Özdil, öküz altında buzağı buldu
Doğuran öküzümüzün altına girip de buzağı arayan olursa onların birer ‘bozguncu, müfteri yandaş medya.....
GAZETECİLER.COM
Yılmaz Özdil bugün öyle bir kafa karıştırmış ki, akıllara zarar…
Amerika’dan söz etmiş ama bu güne kadar işitilmemiş bir gazetecilik örneği vermiş…
Amerikan halkı gelecekten umudunu kestiğinde CIA'in “Ay’da petrol bulundu” diye bir numarası varmış meselâ...
Biz de bunu Yılmaz Özdil’den öğrendik…
Diyeceksiniz ki, “Ayda Petro, CIA, bizimle ne alâka?..”
Bakın görün ne alâka?..
Şakır şakır liste yayınladılar... İşadamlarından gazetecilere, profesörlerden siyasilere, yargıçlardan askerlere, yüzlerce kişi “alakası olmadığını” anlatmaya çalışıyor.
*
“Ay’da petrol bulundu” çünkü!
Öküz altında buzağı bulundu!.. |
Yılmaz Özdil, Doğan Gurubu tarafından medya plazada beslenen öküzlerden birinin sağlıklı bir doğum yaptığını bildirdi... Daha önce de diğer bazı öküzlerin doğurduklarını anımsatan Özdil bu kez buzağıların en sevimlisinin doğduğunu savundu… Hürriyet’te yazan bütün yazarlar doğuran öküzü görmeye gidip, buzağı ve loğusa öküzle birlikte fotoğraf çektirdiler… Aydın Bey; yazarlarından öküzün buzağı doğururken biraz zorlandığını ama Kamu yemiyle beslendiği için doğum sürecindeki zorlanmanın uzun sürmediğine bilhassa dikkat çekmelerini rica ederek; “doğuran öküzümüzün altına girip de buzağı arayan olursa onların birer ‘bozguncu, müfteri yandaş medya mahsulü yalaka’ olduğunu yazmayı da unutmayın” dedi… A.B.O. |
*
CIA numarasıdır...
*
“Değersiz” biri, bazı gazeteler tarafından “köşe yazarı” yapılarak, “önemli” hale getirilir. Sonra bu “değersiz önemli” kişi, bir makale döşenir, “Ay’da petrol var” der. Değersiz kişiyi önemli hale getiren gazeteler, bu makaleyi manşete çeker: “Ay’da petrol bulundu!”
*
Televizyonlar devreye girer... Açık oturumlar yapılır. “Saçmalamayın arkadaş, Ay’da petrol olamaz” diyenler davet edilir. “Sen hiç Ay’a gittin mi, madem Ay’da petrol yok, kanıtla o zaman” denir! Ertesi gün, “Ay’da petrol yok dediler ama, kanıtlayamadılar” manşetleri çıkar.
*
Vatandaşın kafası karışır.
*
Öbür “değersiz önemliler” devreye girer... “Ay’da petrol olamaz” diyenlere yönelik yorumlar yaparlar. “Bunlar statükocu... Alaska’da da yok diyorlardı ama, çıktı... Ay’da petrol yok diyenler, aslında insanlığın ilerlemesini, gelişmesini, refahını engellemeye çalışıyor” derler.
*
Ahmet, “Ay’da petrol var” diyen Mehmet’i referans gösterir, Hüseyin Ahmet’i, Şebnem Hüseyin’i... Körler sağırlar, birbirini ağırlar... Saldırı o kadar şiddetlidir ki, “Ay’da petrol olamaz” diyenler, yavaş yavaş susmaya başlar, bu sefer “Gördünüz mü bak, utandılar, seslerini kestiler” denir... Böylece meydan Ahmet’e Mehmet’e kalır.