Radikal kazandı...
Kağıt baskıya son verdi, Türkiye'de bir ilki yaptı kapanmak yerine dijital yayıncılığa geçti. Ama bir şey değişmedi Radikal'de.
Radikal gazetesi, 1996 yılında yayımlanmaya başladığı günden beri çok değişti. Defalarca logosunu değiştirdi.
Sayfa sayısını, sayfa tasarımını, yazarlarını, genel yayın yönetmenlerini, hatta ölçüsünü değiştirdi.
Büyük boy gazete iken, grubun ekonomi gazetesi Referans ile birleşti, tabloid boyda yayımlanmaya başladı.
Yetmedi, satmadı, beklentileri karşılamadı, kağıt baskıya son verdi, Türkiye'de bir ilki yaptı kapanmak yerine dijital yayıncılığa geçti.
Ama bir şey değişmedi Radikal'de. Gazetenin habercilik algısı hep ayakta oldu. İyi muhabirler, iyi gazeteciler gazetecilik yaptı Radikal'de. Bugün "Radikal kazandı" dememizin sebebi de bu işte.
Radikal'deki bir haber. İmzasız bir haber... Ya yazıişlerinde birkaç kişinin ortak fikri, birisi yazdı, birisi düzeltti, birisi bir kaç cümle ekledi... Ya da imza atmasam da olur dedi yazan muhabir. İkisi de olabilir. Bir şey kaybettirmez değerinden.
başlıklı bir haber Radikal'deki. İlginç bir ayrıntıya, kimsenin aklına gelmeyen, gelse de "aman ne olacak yahu" denilip geçilebilecek bir ayrıntıya dayanıyor.
Yani "Baykal, hem seçim sürecini yönetecek hem de seçimde aday olacak." Peki bu etik mi diye soruyor gazete.
Radikal gazetesi bu çarpık durumu gözler önüne serdiği için, gazeteciliğin temeli olan soru sormayı ihmal etmediği için kazandı ilan ediyoruz.
Sayfa sayısını, sayfa tasarımını, yazarlarını, genel yayın yönetmenlerini, hatta ölçüsünü değiştirdi.
Büyük boy gazete iken, grubun ekonomi gazetesi Referans ile birleşti, tabloid boyda yayımlanmaya başladı.
Yetmedi, satmadı, beklentileri karşılamadı, kağıt baskıya son verdi, Türkiye'de bir ilki yaptı kapanmak yerine dijital yayıncılığa geçti.
Ama bir şey değişmedi Radikal'de. Gazetenin habercilik algısı hep ayakta oldu. İyi muhabirler, iyi gazeteciler gazetecilik yaptı Radikal'de. Bugün "Radikal kazandı" dememizin sebebi de bu işte.
Radikal'deki bir haber. İmzasız bir haber... Ya yazıişlerinde birkaç kişinin ortak fikri, birisi yazdı, birisi düzeltti, birisi bir kaç cümle ekledi... Ya da imza atmasam da olur dedi yazan muhabir. İkisi de olabilir. Bir şey kaybettirmez değerinden.
başlıklı bir haber Radikal'deki. İlginç bir ayrıntıya, kimsenin aklına gelmeyen, gelse de "aman ne olacak yahu" denilip geçilebilecek bir ayrıntıya dayanıyor.
"TBMM Başkanı seçimi bugüne kadar karşılaşılmayan tuhaf bir durumu da ortaya çıkardı. En yaşlı üye sıfatı ile Meclis'in geçici Başkanı Baykal, aynı zamanda kendisinin yöneteceği seçimde başkanlık adayı da..." diye özetlenmiş haber spotta.
Salı günü yapılacak Meclis Başkanlığı seçiminde "Meclisin en yaşlı üyesi" sıfatı ile Deniz Baykal'ın seçim oturumunu da yönetecek olması ile Baykan'ın aynı zamanda Meclis Başkanlığı'na aday olması durumu etik bir perspektiften değerlendiriliyor haberde.Yani "Baykal, hem seçim sürecini yönetecek hem de seçimde aday olacak." Peki bu etik mi diye soruyor gazete.
Radikal gazetesi bu çarpık durumu gözler önüne serdiği için, gazeteciliğin temeli olan soru sormayı ihmal etmediği için kazandı ilan ediyoruz.