Öyle şeyler yazdı ki yazdıklarından ürktü

GAZETECİLER.COM - Pazar günü gelen şehit haberleri Ertuğrul Özkök'ün içinde fırtınalar kopartmış. Oturup gözyaşı dökmüş.
Sonra yazı yazmak için bilgisayar başına geçmiş...
Öyle bir yazı yazmaya başlamış ki...
Yazdıklarından kendisi bile ürkmüş...

Şöyle anlatıyor;

"Yazı bir ıstırap yazısı, çocuklarımıza ağıt yazısı olmaktan çıkıp, bir öfke yazısına dönüşüyordu.
Kime mi?
Elbette dağdaki o çapulcuya.
Ama bayırdaki “ruhsuza da...”
Öfkem haddini aştı, üslup şehveti öfkenin boyunu geçti.
Korktum ve bıraktım."

O YAZIDAN BİR CÜMLE

Özkök'ün o yazısını göremedik ama o yazının izlerini taşıyan bir köşe yazısı kaleme almış bugün...
-"“Yeter be, yeter, yeter artık...” diye haykırdığı satırlar var...
Yazısının başlığı da içindeki isyanın demlenip de gurura dönüşmüş hali...
"Yiğidim Aslanım burada, yüreğimde yatıyor" demiş...
Pazar günü ürküpte sonunu getiremediği yazısından da bir cümle almış...

"O sınır boylarını, üç-beş savcının ve insafsız aydının hoyratça paramparça ettiği genç subaylar, mahkeme salonundan çıkıp cepheye koşan komutanlar savunmaktadır."

Pazar yazısının son cümlesiymiş bu...
Ondan bile ürkmüş ve çıkarıp atmış...

Özkök'ün bugünkü