Okur temsilcisinden Berkan'a sert tepki
Hürriyet yazarının bir de spor kulübü yöneticiliği şapkası olunca frekansların karışması doğal. Ama ...
"Beşiktaş yönetiminden istifamla ilgili olarak bugünkü Hürriyet'te çıkan haberin istifa ettiğim bilgisi dışında kalan kısımları doğru değildir. Beni bilgi almak için arayan hiçbir gazeteci meslektaşıma istifamın nedenleri ve gerekçelerimle ilgili hiçbir şey anlatmadım."
Özetle böyleydi Berkan'ın yazdığı Tweet'ler. Ardından Spor Servisi Şefi Mehmet Arslan da Berkan'a yine Twitter üzerinden yanıt vermeye başladı:
"İsmet Berkan ile İsmail Er tüm spor servisinin dinlediği bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede Berkan'a iddiaları sordu. Berkan, 'İletişim komitesindeki sorun en küçük sorun' ifadesini kullandı, bunun dışında gerekçe bildirmedi. Gazetede yazılanların hiçbirini yalanlamadı. Keşke istifa etmeseydi. Çünkü gerçekten yöneticiliği öğrenmiş."
Bu gelişmeler, internet medyasında "Hürriyet yazarı Hürriyet'i yalanladı", "İsmet Berkan kendi gazetesini yalanladı" başlıklarıyla haberleştirildi. Ahmet Emecan adlı okur da yine Twitter üzerinden bana "Hurriyet'te Ismet Berkan'la ilgili haber ve @ismet_berkan'in bugunku tweetleri hakkında okuru bilgilendirir misiniz?" diye sordu.
Gerçekten Hürriyet okurlarının bilgilendirilmesini gerektiren bir durum doğmuştu. Neler olduğunu Berkan ve Arslan'a sordum önce. Berkan, 23 Ağustos'taki haberde "kendisinin söylemediği sözlerin yakın çevresine söylemiş gibi verildiği" kanısındaydı. Berkan, "Esas rahatsızlığım budur: Haberdeki sözlerin doğrudan benim gazeteciye söylediğim, ama 'Benim adımla yazma' dediğim sözler gibi anlaşılması. 'Yalanlama' yaptığım konu da budur" dedi. Mehmet Arslan da "Hürriyet Gazetesi'nde yer alan haber baştan sona doğrudur. Bu konuda söyleyeceğim şey bu kadar" demekle yetindi.
Değerlendirmeye haberden başlayayım. Haberde yazılanların doğruluğu, yanlışlığı ayrı bir konu. Asıl tartışılan, Berkan demeç vermediği halde haberdeki sözlerin onun ağzından çıkmış gibi sunulması. Berkan, bu noktada haklı. Haberin girişinde bir araştırma sonucu yazıldığını vurgulayan bir dil kullanılmış ama haberin başlığı, "Futbolu bilen yönetsin". Haberin içinde de "...Berkan, iki önemli fikir ayrılığına düşmesi nedeniyle ayrıldığını açıkladı" denilince başlıktaki cümleyi, Berkan'ın gazeteye söylediği havası doğuyor. Devamında "yakın çevresine dile getirdikleri" ifadesi kullanılması bu durumu değiştirmiyor.
Ancak Berkan'ın bu haberi Twitter üzerinden yalanlaması doğru değil. Haberle ilgili itirazını yine gazete zemininde yapabilir; Spor Servisi'nden haberi düzeltmesini isteyebilir; hatta gecikmemesi için düzeltme haberinin Hürriyet internette çıkmasını sağlayabilirdi. Tabii aynı şekilde Mehmet Arslan'ın da Twitter'dan yanıt vermemesi gerekirdi. Hürriyet yazarıyla Twitter'da kavgaya giriştiği görüntüsü vermiş oldu o üslubuyla.
Hürriyet yazarının bir de spor kulübü yöneticiliği şapkası olunca frekansların karışması doğal. Ama bu tür durumlarda asıl korunması, üzerine titrenmesi gereken mesleğimiz ve gazete olmalı. Gazetenin imajına zarar verme kaygısı, kulüp yönetimiyle ilgili sorun yaratmamaktan daha öncelikli görülmeli.