Pes Uğur Ağabey pes! Yazıklar olsun size...

Sevilay Yükselir'in Ahmet Hakan'ın dalağını aldırmasıyla ilgili iddialarını biliyorsunuz. Hani "askere gitmemek için bilerek aldırdı dalağını" demişti... İşte bu iddilarala ilgili Uğur Dündar'ın karşısına çıktı Ahmet Hakan...

Yükselir'in arkadaşları "Çabuk Star'ı aç. Senin dalaksız Arena'da her şeyi anlatacakmış" deyince geçti hemen Yükselir televizyonun karşısına... "Hapı yuttun sen Ahmetciğim düştün Dündar'ın eline" diyordu ki hiç de beklediği gibi bir program olmadı...

Ahmet Hakan anlattı, Dündar dinledi... Sevilay Yükselir ise "Yakıştı mı sana Uğur Dündar?" diye sordu...

AHMET HAKAN ANLATTI

"28 Şubat dönemiydi. Ben o tarihlerde karşı cephede TSK'ya karşı bir duruş sergiliyordum.
Tabii onlarda bana... ıııııı... Sonra gittim beni askere alın dedim...ıııııııı... Almadılar. Bir ameliyat geçirmiştim çünkü. Meğerse, sağlığım elverişli değilmiş askerlik yapmaya...ıııııı... Sonra bir kaza geçirdim. Bir daha rapor aldım. Aslında bunları anlatmak zorunda değilim. Ama bana iftira atıyorlar. Şerefimle oynuyorlar. Geçirdiğim kazanın numara olduğunu söylüyorlar... Onlarla mahkemede hesaplaşacağım... ıııııı"

UĞUR DÜNDAR SORMADI

Soruşturmacılar sormuyor ama, "Peki kardeşim. Bu ülkede gariban vatandaş bir tane 'askerliğe elverişli değildir' raporu alamıyor da sen nasıl iki tane birden aldın? Hem sonra, durdun durdun da nerden aklına geldi cengaverlik yapıp 28 Şubat döneminde askere gitmek? Anlat şu işin gerçeğini de öğrensin Türk kamuoyu."
Hadi sormuyorlar anladık. Bir de dalaksızın çizilen karizmasını düzeltmek için diyor ki soruşturmacı Uğur Dündar, "Bu işi en iyi ben bilirim. Onlarca adamı askere yollamışımdır ameliyatı filan bahane eden. Ama hiç görmedim askerlikten yırtmak için dalağını aldıran kimseyi..."
Gördün işte sayın soruşturmacı!
Bak, adam elinin altında. Bal gibi dalağını aldırmış işte!
Niye sormuyorsun şu soruları; "Ahmetciğim dalaksız yaşamak nasıl bir şey? Kimseler anlamadı senin dalaksız olduğunu şimdiye kadar. Çok sağlıklı bir görüntün var. Vallahi senin gece hayatına olan düşkünlüğün bende olsa yerimden kalkamam. Nasıl oluyor bu işler dalaksız ve sağlıksız? Soyamaz mıydın askerde patates ya da soğan?"
Ama sizin derdiniz, benim gibi ona patates ya da soğan soydurmak değil. Derdiniz allamak, pullamak, aklamak!
Bakın hele...
Niye saldırıyormuş millet bu dalaksız Ahmet Hakan'a?
Muhalifmiş de ondan! Çok keskin yazıyormuş "hergele" de ondan.
Yazıyordu da peki ne yazdı bugüne kadar Deniz Feneri rezaletine dair...
Ayıp değil mi yahu Uğur Ağabey?
"28 Şubat dönemiydi. O tarihlerde TSK'ya karşı sert bir duruşum vardı. Bizim eski mahallede racon çok başkaydı" diye ardı ardına bir dönem nasıl cumhuriyet rejimi karşıtı olduğunu, karşına geçmiş itiraf eden adama, "Ahmetciğim ama o tarihlerde İslami kesimin 1 numaralı kanalı olan Kanal 7'de gösterdiğin duruşla o kesimi gaza getirişin sonucu bu ülkenin rejimine ne kadar zarar verdiğini biliyor musun? Bu kadar basit midir mesele, 'Ben o tarihlerde yanlış adresteydim dostlar! Kusura bakmayın yeni çark ettim' diyebilmek!"

YAZIKLAR OLSUN

Ne yani o karşına alıp, öve öve bitiremediğin Ahmet Hakan, aslan parçası bir Cumhuriyetçi, laikçi, Atatürkçü kesildi de başımıza, doğduğu günden bu yana Atatürk ilke ve devrimlerinden bir an olsun sapmamış, kopkoyu sosyal demokrat olan bendeniz, "Onun askerlik yapmadığının öyküsünü kaleme aldım, kamuoyuyla paylaştım" diye şeriat şakşakçısı mı oldum?
Pes Uğur Ağabey pes! Yazıklar olsun size ve sizi bugüne kadar gerçekten meslek erbabı sayıp saygı duyan bana!