POLEMİK

Ölen birinin arkasından konuşulmazmış dedi ve...

Senaryo yazarı ve sinema eleştirmeni Ahmet Soner, Metin Erksan'ın ardından çarpıcı bir yazı ile aralarındaki polemiği hatırlattı...

Ölen birinin arkasından konuşulmazmış dedi ve...
GAZETECİLER.COM - Gündem gazetesi yazarı senarist Ahmet Soner, geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Türk sinemasının büyük yönetmeni Metin Erksan'la 43 yıllık tartışmasını köşesine taşıdı.

Soner, "ölenin arkasından konuşulamaz ama..." dedikten sonra Erksan'la yaşadığı tartışmayı şöyle anlattı:

"43 yıl önce, 1969'da Ant Sosyalist Dergi'de bir yazım yayımlanmıştı: "İğneyle Kazılan Kuyu". Metin Erksan'ın "Kuyu" adlı filmi üzerine yazmıştım bu yazıyı. "Osman, Fatma'yı üç kez dağa kaldırır ama yine de evlenmeye razı edemez. Fatma da Osman'ı kuyuda öldürür, kendini asar. Filmin konusu bu. Yirmi dakikada anlatılabilecek bir öyküdür aslında. Ama Erksan bunu enine boyuna çekip çekiştirerek birbuçuk saatte anlatır. Filmin tanıtma yazılarında şu alıntı vardır: 'Kadınlara iyilikle davranın' ( Nisa Suresi, ayet 19, Kuran-ı Kerim)... Ne demek ister bu filmle Metin Erksan?"

1977'den beri sinema filmi çekmeyen, 1983'de bir televizyon dizisi yöneten Erksan, son otuz yılını sadece konuşarak tüketti.

1985 yılında "...ve sinema" dergisine şunları söyler Metin Erksan: "Şimdi bir senaryo yazarı var, o zaman eleştirmendi. 'Metin Erksan iğneyle kuyu kazmış, içinden hiçbir şey çıkaramamış' diye yazdı. Olabilir, fikirdir. Ancak şimdi yazdığı senaryolara bakıyorum, hepsi Kuyu'dan esinlenme. Hale bak ya. Hadi benim başka filmlerimden olsa neyse. Hayır, yalnız Kuyu'dan. Herifin kafasına nasıl girmiş, nasıl bir ruh hastalığı. Geçen gün gene televizyonda bir filmini gördüm, Kuyu'nun aynısı. Olacak şey değil. O kadar eleştirilecek şey var Türk sinemasında, adam bula bula beni buluyor... Yani burada da ille beni vurmak. E, vur beni o zaman, vurabilirsen tabii."

Erksan'ın adını anmadığı, "herif" ve "adam" dediği kişi ben oluyorum. Senaryosunu yazdığım filmlerden hangilerini izlemiş acaba? Derman, Tomruk ve Herhangi Bir Kadın filmleri olmalı. Bu filmlerin Kuyu ile uzaktan yakından bir benzerliği olduğunu sanmıyorum.

Dergideki söyleşide sadece bana çatmıyor, Nijat Özön ile Memduh Ün'e de ağzına geleni söylüyor. "Şimdi bir düdük var, prodüktör geçiniyor, o da bir film çekmiş o sırada, o yıllar kral olan bir aktör ve kraliçe olan bir aktrisle."

1960'lı yıllarda Türkiye İşçi Partisi'nden İstanbul milletvekilliğine adaylığını koyan Erksan, aradan on yıl bile geçmeden soldan sağa savrulur. Şeyh Bedreddin, Pir Sultan Abdal ve Dadaloğlu'nu hain ilan eden, "Kemal Tahir dışında Türk edebiyatı diye bir şey yoktur, hepsi kesekağıdıdır" diyen yönetmene, "Öyleyse neden "kesekağıdı" diye nitelendirdiğin Fakir Baykurt, Necati Cumalı, Sait Faik, Kenan Hulusi, Samet Ağaoğlu, Sabahattin Ali ve Ahmet Hamdi Tanpınar'dan uyarlama yaptın" diye sormazlar mı? Kemal Tahir'den başka yazar tanımadığını söyleyen yönetmen niye onun bir romanını sinemaya aktarmamış?

Ölen birinin arkasından konuşulmazmış, ama Metin Erksan'ı düşününce ilk aklıma gelenleri yazmadan edemedim. Şimdi o, kendinden önce giden Lütfi Akad, Atıf Yılmaz, Osman Seden ve Halir Refiğ ile birlikte sinema üzerine tartışma yapıyordur."

ÇOK OKUNANLAR