MEDYA KÖŞESİ

Okuyanın yüreğini dağlayan mektup

Bir çocuğu kanser, diğeri epilepsi olan Hanım Onur Radikal genel yayın yönetmeni Eyüp Can'a yeni bir mektup yolladı. İşte Eyüp Can'ın duygu yükü ağır satırları...

Okuyanın yüreğini dağlayan mektup
GAZETECİLER.COM - Bir çocuğu epilepsi hastası...
Güzeller güzeli küçük kızı kanser...
Anneleri ile bir arada olmaları lazım ama onun yüzünü bile göremiyorlar...
Çünkü Cizre Belediye Başkan Yardımcısı olan anneleri Hanım Onur, KCK operasyonu kapsamında Mardin E Tipi cezaevinde tutuklu...

Doktorlar "2 gün annesi ile uyursa moral kazanır" diyorlar...
Kanser hastası küçük kızı cezaevine yolluyorlar...
Kapıda saatlerce bekliyor küçük kız...
Gardiyana "sen annenle uyamadın mı?" diyor, söz bitiyor.

Bu arada gardiyanlar savcının numarasını çeviriyor sürekli...
Savcı bey yoğun...
Gün boyu açmıyor telefonu...
2 küçük çocuk, 2 hasta çocuk, 2 anneye muhtaç çocuk...
Demirparmaklıklar ardına girmeye gönüllü...
Tek istekleri annelerine sarılıp 2 gün uyuyabilmek...
Ama...
Devlet annesini dışarı, çocukları içeri almıyor...

Okuyanları şaşkına çeviren bu dram, Radikal Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can'ın köşesinde yer alıyor. Eyüp Can daha önce de kendisine mektup yazan Hanım Onur'un yeni mektubuna köşesinde yer verdi.

İşte okuyanların yüreğine ağır bir yük yükleyen o satırlar...

BABA KAYIP, ANNE TUTUKLU, SOLİN KANSER, MİRHAT EPİLEPSİ

"Baba bir baskın sonucu bir yıl önce götürülmüş ve bir daha haber alınamamış.
Anne tutuklu, Solin kanser, 7 yaşındaki abisi Mirhat epilepsi, anneanne çaresiz…

Doktorlar bu zor zamanında Solin’in annesinin yanında olması gerektiğini söylüyor. Savcı bırakın tutuksuz yargılamayı Solin’in annesini görmesine bile itiraz ediyor, “Bakamıyorsanız, Çocuk Esirgeme Kurumu’na verin!”

Dün Hanım Onur’dan son durumu anlatan yeni bir mektup aldım. Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nden 2 Ağustos’ta postalamış. Bir de içine 25 Temmuz’da cezaevinde kızı ve oğluyla birlikte çektirdiği fotoğrafı koymuş.

LÜTFEN BU FOTOĞRAFA İYİ BAKIN

Mektupta anlattıkları ne kadar iç karartıcıysa fotoğraf o kadar aydınlık. O küçücük  Mirhat’ın baba pozunda annesine sarılması. Dünyalar güzeli Solin’in bitkin ama pes etmemiş hali. Lütfen bu fotoğrafa iyi bakın. Sonra da bu fotoğrafın çekildiği ana kadar yaşananları okuyun. Buyurun Hanım Onur’un mektubu: 

AVUKATLAR MERHAMET DİLEDİLER

“Eyüp Bey merhaba…
Solin kanser hastası Adana-Ankara arası mekik dokuyor ailem; neyse ki duyarlı bir avukat heyetten izin alarak çocuklarımı yanıma getirdi, bilmenizde fayda var salona aileler ve özellikle çocuklar alınmıyor. Salon küçük diyorlar, neyse ki hâkim 5 dakika görüştürdü!

Daha sonra kızımın kanser hastası oğlumun epilepsi olduğunu söyleyen avukatlar heyetten tutuksuz yargılama için merhamet dilediler ve şu meşhur 3. yargı paketini dile getirdiler.


Heyet ara verip duruşmayı 3 ay erteledi zaten jet mahkeme cezamızı erken vermeyi düşünüyor paket bize işlemiyormuş.

Tahliye olmayı bir kenara bıraktım. Kızımın doktorları moral açısından iki gün yanımda kalmasının tedaviyi olumlu etkileyeceğini söylediler. Bunun üzerine cezaevi müdürü ile görüştüm. (...) Çocuklarım içeri girince başgardiyan savcı beyin telefonuna cevap vermediğini, annem ve çocukların dışarıda beklemelerini Mardin merkeze gidip gezmelerini söyledi. Allahın sıcağında gidin Mardin merkezde gezin deyince Solin direndi ve cezaevinden çıkmayacağını söyledi.

SEN KÜÇÜKKEN ANNENİN YANINDA YATMADIN MI?

10.30’da içeriye giren aile Solin’in ısrarıyla 13.30’a kadar bekledi. Başgardiyan, ‘kocaman çocuklarsınız annenizin yanında yatmasanız da olur!’ deyince Solin ‘Sen küçükken annenin yanında yatmadın mı?’ dedi, gardiyan sustu.

Bu kez ‘eve git birazdan annen eve gelecek’ dedi. ‘Annem tahliye olmadan nasıl eve gelecekmiş!’ diye karşılık verdi her ikisi de. Kandıramayacaklarını anlayınca çocukların oracıkta uyumasını beklediler.

Ve yorgunluktan uyuya kalan çocuklarımı alıp dışarı çıkardılar. Bu arada Savcı Bey hâlâ telefona cevap vermiyordu. Çocuklar o sıcakta mesai bitimine kadar dışarıda umutla bekledi.  Ama nafile… Boynu bükük ağlaya ağlaya gittiler. Şimdi içinde Allah korkusu olan Adalet Bakanına sesleniyorum; sizler çıkardığınız o yasayı herkese hak gördünüz de Solinleri Mirhatları neden cezalandırdınız?

KIZIM İLK DEFA BEDDUA ETTİ 


Kızım ilk defa Kürtçe beddua etti. ‘Bedenawi bi cemide’ (Bedenleri soğur inşallah!) İçim cızz etti. Ben kendimden vazgeçtim. Yarınlarda bu devlete ve kardeş halklara nefret besleyecek nesiller yarattığınızın farkında değil misiniz?

ÇOK OKUNANLAR