Öyleyse Taraf'ın da anasını...
Ahmet Altan'a sert misilleme: "Türklerle Kürtleri birbirine düşürmeye ne Ahmet Altan’ın gücü yeter, ne de ABD’nin veya AB’nin..."
Kazak Abdal’ın “Eşeği saldım çayıra” şiirinden yola çıkarak, “BARIŞIN da anasını...” “Savaşın da anasını...”“Baharın da anasını...” diyen Taraf gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan'a cevap Tercüman yazarı Sırrı Yüksel Cebeci'den geldi: "Öyleyse Taraf'ın da anasını...."
- (...) AHMET Altan, tam bir kelime cambazı... Karakteri gereği, Türk Milleti’nin kutsal saydığı bazı değerlere küfredip rahatlayacak ya, doğrudan yapamıyor bunu, birtakım kelime oyunlarından sonra hedefe çakıyor.
Kurnaz mı kurnaz...
Kazak Abdal’ın “Eşeği saldım çayıra” şiirini küfür aracı olarak kullanmak, ayrı bir kurnazlık ister.
Ahmet Altan, “Gazetenin de anasını” diyerek, aklınca çuvaldızı önce kendine batırmış gibi görünüyor ama, amacı başka...
Üstelik Kazak Abdal’ın şiirinin dörtlükleri “anasını” değil “avradını” diye bitiyor.
“Avrat” yerine “ana”ya küfretmek, ona göre herhalde daha cazip ve etkili olsa gerek.
Hem de “Anneler Günü”nden bir gün sonra...
Önce, Deliormanlı ünlü ozan Kazak Abdal’ın o ünlü hicvini hatırlayalım:
“Eşeği saldım çayıra / Otlaya karnın doyura / Gördüğü düşü hayıra / Yoranın da avradını
Münkir münafıkın soyu / Yıktı harap etti köyü / Mezarına bir tas suyu / Dökenin de avradını
Derince kazın kuyusun / İnim inim inilesin / Kefen dikmeye iğnesin / Verenin de avradını
Dağdan tahta indirenin / Iskatına oturanın / Hizmetini bitirenin / İmamın da avradını
Müfşidin bir de gammazın / Malı vardır da yemezin / İkisin meyyid namazın / Kılanın da avradını
Kazak Abdal söz söyledi / Cümle halkı dahleyledi / Sorarlarsa kim söyledi / Soranın da avradını”
*
“BARIŞIN da anasını...” diyor Ahmet Altan...
“Savaşın da anasını...” diyor.
“Baharın da anasını...” diyor.
Çocuklar ölüyormuş ya bu diyarda, o da ölmesinler istiyormuş!
Artık iyiden iyiye çıldıran bu iki halk barışsın, savaş bitsin, çocuklar güzel, mutlu bir hayat yaşasın istiyormuş!
“Ölmesin” dediği çocuklar şehitlerimiz değil, PKK’lı teröristler...
“İki halk” dediği, Türkler ve Kürtler...
Türkler ve Kürtler iki ayrı halk değil ki... Türklerle Kürtler çıldırmış değil ki... Türklerle Kürtler arasında bir sorun yok ki... Türkler ve Kürtler savaşmıyor ki...
Türklerle Kürtleri birbirine düşürmeye ne Ahmet Altan’ın gücü yeter, ne de ABD’nin veya AB’nin...
Ahmet Altan, PKK’lı teröristleri korumaya, onların sözcülüğünü mü yapmaya çalışıyor?
*
AHMET Altan’ın hangi akla ve kime hizmet ettiği belli.
Bakın ne diyor:
“Vatanın da anasını, bayrağın da anasını...”
İşte burada dur Ahmet Altan...
İktidarın gücünü arkana alıp, Bülent Arınç sabahları önce Taraf okuyor diye, vatana ve bayrağa küfredemezsin.
Bu vatan senin vatanın, bu bayrak senin bayrağın olmayabilir.
Ama bu vatan Türklerin vatanıdır, bu bayrak Türklerin bayrağıdır.
Ne vatan sahipsizdir, ne bayrak...
Türkler vatanlarına ve bayraklarına küfrettirmezler.
Küfredene de haddini bildirirler.
“Yok ben küfretmiyorum” mu diyorsun?
Öyleyse, Taraf’ın da anasını...
Kurnaz mı kurnaz...
Kazak Abdal’ın “Eşeği saldım çayıra” şiirini küfür aracı olarak kullanmak, ayrı bir kurnazlık ister.
Ahmet Altan, “Gazetenin de anasını” diyerek, aklınca çuvaldızı önce kendine batırmış gibi görünüyor ama, amacı başka...
Üstelik Kazak Abdal’ın şiirinin dörtlükleri “anasını” değil “avradını” diye bitiyor.
“Avrat” yerine “ana”ya küfretmek, ona göre herhalde daha cazip ve etkili olsa gerek.
Hem de “Anneler Günü”nden bir gün sonra...
Önce, Deliormanlı ünlü ozan Kazak Abdal’ın o ünlü hicvini hatırlayalım:
“Eşeği saldım çayıra / Otlaya karnın doyura / Gördüğü düşü hayıra / Yoranın da avradını
Münkir münafıkın soyu / Yıktı harap etti köyü / Mezarına bir tas suyu / Dökenin de avradını
Derince kazın kuyusun / İnim inim inilesin / Kefen dikmeye iğnesin / Verenin de avradını
Dağdan tahta indirenin / Iskatına oturanın / Hizmetini bitirenin / İmamın da avradını
Müfşidin bir de gammazın / Malı vardır da yemezin / İkisin meyyid namazın / Kılanın da avradını
Kazak Abdal söz söyledi / Cümle halkı dahleyledi / Sorarlarsa kim söyledi / Soranın da avradını”
*
“BARIŞIN da anasını...” diyor Ahmet Altan...
“Savaşın da anasını...” diyor.
“Baharın da anasını...” diyor.
Çocuklar ölüyormuş ya bu diyarda, o da ölmesinler istiyormuş!
Artık iyiden iyiye çıldıran bu iki halk barışsın, savaş bitsin, çocuklar güzel, mutlu bir hayat yaşasın istiyormuş!
“Ölmesin” dediği çocuklar şehitlerimiz değil, PKK’lı teröristler...
“İki halk” dediği, Türkler ve Kürtler...
Türkler ve Kürtler iki ayrı halk değil ki... Türklerle Kürtler çıldırmış değil ki... Türklerle Kürtler arasında bir sorun yok ki... Türkler ve Kürtler savaşmıyor ki...
Türklerle Kürtleri birbirine düşürmeye ne Ahmet Altan’ın gücü yeter, ne de ABD’nin veya AB’nin...
Ahmet Altan, PKK’lı teröristleri korumaya, onların sözcülüğünü mü yapmaya çalışıyor?
*
AHMET Altan’ın hangi akla ve kime hizmet ettiği belli.
Bakın ne diyor:
“Vatanın da anasını, bayrağın da anasını...”
İşte burada dur Ahmet Altan...
İktidarın gücünü arkana alıp, Bülent Arınç sabahları önce Taraf okuyor diye, vatana ve bayrağa küfredemezsin.
Bu vatan senin vatanın, bu bayrak senin bayrağın olmayabilir.
Ama bu vatan Türklerin vatanıdır, bu bayrak Türklerin bayrağıdır.
Ne vatan sahipsizdir, ne bayrak...
Türkler vatanlarına ve bayraklarına küfrettirmezler.
Küfredene de haddini bildirirler.
“Yok ben küfretmiyorum” mu diyorsun?
Öyleyse, Taraf’ın da anasını...
