MEDYA KÖŞESİ

Özkök'ten müthiş itiraf: Sonradan görmeyim

İyi para kazanmaya başlamıştım. Nötr bir damak tadı ile "sonradan görmeliğin" bütün hazlarını yaşıyordum.

Özkök'ten müthiş itiraf: Sonradan görmeyim
Az onra okuyacağınız fıkrayı dostum Ertuğrul'a uyarladım...
Bilirim ki hoş görülüdür...

Ertuğrul, Londra'dan İstanbul'a uçmak için Heathrow'a biraz erken gitmişti...
Teneke trampetini de yanına almamıştı ki çalıp vakit geçirsin...
O sırada ışıl ışıl bir cihaz dikkatini çekti...
Yanına gidip tetkik etti.
"Uçuş kartınızı buraya koyun, yaşınızı, boyunuzu, kilonuzu öğrenin" yazıyordu...
"Teknoloji harikası" dedi...
Uçuş kartını koydu:
"63 yaşındasınız. Boyunuz 1.81. Kilonuz 78..."
Müthiş bir şey!...
Cihazın verdiği bilgiler doğruydu...
Biraz dolaştı...
Kitapçıda oyalandı...
Yeniden geldi makinenin yanına...
Bu kez biletini çıkarıp koydu aynı yere...
Cevap yine aynıydı:
"63 yaşındasınız. Boyunuz 1.81. Kilonuz 78..."
Bunu en az dört defa denedi çünkü aklı almıyordu cihazın bunları nasıl bilebildiğini; zira uçuş bileti için o bilgilerin hiçbirini vermemişti...
Son bir kez denemek için gitti.
Uçuş kartını koydu bu kez...
"63 yaşındasınız. Boyunuz 1.81. Kilonuz 78... Ve fakat Londra'dan İstanbul'a gidecek olan THY 666 sefer sayılı uçağını kaçırdınız"...

Yorum yok...

Adnan Berk Okan
GAZETECİLER.COM

Kibir, ölümcül 7 günahtan biridir Hıristiyanlar için...
İslâm dininde de Musevi'likte de keza çok büyük günahlardan biridir...
Kabuğunu beğenmeyen incir kibirlidir meselâ...
İncir için "sonradan görme çorabı örme" denir mi bilemeyiz...
Ama, sonradan görmelik halk arasında işte o sözle alaya alınır...
Ertuğrul Özkök bugünkü yazısında nüfus cüzdanımızdaki doğum tarihine ilişkin sürekli artan yaşımızı (daha doğrusu kendi yaşlılığını) anlatırken araya müthiş bir "itiraf" sıkıştırıyor ki muhaliflerinin "kibirli" olduğunu anlatmak için bir yerlerini yırttıkları Özkök'ün aslında hiç de "kibirli olmadığının" göstergesi gibi...
Bakın nasıl...


BİR KUCÜK TIK VEE.


BİLGISAYAR ekranında iki küçücük kare.
Hayatımın gerçeği seçmeli soru olarak karşımda duruyor.
İkisinden birini seçecektim.
Kutulardan birinin yanında "Child" yazıyor. Yani "Çocuk..." Ötekinin yanında "Adult" kelimesi var.
Son kutunun karşısında şu yazıyor: "Senior..." Hayatımda ilk defa e-bilet alacaktım.

• • •

Fiyat kısmına bakarken fark ettim.
"Senior" yazan bölümün yanında "60 yaş üstü" yazıyordu.
Altmış yaşın üzerindeki yolculara ciddi bir indirim yapılıyordu.
"Yaşlı" yolcu statüsüne geçiyordunuz.
Kalktım, boy aynasının karşısına geçtim.
78 kilo. 1.81 boy.
Elbisemin içinde fena durmuyorum.
Öyleyse ne yapmalıyım?
Gideceğim yere en ucuz bileti bulmak için bilgisayarımın karşısındayım ve bana hayatımın en ahlaksız teklifi yapılıyor: "Yaşlılığı kabul et, indirimi al..."

• • •

Kırk yaşımı güle oynaya geçmiştim.
Hiçbir şey hissetmemiştim.
Hayat benim için aynen devam ediyordu.
pazar Ertuğrul Kan değerlerim bomba gibiydi.
Saçlarım dökülmemişti.
Fena bir herif sayılmazdım.
Epey şımartılmış, epöy şımartmıştım...
Elliyi de fazla hasar vermeden, almadan atlatmıştım.
Kabullenmeyi gerektirecek bir şey yoktu.
Hayat hâlâ bana karşı bonkördü.
İyi para kazanmaya başlamıştım.
Nötr bir damak tadı ile "sonradan görmeliğin" bütün hazlarını yaşıyordum.

Ertuğrul Özkök'ün yazısının tamamını
ÇOK OKUNANLAR