Oray Eğin köşesinde "bayram geyiği" yaptı!..
Oray Eğin: "Üzerinden 25 sene geçmiş, artık bayram gazetesi çıkmayacak bu kesin. Ama bari bir gün bayram gazetesi geyiğiyle günü kurtarma hakkımız olsun"
Habertürk gazetesi yazarı Oray Eğin, "bayram geyiği" yaptı ve 25 yıldır tedavülde olmayan Bayram Gazetesi konusunu tartışıyormuş gibi yaparak köşesini doldurdu!..
Oray Eğin'e "bayram geyiği yaptı" diyen biz değiliz tabii ki!.. Bizzat kendisi yazıyor bugün köşesinde bayram geyiği yaptığını...
Bayram gazetesi geleneğinin zaman zaman tekrar hortlatılmaya çalışıldığını hatırlatan Oray Eğin, "Gazeteler bayramda kapanır, yerine farklı kurumlardan isimlerin pek de içi dolu olmayan yazılarıyla dolu bir bayram gazetesi çıkardı" diyerek Bayram Gazetesi geleneğini ve çalışanlarını ardından da bayram geleneği yazılarla köşe dolduran günümüz köşe yazarlarını ince ince iğneledi...
Oray Eğin, yazısını da "Üzerinden 25 sene geçmiş, artık bayram gazetesi çıkmayacak bu kesin. Ama bari bir gün bayram gazetesi geyiğiyle günü kurtarma hakkımız olsun" diye bitirdi...
İşte Oray Eğin'in o "bayram geyiği" yazısı:
NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR...
Bir dönem Basın İlan Kurumu’nun genel müdürlüğünü yapan (şimdi de Habertürk’te yazan) Mehmet Atalay, epey bir zaman önce eskiden olduğu gibi bayram gazetesi çıkarmak için girişimde bulunmuş, medya patronlarıyla görüşmüştü.
Evet, bu bir “bayram gazetesi” yazısıdır. Tıpkı “Antalya’da aynı anda hem kış hem yaz yaşanıyor” gibi Türk basınının olmazsa olmazıdır. Kimi köşe yazarları her bayram eski bir basın geleneği olan bayram gazetesinden bahseder, birkaç kuşak öncesinden gelenler de “Nerede o eski bayramlar”ı işler.
İzne çıkmayan köşe yazarları için bu gibi yazılar birkaç gün işten kaytarma anlamına gelir, ama pek çok gazeteci haksız değil bayramı boş geçirme isteğinde. Dijital teknolojilerin gelişmesiyle gazete okunma ölçütü değişti, ama eski kriterle bakıldığında bayramlarda tiraj epey düşüyor.
Zaten bayram gazetesi de buna karşı bir tedbir, bir göstermelik bayram jesti olarak icat edilmişti. Gazeteler bayramda kapanır, yerine farklı kurumlardan isimlerin pek de içi dolu olmayan yazılarıyla dolu bir bayram gazetesi çıkardı. Çocuklu- ğumda falan bir bayram gazetesi lafı hatırlıyorum, ama hayatımda hiç okudum mu emin değilim.
Bildiğim tek şey, bayram gazetesinin epey uyduruk bir gazete olduğu, bayramda fazla mesai yapmak isteyen gazetecilere ek ücret ve derneklere gelir sağlamaktan öte bir faydası olmadığı. Kısacası, gazete bile denemezdi bayramda çıkan o yayın organına
Bayram gazetesi geleneğini Dinç Bilgin bozdu. Keşke basında bozduğu tek şey bu olsaydı, ama bir gün aniden bayram gazetesinin serbest piyasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Sabah’ı çıkarmaya başladı. Rekabet diğerlerini de zorladı.
ZAYIF İÇERİK
Bayram gazetesi uyduruktu elbette, ama epey bir süre bayramda çıkan normal gazeteler de içerik olarak pek farklı değildi. Yazarlar tatile çıkar, haber adına pek bir şey sunulmaz, siyasetçilerin nerede bayramlaştığı gibi günü kurtaran haberler iç sayfalarda yer alırdı. Haklı olarak gazete yayın yönetmenleri ses getirecek haberleri bayram sonrasına saklardı.
Dokuz günlük tatile yayılan bayramlarda kimi gazeteler özel ekler, özel söyleşiler, bayram rehavetine uygun yazı dizileri hazırlardı. Ama bayramda derinlikli bir okumadan söz edilemezdi. Bayrama özel projeler de parfüm gibi uçucu olduğundan unutulmaya mahkûmdu.
Son birkaç yılda, bu bayram da dahil olmak üzere, gazeteler açısından normal günle bayram arasında bir fark yokmuş gibi gözüküyor bana. Siyaset durmuyor, haber 24 saat sürüyor, her an her şeyin olabileceği olağanüstü hal şartlarında yaşadığımız için medya kuruluşları da daha hazırlıklı.
Üzerinden 25 sene geçmiş, artık bayram gazetesi çıkmayacak bu kesin. Ama bari bir gün bayram gazetesi geyiğiyle günü kurtarma hakkımız olsun.