MEDYA KÖŞESİ

POSTA'dan mektup var: Nasıl başardılar?

Türkiye’nin “En çok Satan” ve “en çok okunan” gazetesini yapma başarısı gösteren sevgili Rıfat Ababay ve neferlerini.....

POSTA'dan mektup var: Nasıl başardılar?
GAZETECİLER.COM - Türkiye’nin gerçekte ve bayide “En Çok Satan Gazetesi” POSTA’nın Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay, Türkiye medyasını ve köşe yazarlığı yapısını eleştiren Özden Yolagiden isimli okuruna yazdığı cevabı, yazarlarımızdan Adnan Berk Okan’a da göndermiş. Bir mektuptan ziyade “Hoş Bir Makale” olmuş… Bu arada POSTA’nın internet nüshasının da 1 Ekim’de yayına başlayacağını öğrendik, Rıfat Ababay’dan. Ve çok sevindik… POSTA’nın internet nüshasının olmaması bir eksiklikti çünkü… Türkiye’de çok önemli bir boşluğu dolduruyor POSTA… Daha çok kadınlarımızın okuduğu biliniyor… Bunu da ölçülü magazin haberciliği sayesinde gerçekleştiriyor…
Böylece kadınlarımız Mehmet Ali Birand, Rauf Tamer ve Yazgülü Aldoğan gibi 3 önemli usta kalemi okuma fırsatı da bulmuş oluyorlar…
Türkiye’nin “En çok Satan” ve “en çok okunan” gazetesini yapma başarısı gösteren sevgili Rıfat Ababay ve neferlerini (Ababay, birlikte çalıştığı ve sayıları sadece 70 olan çalışma arkadaşlarını "NEFER" olarak tanımlıyor) tebrik ederiz...
Bu cevabi mektubunda, “POSTA bir başarı, bir yoktan var olma öyküsünün adıdır” diyen Ababay, POSTA’nın başarısının nedenlerini şöyle diyor:
 
Sayın Özden Yolagiden,
 
Gözlemleriniz, hem gazeteme hem de şahsıma yaptığınız iltifatlar için çoook teşekkürler ederim…
POSTA, “Türkiye’nin ‘bayide’ En Çok Satan Gazetesi” olma özelliğini 7 yıldır aralıksız koruyor…
‘Bayide’ diyorum, çünkü bizim Zaman gibi bizim abone satışımız yok!
Mutlaka fikir sahibisinizdir, ama yinelemek istedim:
Zaman’ı da, POSTA’yı da YAYSAT dağıtıyor.
YAYSAT’ın raporuna göre;
Geçtiğimiz cumartesi günü Zaman bayiler vasıtasıyla 23 bin gazete satmış…
Abonelerine yolladığı gazete adeti ise 633 bin 181…
Aynı gün POSTA 552 bin gazete sattı…
Bunun tamamını da bayide sattı…
Gazetelerin karlılıklarıyla ilgili tespit de diğer tespitleriniz gibi yüzde yüz doğrudur…
Türkiye’de iki gazete para kazanır: Hürriyet ve POSTA…
Bu arada bilmem biliyor musunuz: POSTA’nın sadece 70 çalışanı var…
Bu 70 ‘neferin’ en az yüzde 60’sı 15 senedir birlikte çalışıyor…
Bu 70 ‘nefer’ arasında benimle 20 -25 senedir beraber çalışan isimler de var…
POSTA bir başarı, bir yoktan var olma öyküsünün adıdır…
Aydın Doğan ve Hanzade Doğan’ın bana olan büyük inançları başarımın ana nedenlerindedir…
14 yıldır POSTA’nın genel yayın müdürüyüm…
Bir gün başım ağrımadı, bir gün patronlarımla ters düşmedim…
Tarafsız olarak halk için gazete yaptık, yapıyoruz…
Bazıları gibi Babıali için, tribünler için bir gün bile gazete yapmadık, yapmayız da…
POSTA 1 Ekim itibarıyla internette olacak…
İnternette de gazetede elde ettiğimiz başarıya yaklaşacağımıza inanıyorum…
İnternet sitemizi Simavi Ailesi’nin basındaki tek ve son temsilcisi Harun Simavi yönetecek…
Gelelim yazarlarla ilgili yaklaşımınıza:
POSTA yazar gazetesi olmaktan ısrarla kaçan bir yayın…
Çok az sayıda yazarımız var…
Tüm yazar sayımız 10’u geçmez…
Bunların büyük bölümü de haftada sadece 1-2 gün yazıyor...
Başyazarımız Mehmet Ali Birand ve değerli büyüğümüz Rauf Tamer, sevgili Yazgülü Aldoğan yeri doldurulmaz, deneyimli kalemler olduğuna inanıyorum…
Allah her gazeteye böyle yazarlar nasip etsin!
Ruhları nasıl genç bir bilseniz…
Dinamikler de;
Rauf Ağabey haftada 7 gün çalışıyor…
13 yıldır birlikte olduğumuz Birand, Kanal D ve CNN Türk’teki görevleri gereği zaman zaman aramıza katılır…
Rauf Tamer ise hep bizimledir…
Değerli fikirlerinden gazete yaparken çok ama çooook yararlanıyoruz…
Rauf Ağabey hep sağduyunun sesidir…
Yazgülü kadar tutarlı yazar inanın azdır…
Masa başından yazı yazmak en büyük korkusudur…
Gider, görür, inceler ve öyle yazar…
Yazgülü’nün iş temposuna 18 yaşında bir muhabir yetişemez..
Bu arada POSTA genç yazarlar da yarattı…
Hepsi çok iyi eğitimli, pırıl pırıl çocuklar…
Bu gençler ya POSTA’da ya da eklerinde yazıyorlar, hem de TV programları yapıyorlar…
POSTA’da doğup büyüyen bu gençlerin arasında kitapları satış rekorları kıranlar var…
Bence en genç yazarlar galiba POSTA’da…
POSTA yazar konusunda da kuralını bozmadı:
İlle de genç olacak…
İlle de POSTA’da doğacak ille de POSTA’da büyüyecek…
Liste yapıp kafanızı şişirmek istemedim…
Özetle üç duayen yazar dışında (Birand, Rauf Tamer, Yazgülü Aldoğan) POSTA’nın yazarları genç…
POSTA magazinde tektir, kraldır, rakipsizdir…
Bunu herkes kabul ettiği için büyük gönül rahatlığıyla söylüyorum…
Benim magazin kökenli bir yayın müdürü olmam ve 18 yıldır birlikte çalıştığım magazin müdürüm Müge Dağıstanlı’nın bu başarıda emeği devdir…
POSTA, Babıali’ye magazin gazeteciğinin sadece artist-sosyete haberi ve fotoğrafından ibaret olmadığını öğretti…
POSTA, Babıali’ye ülke gündemindeki en ciddi haberlerle, magazinin bir araya konabileceğini gösterdii…
Sezar’ın hakkı Sezar’a: Bunu da ilk fark eden ve ilk takdir eden Ertuğrul Özkök’tür…
Mükemmel yazınız için sizi kutlar, iltifat ve tespitleriniz için yeniden çok teşekkür ederim…
 
RIFAT ABABAY/ POSTA GAZETESİ GENEL YAYIN MÜDÜRÜ 
 
 
Bu da, Özden Yolagiden'in analizi:
 
Son haftalarda ulusal gazetelerde yazan köşe yazarları ve bazı internet sitelerinde köşe alan yazarlar ağız birliği etmişçesine “eski yazarlar gidecek” diyorlar.
Katılmamak mümkün değil ama nasıl mümkün olacak?
Bana göre nasıl sorusunun cevabı sorudan çok daha önemli.
Büyük gazetelere baktığımızda köşe alan isimlerin neredeyse büyük bir bölümünün ortalama 15-20 yıldır aynı köşede yazı yazdığını görüyoruz. Yazar aynı olduğu için yazılanlarda aşağı yukarıya bir benzerlik gösteriyor.
Kimi yazarların zaman içinde yazı stillerini değiştirmiş olsalar da bakış açılarında önemli bir değişiklik olmadığı muhakkaktır.
Fakat “eski yazarlar gidecek” diyenlerin düşüncelerinin arka planlarında aslında büyük gazetelerde köşe almanın hesaplarının yattığı gün gibi açıktır. Yoksa kimsenin basının yaşayacağı gelecekteki tehlike için “çan çaldığını” düşünmüyorum.
Klasik gazeteciliği savunan “eski yazarlar” ise hala köşelerinde ahkam kesmeye devam ediyorlar.
Yani basın yine sığ çekişmelerinin içindedir ve kendi çıkarı için kalem oynatanların bencil hayallerine basın alet edilmektedir. Oysa teknolojik yenilik kaçınılmaz bir mecburiyet olarak hayatımızın içine giriyor.
Gerçek olan şu ki; okuma oranının düşük olduğu ülkemizde yeniliğe uzak duran klasik gazetelerin en büyük rakibinin internet gazeteciliği olduğunu söylemek gerekiyor.
Bab-ı âli nasıl büyük iş merkezlerine yenildiyse geleneksel gazeteler orta vadede internete yenilebilirler. Klasik gazetecilerin en büyük rakibi gelişen teknolojidir. Eski kalemler teknolojiyi kullansalar bile hayatı okuyamadıkları için kaybeden olacaklardır.
İnternet gazeteciliği sayesinde “köşe başlarının tutulmuş olduğu” büyük gazetelerde köşe bulamayanlar internet gazetesinde düşüncelerini ifade etme şansı yakalıyorlar. Gerçekten güncel ve değerli yazıları okuyabiliyoruz bu sitelerde.
Basın analiz siteleri Dördüncükuvvetmedya ve Medyatava.com internet sitesine göre gazetelerin baskı sayısı sıralamasında ilk üç; Zaman, Posta ve Hürriyet Gazeteleri yer alıyor. Dünya internet sitelerinin izlendiği alexa.com sitesine göre ise Türkiye’de en fazla tıklanan gazeteler sırasıyla Hürriyet, Miliyet ve Habertürk…
Elbette Habertürk aynı zamanda internet gazeteciliği yaptığı için iki gurupta da değerlendirilebilir.
Habertürk dışında
internet gazetesi deyince akla deneyimli gazeteci Hadi Özışık’ın internethaber sitesi, yine aynı guruba ait basın eleştirilerinin yapıldığı gazeteciler.com, Fatih Altaylı’nın yönettiği habertürk, ciddi bir haber sitesi olarak çok izlenen ensonhaber, Gürsel Tekin’in sahibi olduğu gerçekgündem gibi siteler geliyor.
Odatv gibi cesur analizler yayınlayan siteleri yok saymak mümkün değil elbette.
Çok kaliteli kalemleri ve hızla değişen gündemi okuma ve takip etme şansınız var internet ortamında ve adı geçen bu sitelerde.  Üstelik teknoloji sayesinde yeni haberi koca bir gün beklemeden anında okuyor, yorum yapabiliyor ve haberin içine balıklama dalabiliyorsunuz.
Yani, klasik ve geleneksel gazeteciliğin rakipleri son derece kuvvetli!
Klasik, geleneksel gazeteler kendilerine çeki düzen vermedikleri sürece, yazar kadrolarını gençleştirip, güncellemedikleri müddetçe sadece kupon için gazete satılır duruma gelebilirler.
Bu duruma holding yönetici ve sahipleri ne der ayrı bir konu!
Bu tehlikeyi gören kişilerden birisi Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök…
Alexa.com raporlarına göre Hürriyet hem internet okuruna hem de gazete okuruna hitap edebiliyor görünüyor ve bu büyük bir gazetecilik başarıdır. Demek ki Hürriyet yönetimi gündemi okuyabiliyor.
Özkök, sıkıcı uzun siyasi yazılardan daha çok gazeteciliğin magazin tarafının geliştiğini ima ediyor. “Magazin, gazetelerin çok önemli bir parçası haline dönüşüyor” diyor 1 Ağustos günü kaleme aldığı yazısında.
İnternet ortamında tüm gazetelerde en çok okunan haberlere baktığımızda Özkök’ün öngörüsü çok yerinde. Magazin haberleri insanlarda bir merak uyandırıyor ve çok okunarak çekim merkezi yaratıyor.
Bu anlamda gazeteler içinde gurubuna para kazandırdığı söylenen iki gazeteden birisi olan Posta Gazetesi yaklaşık 600 bin okuruna her türlü ciddi haberleri verirken magazin gazetesi tarzını yitirmiyor. Kim ne ararsa var Posta Gazetesinde…
Bana kalırsa Posta Gazetesinin tek eksiği klasik gazetelerin kaderiyle aynı…
Yani diğer gazetelerde olduğu gibi Posta Gazetesinde de eski yazarların yerini genç ve dinamik, dünyayı farklı okuyabilen yazarlara bırakmasının zamanı çoktan geldi. Posta gazetesinde miadını çoktan tüketen yazarlar var. Bu eski yazarlar için okurun gazete satın aldıklarını hiç sanmıyorum.
Her şeye rağmen Posta Gazetesinin 100 bin baskı sayısına sahip bir gazete iken 1996 yılında Genel Yayın Yönetmeni olan Rifat Ababay gazeteyi belki de kapanma noktasından tepe noktasına taşıyan isim oldu. Elbette bu bir gazetecilik başarısıdır.
Kısacası ve net olarak şunu söylemek istiyorum.
Ulusal yayın yapan “klasik gazeteler” kendilerine çekidüzen vermeli ve bir reforma imza atmalıdırlar.
Sadece magazinleşerek değil, yazı kadrolarını değiştirerek bir değişikliği yapmalıdırlar.
Aksi takdirde bazı gazetelerin tabelaları bile kalmayabilir.

Özden Yolagiden

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar