Ölümü gör olmaz Şamil Tayyar, bırakmayız...
Hanefi Avcı'nın kitabı, tutuklanıp hapse konmasından en az iki ay önce çıktı piyasaya...
ADNAN BERK OKAN
Müthiş bir gazeteci olduğu kadar mükemmel bir kalemi de var Şamil Tayyar'ın...
Çok rahat konuşuyor...
Yani ekrana "uzman" olarak çıkan dil kabızları gibi değil...
Ya da gırtlağında prostat yok...
Başladı mı konuşmaya tıkır tıkır sayıyor...
Ama...
Fazla "duygusal"...
Ama fazla "iddiacı" (iddialı değil)...
Fazla Aydın Doğan takılıyor...
Hatırlayacaksınız...
Aydın Doğan da sık sık ortaya bir iddia atıyor sonra da " ... yanılırsam Taksim'e çıkıp asarım kendimi" diyordu...
Hatta bir seferinde Tansu Çiller'e karşı ekranda şöyle bağırmıştı:
"Erzurum Savcılığına bizim muhabirimizin önce şikâyet edip sonra da haber yaptığını ispatla Taksim'e çıkar asarım kendimi..."
Halbuki tam da o sırada; Milliyet Muhabiri Ersan Atar'ın, Erzurum Savcılığına gittiği ve Çiller'in o günkü konuşmasından bir bölümü gösterip "Laiklik karşıtı konuşma yapmaktan soruşturma başatacak mısınız?" diye sorduğuna, Savcı'nın bunu "şikâyet" kabul edip soruşturma başlattığına ilişkin resmi belge vardı Tansu Hanım'ın elinde...
Tansu Hanım belgeyi ekranda gösterince "Eyvah!" demişti Aydın Bey'in yakınları "şimdi koşar gider Taksim'e"...
Biz de program bitişi Aydın Bey'in peşine düşmüştük "bakalım Taksim'e çıkacak mı?" diye...
Bereket bizden önce arkasından bazı dostları koşmuşlar da beyefendiyi ipten(!) almışlardı...
Bir gün de yine böyle bir başka tartışma sırasında Aydın Bey, Tansu Hanım'a mutad, "bir kulhüvallah oku Taksim'e çıkıp kendimi asarım" dediğinde ben Tansu Hanım'ın hemen arkasındaydım...
"Sakın okumayın" diye fısıldadım kulağıma, "kendini asar masar da sizin kulhuvallahi'den bilirler"...
Yani Şamil...
Ne bu böyle ikide bir Aydın Bey gibi "gazeteciliği bırakırım" iddiacılığı?..
Bahane mi arıyorsun ne?..
Bak bugün ne demişsin:
"Şimdi bana biri, Avcı operasyonunun kitaptan sonra başladığını ispat etsin, söz, pılıyı pırtıyı toplayıp memlekete döneceğim."
Aha işte ben diyorum:
Valahi de billahi de iki gözüm aksın, ekmek musaf çarpsın ki Hanefi Avcı'nın kitabı, tutuklanıp hapse konmasından en az iki ay önce çıktı piyasaya...
Bu demek oluyor ki "Avcı Operasyonu" kitabının yayımlanmasından sonra başladı...
Ne yani?..
Şimdi memleketine mi döneceksin pılını pırtını toplayıp da?..
Ölümü gör olmaz...
Vallahi bırakmayız...
[email protected]
Müthiş bir gazeteci olduğu kadar mükemmel bir kalemi de var Şamil Tayyar'ın...
Çok rahat konuşuyor...
Yani ekrana "uzman" olarak çıkan dil kabızları gibi değil...
Ya da gırtlağında prostat yok...
Başladı mı konuşmaya tıkır tıkır sayıyor...
Ama...
Fazla "duygusal"...
Ama fazla "iddiacı" (iddialı değil)...
Fazla Aydın Doğan takılıyor...
Hatırlayacaksınız...
Aydın Doğan da sık sık ortaya bir iddia atıyor sonra da " ... yanılırsam Taksim'e çıkıp asarım kendimi" diyordu...
Hatta bir seferinde Tansu Çiller'e karşı ekranda şöyle bağırmıştı:
"Erzurum Savcılığına bizim muhabirimizin önce şikâyet edip sonra da haber yaptığını ispatla Taksim'e çıkar asarım kendimi..."
Halbuki tam da o sırada; Milliyet Muhabiri Ersan Atar'ın, Erzurum Savcılığına gittiği ve Çiller'in o günkü konuşmasından bir bölümü gösterip "Laiklik karşıtı konuşma yapmaktan soruşturma başatacak mısınız?" diye sorduğuna, Savcı'nın bunu "şikâyet" kabul edip soruşturma başlattığına ilişkin resmi belge vardı Tansu Hanım'ın elinde...
Tansu Hanım belgeyi ekranda gösterince "Eyvah!" demişti Aydın Bey'in yakınları "şimdi koşar gider Taksim'e"...
Biz de program bitişi Aydın Bey'in peşine düşmüştük "bakalım Taksim'e çıkacak mı?" diye...
Bereket bizden önce arkasından bazı dostları koşmuşlar da beyefendiyi ipten(!) almışlardı...
Bir gün de yine böyle bir başka tartışma sırasında Aydın Bey, Tansu Hanım'a mutad, "bir kulhüvallah oku Taksim'e çıkıp kendimi asarım" dediğinde ben Tansu Hanım'ın hemen arkasındaydım...
"Sakın okumayın" diye fısıldadım kulağıma, "kendini asar masar da sizin kulhuvallahi'den bilirler"...
Yani Şamil...
Ne bu böyle ikide bir Aydın Bey gibi "gazeteciliği bırakırım" iddiacılığı?..
Bahane mi arıyorsun ne?..
Bak bugün ne demişsin:
"Şimdi bana biri, Avcı operasyonunun kitaptan sonra başladığını ispat etsin, söz, pılıyı pırtıyı toplayıp memlekete döneceğim."
Aha işte ben diyorum:
Valahi de billahi de iki gözüm aksın, ekmek musaf çarpsın ki Hanefi Avcı'nın kitabı, tutuklanıp hapse konmasından en az iki ay önce çıktı piyasaya...
Bu demek oluyor ki "Avcı Operasyonu" kitabının yayımlanmasından sonra başladı...
Ne yani?..
Şimdi memleketine mi döneceksin pılını pırtını toplayıp da?..
Ölümü gör olmaz...
Vallahi bırakmayız...
[email protected]