PKK bizden % 10 çevre tazminatı istedi!
Habertürk yazarı Serpil Yılmaz, PKK'nın bölgede yatırım yapan iş adamlarından aldığı vergiyi ve ortaya çıkan ilginç tabloyu köşesine taşıdı...
GAZETECİLER.COM
Habertürk'ün ekonomi yazarı Serpil Yılmaz çözüm süreci ve bölgedeki son durumu resmettiği yazısında çarpıcı bilgiler verdi. Bölgede yatırım yapan önemli iş adamlarının anlatımlarını köşesine taşıyan Yılmaz, PKK'nın iş adamlarından vergi adı altında aldığı paraları yazdı.
İşte Yılmaz'ın 'PKK bizden % 10 çevre tazminatı istedi' başlıklı yazısındaki ilgili bölüm:
İŞADAMI KANDİL'E ELÇİ GÖNDERDİ...
PKK'nın bölgedeki varlığının sistematik bir "kamusal düzenine" dönüştüğüne dair bir örnek veriyor: "Güneydoğu'da birden fazla yerde şantiyeleri olan Karadenizli bir grup...
AK Parti iftarlarından birinde yaşadığı sorunları Başbakan'a iletti. Bunun üzerine Başbakan da iftarda yaptığı konuşmada 'Yüzde 10 ne oluyor?' diye PKK'ya seslendi." İşadamı, aynı işadamının kendisine aktardığı olayı şöyle özetliyor: "Bir gün şantiyesine, üzerinde Abdullah Öcalan'ın resmi bulunan ve Kürdistan bayrağını simgeleyen bir kimlikle görevli olduklarını söyleyen birileri geliyor. İhale bedelinin yüzde 10'unu vergi olarak kendilerine vermeleri gerektiğini söylüyorlar.
Ayrıca 'Kürdistan'da çevreyi tahrip ediyorsunuz, onun için de tazminat ödeyeceksiniz' diyorlar. Şantiyedeki yetkililer, PKK ile devletin yürüttüğü çözüm sürecinde böyle olayların olmasına akıl sır erdiremiyorlar. Haraç olarak niteledikleri 'tahsilat' operasyonlarının, PKK'nın merkezi yönetiminin dışında bir ekip tarafından yürütüldüğünü düşünüyorlar.
Şantiyede görevli adamları PKK tarafından kaçırılıyor, iş makineleri yakılıyor. Bunun üzerine işin iç yüzünü öğrenmek üzere dostları olan bir Serpil YILMAZ syilmaz@htgazete.com.tr Kürt işadamını araya sokarak, PKK'nın Kandil'deki yönetim merkezine temsilcilerini gönderiyorlar. Kandil'den vergi ve tazminat gibi taleplerin, örgüt talimatı olduğu bilgisi veriliyor." Bölgeden gelen haberleri, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Akil İnsanlar Heyeti" raporlarına dayanarak yaptığı "PKK'nın tesis basıp insan kaçırdığını ve 1 ila 5 milyon lira haraç istediğini biliyoruz. Yol kesme ve araç yakma eylemleri sürüyor" açıklaması doğruluyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Emin Sazak'ı arıyorum, "Size bölgeden rapor edilen gelişmeler var mı?" diye soruyorum.
"Şantiyelerin basıldığını, makinelerin yakıldığını, çalışanların kaçırıldığını duyuyorum ama kimse bize böyle bir durumu rapor etmez" yanıtını veriyor.
Polis Akademisi'ne bağlı Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi nin (UTSAM) geçen ay yayımlanan, "Kaçakçılık ve Terör Sarmalı" başlıklı raporunda, işadamından dinlediğim gelişmelere benzer detaylar yer almış; "Şehidan Taburu" denilen silahlı bir grubun, Güneydoğu sınırlarından geçen kaçakçılardan yılda 3 milyon Euro gelir sağladığı ifade edilmişti.
PKK'nın Güneydoğu'da yatırımcıları "cezalandırma" politikasının yeni olmadığını biliyoruz.
Yazının tamamı için
Habertürk'ün ekonomi yazarı Serpil Yılmaz çözüm süreci ve bölgedeki son durumu resmettiği yazısında çarpıcı bilgiler verdi. Bölgede yatırım yapan önemli iş adamlarının anlatımlarını köşesine taşıyan Yılmaz, PKK'nın iş adamlarından vergi adı altında aldığı paraları yazdı.
İşte Yılmaz'ın 'PKK bizden % 10 çevre tazminatı istedi' başlıklı yazısındaki ilgili bölüm:
İŞADAMI KANDİL'E ELÇİ GÖNDERDİ...
PKK'nın bölgedeki varlığının sistematik bir "kamusal düzenine" dönüştüğüne dair bir örnek veriyor: "Güneydoğu'da birden fazla yerde şantiyeleri olan Karadenizli bir grup...
AK Parti iftarlarından birinde yaşadığı sorunları Başbakan'a iletti. Bunun üzerine Başbakan da iftarda yaptığı konuşmada 'Yüzde 10 ne oluyor?' diye PKK'ya seslendi." İşadamı, aynı işadamının kendisine aktardığı olayı şöyle özetliyor: "Bir gün şantiyesine, üzerinde Abdullah Öcalan'ın resmi bulunan ve Kürdistan bayrağını simgeleyen bir kimlikle görevli olduklarını söyleyen birileri geliyor. İhale bedelinin yüzde 10'unu vergi olarak kendilerine vermeleri gerektiğini söylüyorlar.
Ayrıca 'Kürdistan'da çevreyi tahrip ediyorsunuz, onun için de tazminat ödeyeceksiniz' diyorlar. Şantiyedeki yetkililer, PKK ile devletin yürüttüğü çözüm sürecinde böyle olayların olmasına akıl sır erdiremiyorlar. Haraç olarak niteledikleri 'tahsilat' operasyonlarının, PKK'nın merkezi yönetiminin dışında bir ekip tarafından yürütüldüğünü düşünüyorlar.
Şantiyede görevli adamları PKK tarafından kaçırılıyor, iş makineleri yakılıyor. Bunun üzerine işin iç yüzünü öğrenmek üzere dostları olan bir Serpil YILMAZ syilmaz@htgazete.com.tr Kürt işadamını araya sokarak, PKK'nın Kandil'deki yönetim merkezine temsilcilerini gönderiyorlar. Kandil'den vergi ve tazminat gibi taleplerin, örgüt talimatı olduğu bilgisi veriliyor." Bölgeden gelen haberleri, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Akil İnsanlar Heyeti" raporlarına dayanarak yaptığı "PKK'nın tesis basıp insan kaçırdığını ve 1 ila 5 milyon lira haraç istediğini biliyoruz. Yol kesme ve araç yakma eylemleri sürüyor" açıklaması doğruluyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Emin Sazak'ı arıyorum, "Size bölgeden rapor edilen gelişmeler var mı?" diye soruyorum.
"Şantiyelerin basıldığını, makinelerin yakıldığını, çalışanların kaçırıldığını duyuyorum ama kimse bize böyle bir durumu rapor etmez" yanıtını veriyor.
Polis Akademisi'ne bağlı Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi nin (UTSAM) geçen ay yayımlanan, "Kaçakçılık ve Terör Sarmalı" başlıklı raporunda, işadamından dinlediğim gelişmelere benzer detaylar yer almış; "Şehidan Taburu" denilen silahlı bir grubun, Güneydoğu sınırlarından geçen kaçakçılardan yılda 3 milyon Euro gelir sağladığı ifade edilmişti.
PKK'nın Güneydoğu'da yatırımcıları "cezalandırma" politikasının yeni olmadığını biliyoruz.
Yazının tamamı için
