MEDYA KÖŞESİ

Özkök'ten hükümete Hakkari çağrısı!

Ertuğrul Özkök yine yarını bekleyemedi Hakkari'den gelen acı haberi konu aldığı yazısında hükümete seslendi...

Özkök'ten hükümete Hakkari çağrısı!
GAZETECİLER.COM
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök yine yarını bekleyemedi ve Hürriyet'in internet sitesinden seslendi. Özkök, Hakkari'den gelen acı haberi konu aldığı yazısında "Yeter artık… Çözüm istiyoruz." dedi.

Özkök, hükümete seslenerek çözüm çağrısı yaptığı yazısında Kürt sorununda gelinen durumu şöyle özetledi:

"Şimdi maval okumaya son verme zamanı geldi. Artık görüyoruz ki, “Sen silahı bırak, biz beş adım atalım” martavalı işe yaramıyor.. Adamın umurunda değil; Ne o kalaşnikofunu bırakıyor, ne sen Kandil’i yerle bir edebiliyorsun."

İşte Özkök'ün "Gurur faylarımız kırılırsa" başlıklı yazısı:

Adam meydan okuyor. Rolünü çalıyor. Senin, 10 Filistinliyi almak için oraya özel uçak gönderdiğin gün, bir oradan vuruyor; 7 şehit. Bir buradan vuruyor; 24 şehit.

Şimdi kaç özel uçak o tabutları almaya gidecek, hesabını da sen yap diyor.
Dünyaya diyor ki;  “Onun Filistin’i varsa, senin de buyun var…”
24 beden orada yatıyor. Kim bilir daha kaç taze mezar, kim bilir hangi genci bekliyor.
Ve bizler…
Güya her birinin içinde olağanüstü bir deha yatan,. Kendini dünyanın tepesinde oturduğunu sanan bu sahte egolar…
Kimimiz sabah baykuşu, kimimiz gece kuşu…
Hiç birimiz o egolardan zerre kadar taviz vermeye hazır değil. Yüz, bin kişi katledilse, “Bu işi ben bilirim” aframız taframız aynı.
Kimimiz yine haykıracak
“Kanı yerde kalmayacak…”
Gölgemiz diyor ki; “Kalacak aslanım kalacak.”
Bir kere daha, on kere daha kalacak.
Kimimiz  aynı telden devam;
“Son çırpınışları, örgüt can çekişiyor…”
Bir bilmişimiz devam edecek;
“Orası öyle ama şurasına da bakmak lazım…”
Kimimizin ne diyeceği ise dünden değil, beş, on gün önceden belli.
“Dolduruşa gelmeyelim…Sakin olalım”
İyi kardeşim dolduruşa gelmeyelim, yine, bir kere daha sakin olalım…
Olalım da sonuç ne?
Kandil’i darmadağın mı ettik? Teröristin belini mi kırdık?
Yoksa Oslo’da beş adım ileri gittik, sonuca üç santim kaldı da, yine son öğrenen biz mi olacağız?

(...)

Yeter artık…
Çözüm istiyoruz.
Gururumuzu daha fazla kırmayacak, içimizi daha fazla acıtmayacak, bu kan deryalarını kurutacak cesur bir çözüm.
Cesur adım istiyoruz, barış istiyoruz.
İçimden bir ses, derin, çok derin bir ses ürpertiyle haykırıyor.
Bu milletin gururunu daha fazla kırdırmayın.
Bu evlere daha fazla evlat acısı düşürmeyin.
Çünkü tarih bize hep gösterdi, göstermeye devam ediyor.
Arkasında kırılmış derin gurur ve ızdırap fayları bırakan milletler ebedi huzuru bulamıyor.
Gururun fay hatları kırıldığında, o depremi ölçecek Richter ölçeği daha icat edilmedi.

Yazının tamamı için