dinden arındırılmış bir dünyada büyütme hakkımı da aynı şevkle savunacağım.
Hayatımda bir an olsun dindar, Müslüman bir insan olmamışlığıma rağmen iştahla memleketin Sünni Müslüman yüzde 99'undan sayıldım.
ZOR KULLANARAK MÜSLÜMAN OLMA
Ama şurası kesin; oğluma zor kullanarak Müslüman olmanın yordamlarını öğretmek isteyen devletin karşısında kıyameti koparacağım.
Ben ondan Başbakan'ın dindar olduğunu bile saklıyorum. İzin vermem ya, bir gün televizyondaki bir konuşmasına rast gelirse dindarlardan ve din fikrinden korkup soğumasın diye. Müslüman olmanın ve bunu hayata kalkan etme yolunun kibir, nefret ve düşmanlık duygularından geçtiğini sanmasın diye.
Yazının tamamı için tıklayın
Kinaye filan yapmıyoruz.
Gerçekten "dinden" çıktı...
Nüfus kağıdından "DİN" hanesindeki "İSLAM" ibaresini kaldırdı.
Zoraki "Müslüman" olmak istemiyormuş.
Sadece kendinin de değil...
Eşinin ve 10 yaşındaki oğlunun kimliğindenden din hanesini sildirmiş.
Bu adımı köşesine taşıyıp devlet dairesinde gördüğü muameleyi aktaran Türker, oğlundan Başbakan'ın "dindar" olduğunu sakladığını da söylemiş.
Sebebini de şöyle izah etmiş;
"Ben ondan Başbakan'ın dindar olduğunu bile saklıyorum. İzin vermem ya, bir gün televizyondaki bir konuşmasına rast gelirse dindarlardan ve din fikrinden korkup soğumasın diye. Müslüman olmanın ve bunu hayata kalkan etme yolunun kibir, nefret ve düşmanlık duygularından geçtiğini sanmasın diye. "
İŞTE DİNDEN ÇIKIŞ ÖYKÜSÜ
Bundan bir buçuk yıl önce gidip nüfus kâğıtlanmızdaki din hanesini sildirdik. Bu kadar kolay olacağını tahmin etmediğimiz için bürokratik cehennemden ürken insanlar olarak nüfus dairesine giderken epeyi gerilmiş, doğrusu kavgaya bilenmiştik.
Elimizde oğlumuzun da nüfus kâğıdıyla, ilgili tezgâhta beklerken işte bu durumdaydık. Sonra her şey en ufak bir şahsilik, tehdit, ikaz, sallama, ilgisizlik ve benzeri mutat ilişkiler yaşanmadan kolaylıkla çözülüverdi.
İyi muamele gördük. Yani her şey normaldi.
OKULA DİLEKÇE VERDİ
Nüfus kağıtlarındaki din hanesi sildirdikten sonra 10 yaşındaki oğlunun okuluna bir dilekçe verdiğini aktaran Yıldırım Türker, okul yönetiminden oğlunun "din dersinden" muaf tutulmasını istemiş.
Ancak aldığı yanıt olumsuz olmuş.
Bunun üzerine dava açmış o davayı da kaybetmiş. Şimdi Danıştay'a taşımayı dünüyor davayı. Orada da kaybederse AİHM'e kadar gidecek.
Yıldırım Türker oğlu için verdiği "din dersi" mücadelesi aktardıktan sonra diyor ki;
"Ateist olmak için de mücadele mi edeceğiz?
İslam dini, genetik olarak mı yayılır? Bu genetik zincirden kopabilmek için kaç halka gerekmektedir? Dini inanışı olmayan kaçıncı kuşak Müslüman yaftasından kurtulabilir? Benim ve çocuğumun Müslüman olduğuna devlet nasıl karar verebilir?
Şahsen oğlumun anlamlandıramadığı, bu konudaki sıkıntısını dile getirdiği Müslümanlık eğitimi onu hizaya getirmek için mi dayatılıyor? Hangi hizaya?
Ateist olma hakkı için de devletle mücadeleye girmek zorunda mıyız?
DİNSİZ DÜNYA HAKKIMI SAVUNACAĞIM
Yıllardır dindar olma hakkım destekleyen, başörtüsüne özgürlük çağıran yazılar yazdım. Şimdiki hükümetin üstüne 'Asıl Müslüman biziz' diye yürüyen Kemalist vahşilerin karşısında durdum. Yine dururum. Ama dinsiz kalma hakkımı, çocuğumu dinden arındırılmış bir dünyada büyütme hakkımı da aynı şevkle savunacağım.
Hayatımda bir an olsun dindar, Müslüman bir insan olmamışlığıma rağmen iştahla memleketin Sünni Müslüman yüzde 99'undan sayıldım.
ZOR KULLANARAK MÜSLÜMAN OLMA
Ama şurası kesin; oğluma zor kullanarak Müslüman olmanın yordamlarını öğretmek isteyen devletin karşısında kıyameti koparacağım.
Ben ondan Başbakan'ın dindar olduğunu bile saklıyorum. İzin vermem ya, bir gün televizyondaki bir konuşmasına rast gelirse dindarlardan ve din fikrinden korkup soğumasın diye. Müslüman olmanın ve bunu hayata kalkan etme yolunun kibir, nefret ve düşmanlık duygularından geçtiğini sanmasın diye.
Yazının tamamı için tıklayın
