ANALİZ

Öcalan'ı, Başbuğ'dan daha muteber kılan gerekçe ne?..

Ellerine kan değmiş, insan canına kıymış, Mehmetçik şehit etmiş teröristlere silahlı veya silahsız geri çekilmeleri için göz yumarak mı getireceksiniz bu barışı?..

Öcalan'ı, Başbuğ'dan daha muteber kılan gerekçe ne?..

ADNAN BERK OKAN

Hükümete çok yakın bir gazeteci olan Abdülkadir Selvi; Öcalan’ın sınır içinde konuşlanmış ve her biri “cinayet” suçundan aranan terörist guruplara "silahsız geri çekilin" talimatı verdiğini söylüyor…
Bir dakika yaaa!..
Olacak şey mi bu?..
“Çekilmek” ne demek efendiler?..
Nasıl yani?..
Devletin emniyet kuvvetleri, savcısı, askeri gözlerini mi kapayacak bu çekilme için?..
Sıraya dizilip bir de alkış mı tutacak yoksa?..
El insaf yahu!..
Devletin askerine, savcısına ”ellemeyin gitsinler” diye “kanunsuz” talimat verme gücünün kaynağı ne?..
Parlamento ise hani kanun?..
Olacak şey değil?..

Allah ne yapsın?..

İsterseniz bana kızın ama lütfen inanın;
Ak Parti Hükümeti’ni eleştirmemek için adeta çırpınıyorum…
Çünkü “başarsınlar” istiyorum…
Çünkü kan dursun istiyorum…
Çünkü akan kan durursa;
işsizimiz iş, aşsızımız aş, eşsizimiz eş bulur umudunu taşıyorum…
Milyarlarca Dolarımız silah tacirlerinin kasalarını dolduracağına makine olur, fabrika olur, yatırım olur da ülkemin fukara insanına istihdam olarak döner diye dua ediyorum…
Ama…
Ak Parti Hükümeti artık küçük – büyük ne kadar dağ varsa hepsini yaratmış kadar kibirli…
Ve bu kibir sadece Ak Parti Hükümeti’nin değil; bu ülkenin de başına belâ olacak…
Allah’ım!..
Yalvarırım ki ben yanılmış olayım sonunda…
Yalvarırım ki ben mahcup olayım…
Yalvarırım ki bütün bu hatalara rağmen kalıcı barış nasip et benim milletime…
Ama…
Biliyorum ki bu kadar hataya sen ne yapacaksın Allah'ım?..


Tamam, kabul ediyorum: gün ne yandaşlık günüdür, ne de kindaşlık günüdür…
Gün; bu ülke insanlarının daha müreffeh, daha özgür, daha demokrat bir ülke vatandaşları olarak yaşayabilmelerine imkân verecek kalıcı barışı tesis etme günüdür…
İyi ama…
Ellerine kan değmiş, insan canına kıymış, Mehmetçik şehit etmiş teröristlere silahlı veya silahsız geri çekilmeleri için göz yumarak mı getireceksiniz bu barışı?..
Deyin ki eli kanlı katiller çıkıp gittiler?..
Yarın bir gün toplanıp yeniden gelmeyeceklerinin garantisi ne?..

Bir dakika!..
Hooooppp!..
Sakın ola “Öcalan söz verdi, bir daha silahlı eylem yok” demeyin…
Yahu terör örgütü şefinin sözünü tuttuğu nerede görülmüş?..
Hem; kırk bin kişinin öldürülmesi için emir vermiş bir caninin sözüne bu kadar güveniyorsunuz da;
bu milletin 700 bin kişilik ordusunu teslim ettiğiniz emekli orgeneralin sözüne niçin inanmıyorsunuz?..

Öcalan’ı sizin gözünüzde Başbuğ’dan daha muteber kılan gerekçe ne?..
Varsa bir bildiğiniz milletle paylaşın…
Ama sakın ola bir “infaz” kanunu çıkarmadan bu geri çekilmeye göz yummayın…

Yahu bu adamlar halen Türkiye Cumhuriyeti Ceza Kanunlarına göre “suçlu” olarak aranmıyorlar mı?..
Bu arananların ellerinde “kan” yok mu?..
Tabii ki var…
Peki madem neden?..
Niçin?..
Kanunları delmeye, eli kanlı terör çetelerini kanunsuz affetmeye mecbur musunuz?..
Mecbursanız niye?..
Kime ya da kimlere söz verdiniz?..
Verdiyseniz karşılığında ne alacaksınız?..
Hem öyle bile olsa bunu kanunla yapmayı neden kabul etmiyorsunuz?..
Çıkarırsınız bir infaz yasası, gelir teslim olurlar sonra çeker giderler kabul…


Hukuku tepelemeyin!..

Öcalan
'ın parlamentoda kabul edilecek bir af kanunu ile affını; halen"suçlu" olarak aranmakta olan eli kanlı katillerin kanunsuz affına yeğlerim...
Çıkarılacak bir kanunla Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması, eli kanlı katillerin kanunsuz olarak affedilmelerinden çok daha az zararlıdır gelecekte...
Öcalan'ı kanunla af ederseniz, hukukun üstünlüğünü çiğnememiş olursunuz...
Ve...
sürekli kontrolünüz altında tutarsınız...
Hatta siyaset yapmasına bile imkân verirsiniz...
Milletin çoğu da yüreğine taş basar; "kalıcı barış geldi ya" bile der...
Ama...
Mehmetçik katillerini kanunsuz affederseniz bu millet gün gelir hepinizin yakasına yapışır...
Lütfen...
Lütfen her yaptığınız kanunlara ve hukuka uygun olsun...
Barış getirirken aslında milleti çok daha keskin ve tehlikeli çizgilerle birbirinden ayırmayın yani...
Hukuku tepelemeyin...
Bu güzelim ülkeyi "aşiret reisi" kafasıyla yönetmeyin...
  

Ama…
Bu nasıl bir hukuk devleti ki; tek kişinin burnunu kanatmamış emekli / muvazzaf generaller müebbet hapis cezası talebiyle cezaevinde;
Eline kan değmiş, Mehmetçiği şehit etmiş adam “kaçıp gitsin” diye savcılarımıza “talimat” veriliyor…

Deyin ki savcılar veya emniyet ya da asker; bu eli kanlı canilere göz yumdu?..
Yahu yarın bir gün iktidar değişir de MHP ucundan kenarından hükümet ortağı olursa o savcıları, emniyet görevlilerini, askerleri kim kurtaracak?..
Bir yerine yüzlerce Mustafa Muğlalı yarattığınızın farkında değil misiniz?..
Yapmayın Allah aşkınıza…
Toplayın Meclisi, getirin bir infaz yasası teklifi, bazı suçları yeniden tarif edin ve bir de “sadece devlete karşı işlenmiş suçlar” deyin olsun bitsin…
Kan kokusu almış bir adamın sınır dışına kaçması için göz yumacağınıza; bu ülke sınırları içinde belirli bir süre ayağında veya kolunda bir elektronik kelepçe ile dolaşmasına imkân yaratın…
Dışarı giderse her an alır o silâhı eline…
Yine kan döker...
En azından devleti tehdit eder...
İnfaz kanunu ile hapse girmeyeceğinin garantisini verirsen, en az 10 yıl gözünün önünde olur…
Yani…
Sakın şu “göz yumun gitsinler” lâfını bir daha etmeyin…

Hem eli kanlı katili kanunsuz af et…
Ama…
Hem de elinde tek gram kan izi bile olmayan emekli paşaları, subayları kanunla bile olsa affetme…
Pes yani…

Efendiler!..
Bu işin sonu birileri için kesin felâket…
Bu işin sonu bugün değilse de en geç bir seçim sonra mutlak bir MHP iktidarı…
Şuraya yazıyorum…
Yaşarsam göreceğim ve ne pahasına olursa olsun kendim okutacağım…
Yaşamazsam vasiyetimdir bu yazıyı bütün televizyonlarda okutun lütfen…

[email protected]

 
ÇOK OKUNANLAR