MEDYA KÖŞESİ

Öcalan'dan Erdoğan'a mektup!

Taraf gazetesi yazarı Yıldıray Oğur'a göre, açılımı başlatan Öcalan'ın Başbakan'a yazdığı mektup..

Öcalan'dan Erdoğan'a mektup!
GAZETECİLER.COM - Abdullah Öcalan'ın Ayla Akat ve Ahmet Türk'le görüşmesine izine verilerek ikinci kez Kürt açılımının başladığı şu günlerde Taraf gazetesi yazarı Yıldıray Oğur çok ilginç bir ayrıntıyı köşesinden açıkladı.

Öcalan'ın Eylül ayı sonunda Başbakan Erdoğan'a bir mektup yazdığını, MİT Müsteşarı Fidan ve öteki temasların bu mektup üzerine başladığı ileri süren Oğur, gazetesinde Öcalan'ın Erdoğan'a yazdığı mektubun içeriğini de açıkladı.

Oğur'a göre, Öcalan mektubunda sıcak bir dil kullandı ve bugüne kadar yaşanan yol kazalarının aşılması için gerekenleri de anlattı. Oğur'un içeriği ile tartışma gündemine oturacak mektuba ilişkin "Her biji Erdoğan" başlıklı yazısı şöyle:

İşte Oğur'un o yazısı:

HER BİJİ ERDOĞAN

2012 eylül ayının sonları. Başbakan Erdoğan'a bir mektup teslim edildi. Mektubun geldiği adres İmralı Cezaevi'ydi. Gazetelerde Öcalan'ın MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la görüşmek için cezaevi müdürlüğüne başvurduğu haberleri yer almıştı.

ÖCALAN DOĞRUDAN BAŞBAKAN'A MEKTUP YAZDI

Öcalan, bu kez doğduran Başbakan'a bir mektup yazıp Cezaevi Müdürlüğü'ne teslim etmişti. Mektup, müzakerelerin bir kez daha son aşamada sekteye uğradığı bir fetret döneminden geçilirken adresine ulaşmıştı. Uludere Katliamı'nın yaşandığı günkü MGK'da görüşülen çözüm paketi doğrultusunda 2012 haziran ayında sonuçlanmak üzere başlatılan çözüm girişimi bu kez de Suriye'de Esed'in uluslararası bağları da olan bir hamleyle Kürt bölgelerini PYD'ye bırakmasıyla akamete uğramıştı.

Ortadoğu'da Kandil'den sonra ilk kez bir toprak parçasına sahip olan PKK, bunun şehvetiyle çözüm sürecinden çekilmiş, BDP liderine Şemdinli'de 400 km'lik alan hâkimiyetini bile ilan ettiren Devrimci Halk Savaşı pozisyonuna geçilmişti. Bütün yaz boyunca çok kan aktı. İpler bir kez daha koptu.

HAKAN FİDAN'IN OĞLU: O ADAMLA GÖRÜŞME BABA

İşte Öcalan, mektubunda Ortadoğu'daki güç mücadelesinin hedefinde Başbakan'ın ve kendisinin olduğunu söylüyor ve samimi bir diyalog çağrısı yapıyordu. Mektup etkili oldu. Bundan üç yıl önce Oslo sürecinde görüştüğü PKK liderlerine "Öcalan'la Başbakan çözüm konusunda yüzde 90 mutabık" diyen MİT Müsteşarı Hakan Fidan oğlunun "O adamla görüşme baba" sözünü bir kez daha dinlemeyerek yeniden Ada'ya gitti.

Kobani'de göndere çekilen bayrak, PKK'nın Şemdinli'yi ele geçirmeye hamleleri Ankara'nın kadim bölünme korkusunu tetiklemişti. Bugüne kadar yapılan bütün görüşmelerin kırmızı çizgisi toprak bütünlüğüydü. Bir tek o tartışma dışıydı. Kafalardaki bütün soru işaretlerini ve karşılıklı güvensizlikleri gidermek için son bir kez daha sordu:

"DEVLET KURMAKTAN VAZGEÇTİNİZ DEĞİL Mİ?"

Öcalan devletle her görüşmesinde sorulan bu soruya aynı cevabı verdi: "Evet." Ankara'da zaman zaman Başbakan'ı da etkileyen "nihai amaç Kürdistan" şüphelerini gidermek için kayıtlara geçsin diye uzun süredir mutabık oldukları meselenin özünü oluşturan soruyu başka bir şekilde yeniden sordu:

"Sizce Kürt meselesinin çözümü Türkiye'nin demokratikleşme sorunu mudur? Türkiye'nin demokratikleşme kazanımlarını Kürtlerin de kazanımları olarak görüyorsunuz değil mi?" Öcalan yeniden cevap verdi: "Evet, öyle görüyorum. "